Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        2019 yerel seçimlerinin AK Parti açısından en büyük başarısı ve CHP açısından en büyük hezimeti Türkiye’nin 4. büyük şehri Bursa’ydı.

        İstanbul, Ankara, Antalya, Adana ve Mersin CHP'ye geçti ama AK Parti üstelik 2017 istifa furyasında başkanı değişen illerden olmasına rağmen Bursa’yı aldı.

        Seçimi kazanan isim Alinur Aktaş’tı. Aktaş’ın bir özelliği daha vardı: İstifası istenen Recep Altepe’nin yerine gelen ve geldiği yerde aday gösterilen tek isimdi.

        Bursa çok ilginç bir şehir. Bir nevi seçim barometresi gibi.

        Yakın tarihe bakın, burada belediye başkanlığını hangi parti adayı almışsa iktidar ya o partiye geçmiş ya da o partide devam etmiş. Son 40 yılda burada merkez-yerel ikiliği hiç yaşanmamış.

        1983’te Turgut Özal ve ANAP iktidara geliyor. 1984’te Bursa Belediyesi’ni de ANAP adayı Ekrem Barışık kazanıyor.

        1989’da Özal’ın başbakanlığı sürerken tüm büyükşehirlerde SHP rüzgarı esiyor.

        Günümüzde muhafazakar-sağ ile özdeşleşen Kayseri’yi bile SHP kazanıyor ki benim amcam Ali İhsan Alçı da o dönem SHP rüzgarıyla belediye başkanı olan bir isim.

        Fakat 1989’daki SHP rüzgarı Bursa’ya uğramıyor. Öte yandan erimekte olan ANAP da kaybediyor. 1989’da Bursa’yı DYP’den Teoman Özalp kazanıyor.

        REKLAM

        1991’de DYP lideri Süleyman Demirel’in Başbakanlığını müjdeleyen tek büyükşehir Bursa. Diğer tüm metropolleri SHP alıyor.

        1994’te ise bu sefer düşüşe geçen iktidar partisi DYP Bursa’yı kazanamıyor.

        Anavatan’dan Erdem Saker kazanıyor. 1996’da da Mesut Yılmaz Başbakanlık koltuğuna oturuyor.

        1999 Ocak ayında Ecevit 20 sene sonra yeniden Başbakan oluyor, Nisanda yapılan seçimlerde Bursa’da DSP’nin adayı Erdoğan Bilenser sandıktan çıkıyor. Aynı seçimde DSP birinci parti oluyor.

        99’da DSP’ye oy veren Bursa 2002’de AK Parti iktidar olunca 2004’te AK Parti adayı Hikmet Şahin’i seçiyor.

        Sonrasında Hikmet Şahin’i AK Parti ikinci kez aday göstermeyince, Şahin 2009’da Demokrat Parti’nin adayı oluyor ama 5 yıl önce seçimi almasına rağmen bu kez sandıktan yine AK Parti’nin adayı ve Bursa’yı 2017’deki istifa sürecine kadar yönetecek isim olan Recep Altepe çıkıyor.

        İktidarda kimin olacağını anlamak için Bursa’ya bakmak gerek.

        Bu hiç sekmemiş.

        Türk siyasal tarihine bakıldığında kimin iktidar olacağını ve kimin iktidar kalacağını hep Bursa belirlemiş.

        Ne İstanbul ne Ankara ne İzmir ne Adana ne Konya ne Kayseri ne de Antep…

        Bursa hem seküler hem muhafazakar hem de siyasi tavır olarak merkez-sağ bir şehir.

        Yani Bursa ne Konya ne de İzmir. Ama aynı zamanda her iki kimliği de içinde barındırıyor. AK Parti 2004’ten beri Bursa’yı kazanabilmeye devam ediyor.

        O sebeple 2019 seçimlerinde üstelik CHP Bursa’nın meşhur ilçesi Nilüfer’in tecrübeli belediye başkanı Mustafa Bozbey’i aday göstermesine rağmen-ki seçilmesine neredeyse kesin gözüyle bakılıyordu- sandıktan AK Parti çıkması 2023 seçimleri için ilginç bir sinyal veriyor.

        Mustafa Bozbey siyasi tarz olarak Mustafa Sarıgül’e çok benzeyen bir politikacı. 2014’te de Sarıgül İstanbul’u kazanacağından emin gibiydi. Beklemediği şekilde mağlup oldu.

        REKLAM

        İstanbul’da, Ankara’da ve diğer metropollerde esen CHP rüzgarı Bursa’da esmedi 2019’da.

        Tıpkı 89 belediye seçimlerinde esen SHP rüzgarının Bursa’ya uğramaması gibi.

        AK Parti’yi rahatlatan, CHP’yi ise hayal kırıklığına uğratan bir sinyal bu…

        BURSA'NIN KALBİNİ BELEDİYE BAŞKANI ALİNUR AKTAŞ İLE GEZDİM

        Hatırlayacaksınız, bu köşede yazmıştım, daha önce Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş İstanbul'a gelip, Habertürk’teki odamda beni ziyaret etmişti.

        Ben de Bursa'ya gidip kendisine iade-i ziyarette bulunmak istedim. Geçen hafta Aktaş'ı makamında ben ziyaret ettim. Uzun uzun sohbet ettik.

        Oraya gitmişken Bursa sokaklarını da beraber gezdik. Yoğun kar yağışının altında önce Aktaş’ın en çok önem verdiği projelerin başında gelen Hanlar Bölgesine gittik.

        Burası Bursa’nın kalbi. Müthiş bir tarih mirası burada yatıyor. Ancak etrafı örümcek ağı gibi çirkin yapılarla sarılmış, güzelim çarşı adeta görünmez olmuş.

