Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye’de bir kadın uyanışı, bir MeToo hareketi başlayabilecek mi?

        Erkek şiddeti ve erkek tacizi hak ettiği gibi cezalandırılabilecek, "Kadının beyanı esastır" ilkesi mağdurun hakkını koruyacak şekilde uygulanabilecek mi?

        Kadınlar maruz kaldıkları şiddeti sineye çekmek zorunda kalmadan yaşayabilecek mi? Hesap sorabilecek mi?

        Şiddetin hedefi olanın değil, şiddeti uygulayanın cezalandırıldığı bir ülke haline gelebilecek miyiz?

        Bu soruların cevaplarını maalesef bilmiyorum. Hem sinema hem de medya dünyasından çok vahim şiddet ve taciz vakaları zaman zaman ortalığa saçılıyor ancak bu dalganın bir harekete evrilmesi için yeterli zemin bir türlü oluşmuyor, oluşamıyor.

        Bu hafta kadına karşı şiddet ile ilgili önemli bir hafta. 4 Şubat Perşembe günü medyada hak ettiği şekilde yer almayan ama çok önemli bir dava var.

        Oyuncu Elit İşcan’ın kendisi gibi oyuncu Efe Şenolsun’a açtığı dava. Bu davanın beşinci duruşması görülecek.

        Elit İşcan
        Elit İşcan

        Elit İşcan gencecik bir oyuncu. 2018’de , Kerem Bursin, Birkan Sokullu, Sema Ergeç gibi oyuncuların da rol aldığı ‘Yaşamayanlar’ adlı internet dizisi çekiminde birlikte çalışırken meslektaşı Efe Şenolsun’un kendisine çekimler esnasında cinsel saldırıda bulunduğunu ve hakaret ettiğini iddia etti, şikayetçi oldu, dava açıldı. Şenolsun 17 yıl 4 aya kadar hapis talebiyle yargılanıyor.

        REKLAM

        Şenolsun’un olay akşamı alkollü olduğunu ve İşcan’ın ileri sürdüğü iddiaları gerçekleştirdiğini doğrulayan görgü tanıkları var. Bunlardan biri yönetmen asistanı Alper Aka mesela. Aka, Şenolsun’un İşcan’ı belinden tutup öpmeye çalıştığı iddiasını doğruluyor.

        Efecan Şenolsun
        Efecan Şenolsun

        Diğer bir görgü tanığı ise dizinin sanat asistanı Meriç Burak, "25 Ekim 2018’de dizi çekimleri esnasında varil yakma sahnesinden önce Efecan Bey’in Elit İşcan’a sarıldığını net olarak gördüm…. Efecan Bey arkadan el atma gibi bir hareketle sarıldı. Elit Hanım’ın ekarte etmeye çalıştığını gördüm…. Elit Hanım'ın huzursuzluğunu tüm set boyunca gördüm, sanığın müştekiyi öpmeye çalıştığını da gördüm."

        Kerem Bursin
        Kerem Bursin

        Dizinin başrol oyuncularından Kerem Bürsin’in de Efe Şenolsun’un sette alkollü olduğu ve rahatsız edici hareket ettiğini doğrulayan bir açıklaması var. Diyor ki: "İlgili oyuncunun hem sette alkollü olmasından hem de rahatsızlık verecek nitelikte hareket etmesinden dolayı sözleşmesi gereği ortak yapım firmalarının gerekli yaptırımları uygulayacaklarından şüphem yoktur. Hukuki süreci yakından takip ediyorum."

        Keza oyuncu Birkan Sokullu da hukuki süreci takip edeceğini açıklayarak Elit İşcan’a destek verdi.

        Birkan Sokullu
        Birkan Sokullu

        Ancak maalesef şimdiye kadar görülen 4 duruşmada sanık avukatı Elit İşcan’a kadına şiddet ve taciz davalarında sık sık karşımıza çıkan türden cinsiyetçi imalar ve belaltı vuruşlarda bulundu İşcan’ın sette diğer erkek oyuncularla çekilmiş olan bir fotoğrafı bile konu yapılmaya çalışıldı.

        Sevgili okurlar, kadınlara saldıran, taciz eden bir de üzerine kendinde kadını namus testinden geçirme haddi bulan erkeklerden ve onların şakşakçısı zihinlerden artık gına geldi.

        Biz kadınlar şiddet, taciz, baskı sarmalını kırmak istiyorsak birlikte durmalıyız.

        BU DÜZENİ KORUYAN ERKEK DAYANIŞMASI

        Elit İşcan henüz 26 yaşında. Çok iyi eğitimli bir ailenin kızı. Koç Üniversitesi’nde okumuş. İdeali olan oyunculuk yapmak istiyor, çok küçük yaşlardan itibaren yapıyor da. Ancak 2 yıl önce sette bir saldırıya uğradığını söylüyor ve başına geleni büyük bir cesaretle yargıya taşıyor.

