Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Katar’daki Dünya Kupası’nın açılışında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile verdiği samimi fotoğraf dünya siyasal sahnesine bomba gibi düştü.

        Tüm haber ajansları bu fotoğrafı flaş haber diye geçti. Ortadoğu ve Kuzey Afrika coğrafyasının iki dev aktörü Türkiye ve Mısır 2013’ten beri ilk kez en üst düzeyde bir araya geliyordu.

        Bu hadise hem dünya hem de Türk medyasında çok konuşulacak ve tartışılacaktır.

        Türk siyasetinde de Sisi ile bu fotoğraf üzerinden Tayyip Erdoğan, muhalefet liderleri tarafından tenkitlere maruz kalacaktır.

        Okurlarım iyi biliyor, ben gerçi bu ülkede iktidar-muhalefet dikotomisine inanmayan bir yazarım. Hep söylediğim gibi Türkiye’de çok güçlü bir devlet ittifakı ve rejim bloku olduğu son hava harekatıyla da bir kez daha ispatlanmış durumda ama biz yeniden Mısır ve Sisi konusuna dönelim…

        Mısır başlık olarak bu rejim ittifakının dışında olduğu için dediğim gibi Altılı Masa liderleri bu konuda Erdoğan’ı epeyce eleştirecektir.

        Ben şimdiden bu konudaki tavrımı net bir şekilde koyayım.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sisi ile böyle bir fotoğraf vermesini tamamen doğru buluyorum. Hatta bu fotoğrafı alkışlıyorum.

        Tayyip Bey, Türkiye’nin de menfaatleri açısından son derece faydalı ve isabetli bir iş yaptı. Takıntılı değil pragmatik bir siyasi zeka olduğunu bir kez daha gösterdi.

        REKLAM

        Erdoğan’a “Dün Sisi’ye şunu dedin, bugün bu fotoğraf nedir?” gibi laflarla yüklenmek siyaset olgusunu anlamamak demek. Siyaset zaten doğru zamanda doğru hamleyi yapma sanatıdır. Tayyip Erdoğan tam da bunu yaptı.

        Winston Churchill de İkinci Dünya Savaşı'nda Hitler karşısında Stalin ile müttefikti. O konjonktürde Churcill’in Stalin ile verilmiş samimi fotoğrafları vardı ve son derece doğruydu. Başarıya da bu iki lider birlikte ittifakla ulaştılar. Ama sonrasında da Stalin zihniyetiyle en çok Churchill savaştı.

        Bunların hepsi siyasettir. Politika sanatı bu demektir.

        Tayyip Erdoğan’ın 2013 Temmuz ortamında Sisi’ye olan radikal tepkisi de çok doğruydu. 2022’deki bu tavrı da çok doğru bence.

        FETÖ polislerinin İstanbul’da önce çadırları yakarak sonra da kasten ortalıktan çekilerek yaptıkları büyük provokasyonun hemen ertesinde gelmişti Mısır askeri darbesi. Tayyip Erdoğan’ın o dönem o tavrı gerekliydi.

        Nitekim sonraki süreçte FETÖ, önce emniyet-yargı darbesi sonra da askeri darbe yoluyla Tayyip Erdoğan’ı iktidardan zorla indirmek istedi ama başaramadı. Mısır’da İhvan’a karşı yapılan kumpas Erdoğan’a yapılamadı.

        Öte yandan eminim şimdi İhvan’a yakın çevreler de bu fotoğraftan ötürü Tayyip Erdoğan’ı eleştirecektir.

        Bunun da haksız bir eleştiri olacağını düşünüyorum.

        Erdoğan, 2011-13 döneminde İhvan iktidarının ayakta kalabilmesi için en çok uğraşan siyasi liderdi.

        O süreçte Müslüman Kardeşler’e yönelik tavsiyeleri gerçekten çok cesur ve devrimci nitelikteydi.

        Bana göre o açıklamaların değerini hiç kimse yeterince anlayamadı dünyada.

        20111'DE ERDOĞAN’IN MISIR’DA YAPTIĞI TARİHİ ÇAĞRI

        Mesela 2011’in Eylül ayındaki Mısır ziyaretinde, tüm Mısır halkına hitap ederek “Laik Devlet” tavsiyesinde bulunmuştu.

        REKLAM

        Tayyip Erdoğan gibi dindar Müslüman ve İslamcı geçmişten gelen bir siyasi liderin Mısır gibi bir ülkede bu sözleri sarf etmesi gerçek bir dönüm noktasıydı aslında. Dediğim gibi bizim takıntılı laikçiler dahil kimse kıymetini bilmedi bu sözlerin. İslamcılar ve muhafazakarlar zaten anlayamadı olayın bağlamını.

        Erdoğan, “Laiklik, din karşıtlığı değildir. Müslümanlar iktidarda olduğunda, Hrıstiyanlar, Yahudiler ve ateistlere de eşit yurttaşlar olarak saygı gösterilmelidir” demişti. Müslüman Kardeşler teşkilatlarına seslenerek “Laiklikten korkunuz olmasın” ifadelerini kullanmıştı.

        O günlerde dönemin İhvan sözcüleri Tayyip Erdoğan’ı kınayan açıklamalar yaptılar.

        Erdoğan'ın Mısırlılara “laiklikten endişe duymamalarını” tavsiye etmesini eleştiren Müslüman Kardeşler, Türk hükümetini Mısır’ın iç işlerine karışmakla suçladılar.

        El Ahram gazetesine konuşan Müslüman Kardeşler'in sözcülerinden Mahmud Guzlan, “Başka ülkelerdeki deneyimler, Mısır'a kopyalanamaz. Türkiye'de laik bir devletin kurulmasına neden olan koşullar, Mısır'daki koşullardan farklıdır” ifadelerini kullandı o dönem.

        TARİH ERDOĞAN’I HAKLI ÇIKARDI...

        Halbuki tarih, Tayyip Erdoğan’ı haklı çıkardı. Haksız çıkanlar ve mağlup olanlar Erdoğan’ın bu haklı uyarısını kınayanlar oldu.

        2011 ortamında Erdoğan’ın bu sözleri nasıl doğru idiyse 2022 ortamında da o her zamanki özgüveniyle Sisi’yi kavradığı bu samimi fotoğraf doğru.

        Önemli olan Türkiye’nin menfaatleri. Türkiye’nin dünya ile bütünleşmesi şu an hepimizin geleceği için hayati önemde.

        Mısır Arap dünyasının tartışmasız en büyük ve en önemli devleti. İsrail ile de iyi ilişkilerimiz çok doğru. Rusya ve Çin ile de. Beşar Esad ile yan yana gelmek de yanlış olmaz artık Türkiye’nin menfaatleri için.

        Şu an bu halkayı tamamlayacak en önemli gelişme AB ve ABD ile de daha yakın, daha iyi, daha sıcak ilişkiler kurulması olur. En büyük eksiğimiz o noktada düğümleniyor.

        Diğer Yazılar