        Alinur Aktaş ilk etapta tarihi bölgeyi çevreleyen İŞKUR, Kızılay ve Merkez Bankası Binası ile Esir Dede Türbesi etrafındaki 15 binayı yıkmış.

        Tarihi çarşıları çevreleyen binaların hak sahipleri ile teker teker görüşülüyor, anlaşılıyor. Bunun için aylardır büyük bir sabırla bir süreç yürüyormuş.

        Ben Alinur Bey’i kararlı ve cesur buldum. Çoğunlukla yıkmak yapmaktan zordur. Ancak gözünü karartmış, tüm bölgeyi çirkin yapılardan temizlemeyi hedefliyor.

        Hanlar Bölgesi turunun ardından birlikte Osman Gazi türbesine gittik. Bana kendi inisiyatifi ile başlayan saygı nöbetini yerinde anlattı.

        SAYGI NÖBETİ VE TSK'NIN GEÇMİŞE BAKIŞINDAKİ DEĞİŞİM

        Osman Gazi türbesinde geçtiğimiz Eylül ayından beri her gün 09-17 saatleri arasında saat başı tören yapılıyor. Bir saygı nöbeti bu. Bursa Jandarma Komutanlığı bünyesinde bu nöbeti gerçekleştiren askerler özel eğitim aldılar. 2017’de Söğüt’teki Ertuğrul Gazi türbesinde başlamıştı saygı nöbeti.

        REKLAM

        Elbette sivil otoritenin kararı ile başladı ama bu törenleri Türkiye’de TSK’nın Osmanlı geçmişine yönelik bakışındaki bir değişimin işareti olarak da görüyorum.

        Türk Ordusu Atatürk’ün ebedi başkomutanlığı hakikatinden kopmadan tarihteki tüm diğer Osmanlı komutanlarına da sahip çıkan bir çizgide şu an.

        Mesela Atatürk’ün sonradan kavga ettiği Milli Mücadele Paşalarına da sahip çıkan bir TSK var artık. Ama dediğim gibi Atatürk’ün ebedi başkumandanlığına da çok bağlı.

        2000’lerdeki gibi Osmanlı düşmanlığı ya da geçmişte kimi 28 Şubat generallerinin yaptığı gibi Kazım Karabekir düşmanlığı yapan bir çizgi kesinlikle yok artık.

        Nitekim düzenlenen ilk törende konuşan Bursa İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Servet Yiğit "Bugün başlatacağımız saygı nöbeti Osmanlı’nın manevi ruhuna saygı kapsamında yapılacaktır" demişti.

        Alinur Bey böyle bir uygulama başlatmaktan ve ilgiden çok memnun. Biz gittiğimizde yoğun kar yağışı ve pandemiye rağmen ciddi bir kalabalık vardı.

        Bence çok doğru ve gecikmiş bir uygulama. Avrupa’da birçok yerde tarihi mekanlarda bu tip canlandırmalar vardır.

        Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ile daha sonra tarihi belediye binasında sohbet ettik.

        Osman Gazi Türbesi'ndeki saygı nöbeti.
        Osman Gazi Türbesi'ndeki saygı nöbeti.

        AHMET HAMDİ TANPINAR'IN İZİNDE...

        Alinur Aktaş sohbetimiz esnasında birçok başlıkta çalışmalarını anlattı.

        İş dünyasından gelen, yıllarca özel sektörde yöneticilik yaptıktan sonra İnegöl Belediye Başkanı olan ve Recep Altepe’den sonra daha kıdemli merkez ilçe belediye başkanlarından birinin devam etmesi beklenirken sürpriz bir şekilde büyükşehir belediye başkanlığını devralmış bir isim.

        Enerjisi ve heyecanını karşı tarafa geçiriyor. Fakat özellikle son berbat TOKİ projeleriyle mahvolan o güzel Bursa’yı yeniden ihya edebilecek mi göreceğiz. Gerçekten Bursa şehircilik anlamında Cumhuriyet tarihi içinde en çok tahrip edilen yerlerin başında geliyor.

        REKLAM

        Bursa’dan ayrılırken şunu söyledim kendisine:

        "Alinur Bey tüm Bursa’yı kurtarmak imkansız ama en azından Koza Han etrafındaki küçük kadim Bursa’yı bu yıkım çalışmalarınızla Tanpınar’ın başyapıtı ‘Beş Şehir’de anlatılan haline döndürün. O rüya gibi Osmanlı Bursa’sını en azından bu dar bölgede ihya edin."

        Bu sözlerime karşılık Alinur Bey bana baktı ve şöyle dedi:

        "Hiç şüpheniz olmasın Nagehan Hanım 2023 senesi geldiğinde bu tarihsel bölge içinde Tanpınar’ın anlattığı o rüya gibi Bursa ihya olmuş olacak. Siz de gelip görecek ve çok mutlu olacaksınız."

        Koza Han’da sohbet.
        Koza Han’da sohbet.

        Bu vesileyle tüm okurlarıma Tanpınar’ın başyapıtı ‘Beş Şehir’ kitabını tavsiye ediyorum. Özellikle Beşir Ayvazoğlu’nun açıklamalı notlarıyla geniş boyut Dergah Yayınları baskısı muhteşem.

        Çağdaş Türk edebiyat tarihinin Orhan Pamuk’tan sonraki en büyük ikinci ismi olarak gördüğüm Ahmet Hamdi Tanpınar’ı da bu vesileyle saygı ve minnetle anıyorum.

        Diğer Yazılar