        REKLAM

        Mağdur olan o, zarar gören o ve maalesef erkek egemen düzende sorguya çekilen ve mahalle baskısına maruz kalan da o.

        Dizi dünyasında ‘mimlendiği’ için hem psikolojik baskı görüyor hem de iş bulamıyor. Bu nedenle çareyi Almanya'ya gitmekte bulmuş. Artık Almanya'da hem eğitimine devam ediyor hem oyunculuk yapıyor.

        Tacize uğrayanın iş bulamadığı, tanıklar ve beyanlar ortada iken hala ispata zorlandığı ve namus testine tutulduğu bir ortamda perşembe günkü duruşmanın sonucu bir dönüm noktası olabilir.

        Eğer cinsel saldırıdan yargılanan erkek ceza alırsa dizi setlerinde bu karar bir milat olacak. Artık hiçbir erkek bir kadına taciz ya da şiddet uygulamaya cesaret edemeyecek.

        Yarım Elma setindeki taciz rezaletini ve ardından yaşananları unutmayalım… Yapanın yanına kâr kaldı. Hem işine devam etti, en ufak bir zarar görmedi. Bunu dile getirenlere dahi (içlerinde ben de varım) davalar açıldı.

        Bu, bir kez daha tekrarlanmamalı.. Taciz edenin üste çıktığı, taciz edilenin iğrenç imalar ve erkek dayanışması ile bir kez daha mağdur edildiği bu düzen Perşembe günkü karar ile yıkılabilir.

        Sevgili kadın okurlarım, hepinizi bu davanın takipçisi olmaya, tacizcileri koruyan zihniyete gür bir sesle ‘yeter’ diye haykırmaya davet ediyorum!

        Sokağa çıkma kısıtlaması yok, sadece araba ile bir yere gitme kısıtlaması var!

        Sokağa çıkma kısıtlaması yok, sadece araba ile bir yere gitme kısıtlaması var!
        0:00 / 0:00

        Dün öğleden sonra markete gitmek için evden çıktım. Akılalmaz bir görüntü vardı. Hava güzel diye yüzlerce insan kendini dışarı atmış, herkesin elinde ya bir ekmek ya bir kilo patates dolanıp duruyorlar.

        Kafelerin önünden geçmek imkansızdı. Güya alışverişe diye çıkılmış, kahveler alınmış kapılarda muhabbet ediliyor.

        Kalabalıkların içinden yürüyerek zorlukla markete vardığımda gözlerime inanamadım. Kapıda 100 metre kuyruk vardı! Başka bir markete gideyim dedim, orada da durum farksızdı. Kasiyerlere sordum, "Dün de böyleydi" dediler.

        Ey yetkililer kendinizi kandırmayın! Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması filan yok. Herkes sokakta. Yalnızca araba ile bir yere gitmek problem. Orada izin belgesi gerekiyor- ki onu da bir şekilde bulan çok.

        Ama yürüyerek isteyenin istediği yere gitmesi serbest. Olan burada da zavallı çocuklara oluyor. Onlara "Markete gidiyorum" kılıfı uydurulamadığı için büyükler sokakta risk grubu dahi olmayan çocuklar evde.

        Bilim Kurulu okulların açılmasını ne zaman bir öncelik haline getirecek?

        Bilim Kurulu okulların açılmasını ne zaman bir öncelik haline getirecek?
        0:00 / 0:00

        Manzara yukarıda anlattığım gibiyken dün Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan "Okulların açılıp açılmayacağını değerlendirmek için şu an erken, belki mart ortasında yeniden değerlendirilebilir" diyordu!

        Yapmayın Sayın İlhan! Hakikaten artık yeter. Bu salgının ana hedefi dahi olmayan çocukları, kendi geleceğimizi daha ne kadar eve hapsedeceğiz?

        Toplumun diğer kesimlerini koruyacağız diye çocuklarımızı hasta etmeye başladık. Ekrana bakmaktan ciddi bir göz sıkıntısı baş gösterecek. Hareketsizlikten dolaşım bozukluğu olacak. Akranlarından uzak oldukları için asosyalleşme başlayacak.

        Gelişmiş birçok ülkedeki bilim insanları nasıl ki "Okulları açık tutmak temel hedeftir" deyip gerekirse diğer yerleri kapatıp, okulları açık tutmayı salık veriyorlarsa siz de okul meselesinin bir öncelik olması gerektiğini görün lütfen...

        Artık çocuklar için hayat eve sığmıyor!

        Diğer Yazılar