Bir acı hikaye
17 Kasım 2018’de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Yiğit Aksakoğlu, o gün bugündür Silivri’de yatıyor. Hikayesini bugün size aktaracağım. Yazımın başlığını büyük edebiyatçı Halit Ziya’dan aldım.
Aksakoğlu ile birlikte gözaltına alınan, aralarında Turgut Tarhanlı, Betül Tanbay, Hakan Altınay, Yiğit Ekmekçi gibi akademisyen ve sivil toplum dünyasının ileri gelen isimleri serbest bırakılmış, bir tek Aksakoğlu cezaevine gönderilmişti.
O gözaltıların yapıldığı günü çok iyi hatırlıyorum. Kulaklarıma inanamamış, hemen klavyenin başına geçip bu yanlışlığa bir son verilmesi gerektiğini yazmıştım. Yalnız değildim. Medyada bu operasyona karşı epey bir tepki oluştu ve çok şükür gözaltılar tutuklama ile sonuçlanmadı. Aksakoğlu hariç…
Çevreleri geniş, kamuoyunun tanıdığı isimler salıverildi ama bir Hollanda vakfında 0-3 yaş arası çocuklar ile çalışan Yiğit Aksakoğlu bir şekilde sahipsiz göründüğünden olsa gerek, arkada bırakıldı…
Galiba “tamamen boş bir iş yapmışız” dememek için…
“Operasyonun bir zemini var”ı kanıtlamak için.
Bir insan 6.5 aydır bu nedenle parmaklıklar arkasında…
2 çocuğu ve mutlu bir ailesi olan, kendi halinde, bu hadiseye kadar da yakın çevresi dışında pek kimsenin tanımadığı biri…
NETWORK’UN TÜRKÇESİNİ ÖRGÜT SANMIŞLAR!
Kendisine yöneltilen suçlamalara baktım. Dinlenen telefon konuşmalarında sürekli “şebeke” kelimesi geçiyor, diye bir ibare var. Buradan ortada bir örgüt suçu olduğu sonucuna varılmış. Halbuki “şebeke” ne biliyor musunuz?
Bilgi Üniversitesi bünyesinde yapılan bir projenin adı! “Network çok ecnebi kalır, bunun Türkçesi olan şebekeyi kullanalım” demişler! Olay bu. Tam bir kara mizah örneği…
Geçen gün eşi Ünzile Aksakoğlu ile karşılaştım. Çocuklarımız aynı okulda. Oturduk, bir kahve içtik. Mağrur ama derin bir kederin teslim aldığı yüzü ile sakince “Ben idare ediyorum da çocuklar öyle özlediler ki babalarını. Yiğit çok iyi bir babadır. Görüş günlerinde gidiyoruz. Mutlu görünmeye çalışıyor ama çocuklar çok etkileniyorlar” dedi. İki küçük kız çocuğu.
İçim parçalandı.
TAM DA YARGI REFORMU AÇIKLANIRKEN…
Bugün uzun zamandır beklenen Yargı Reformu açıklanıyor. Bizzat Başkan Erdoğan açıklayacak bu reform paketini. Hükümet içinden bana iletilen bilgi içeriği itibarıyla son derece özgürlükçü bir paket olacağı yönünde. İnşallah öyle olur…
Ey bu davanın hakimleri, savcıları… Gelin, bu özgürlükçü reform paketinin yarattığı umudu bir ailenin yarım kalan mutluluğunu yeniden tesis etmek için kullanın…
Şu tesadüfe bakın ki, bugün yani 30 Mayıs aynı zamanda Yiğit Aksakoğlu ve eşinin 10. evlilik yıldönümleriymiş. Bana çok güzel 2 fotoğraf gönderdi Ünzile. Hayat dolu bir çiftin kurduğu mutlu bir aileyi yansıtan 2 fotoğraf…
Lütfen bu fotoğrafı görün… Yeni paketle birlikte yeni bir umut doğsun. 24 Haziran’da yapılacak duruşmada Yiğit Aksakoğlu’na tahliye kararı çıksın. Adaletin de gereği budur.
***
Kaan Sekban’ın beni taklidine çok güldüm
Açık söylemek gerekirse komedyen Kaan Sekban’ın adını duymamıştım.
Dün arkadaşlarım Sekban’ın beni taklit ederek hicvettiği skecini göndermişler. İzledim ve çok güldüm.
Sonra diğer komedi videolarına da baktım. Özellikle finans dünyasını ve plaza hayatını mükemmel tiye alıyor. Epey de bir seveni var. İstikbali daha da parlak bir komedyen olabilir gibi geldi.
Fırsat bulursam Kaan Sekban’ın PSM gibi yerlerde sergilediği stand-up şovuna da gideceğim. Bu arada çok iyi taklitler yapan bir de İsmail Baki vardı. Şimdi Sekban’ı yazarken aklıma geldi.
Siyaset ve medya dünyasının özgürce mizah yoluyla hicvedilmesi hepimize zenginlik kazandırır. Bırakınız komedyenler mizah yapsınlar. Bundan ülkeye zarar gelmez…
