Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        1 haftadır siyaset, özellikle de CHP’nin içi fokur fokur kaynayan bir kazan adeta.

        Ekrem İmamoğlu son 2 günde yaptığı usta siyasi hamlelerle bu kazanı büyük oranda soğuttu. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun istediği doğrultuda açıklamalar yaptı.

        Fakat her an gelecek yeni bir haber, yeniden kazanı kaynatabilir. Mehmet Uçum’un önce bizim medya grubumuza özel kaleme aldığı yazı sonra da dün bir TV kanalına söyledikleri açık.

        Demokrasi ve hukuka açıkça aykırı olan bu siyasi yasak ve hapis kararını sonuna kadar savunuyor Uçum. Yargıtay’ın bu cezayı onaması gerektiğini ifade ediyor.

        Mevcut müesses nizam belli ki Ekrem İmamoğlu’nun üzerine gitmeye devam edecek. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin İBB’de terör bağlantılı personel çalıştırdığı iddiası ile hazırladığı raporun savcılığa gönderilmesi de bunun bir işareti. İmamoğlu tamamen enterne edilmek isteniyor.

        Hep söylediğim gibi müesses nizamın en çok çekindiği siyasi isim Ekrem İmamoğlu.

        Acaba büyük tartışma yaratan Karadeniz seyahatinden sonra İmamoğlu’na saldıranlar, onu linç edenler bugün geldiğimiz noktada dönüp de bir muhasebe yapıyorlar mı?

        O seyahatten sonra kendi çapsızlıkları ve ideolojik bağnazlıkları yüzünden kendisine saldıranlara, hakaret edenlere hiç taviz vermemişti İmamoğlu.

        REKLAM

        O günlerde muhalif görüntülü ama kafa olarak esasen devletçi birçok kişi Mehmet Ali Çelebi’nin beni bahane ederek başlattığı bir linç kampanyasına katılmış ve müesses nizamın yok etmek istediği Ekrem İmamoğlu’na saldırdıkça saldırmışlardı.

        Hep söyledim ve yine söylüyorum: Karadeniz seyahati sonrası Ekrem İmamoğlu’na saldıranların zihniyet ve siyasi ideoloji olarak Mehmet Ali Çelebi’den ufacık bir farkları yok.

        En son TV100’de tekrar bu seyahati sordular İmamoğlu’na. “Asla yanlış yapmadım. Doğru bir seyahatti” dedi. Yine hiç taviz vermedi.

        AŞK-NEFRET...

        O gün “Ekrem’i de aday maday yaptırmıyorum” diye akıl sağlığından yoksun açıklama yapan müzisyenler, “Ben İmamoğlu’nun otobüsünden inerim arkadaş” diye coşan eski tarikatçı rockçular, “İmamoğlu filmi başlamadan bitti” diye kamyon arkası yazıları slogan yapan spikerler, öfkeleri yüzünden mantıklarını yitiren gazeteciler…

        Hepsi de o Karadeniz seyahatinden sonra hakaretler ettikleri Ekrem İmamoğlu’na şimdi yeniden sarılıyorlar. Oysa Mehmet Ali Çelebi’nin İmamoğlu’na o seyahat vesilesiyle başlattığı linç de bu siyasi yasak operasyonunun ön adımından başka bir şey değildi. Umuyorum yaptıkları büyük yanlışın farkına varmışlardır.

        Fakat bu sefer de şöyle bir durum var: Hemen hemen aynı çevreler şimdi de İmamoğlu’na adeta boğma hissi yaratacak kadar fazla sarılmaya başladılar. Bir fanatizmden başka bir fanatizme savruluyorlar.

        Ekrem İmamoğlu eğer Cumhurbaşkanı adayı olursa normal bir seçimde Kemal Kılıçdaroğlu’ndan daha yüksek oy alır.

        Buna hiçbir şüphe yok.

        Fakat Kemal Kılıçdaroğlu onay vermeden de Ekrem İmamoğlu’nun aday olması mümkün değil.

        Ekrem İmamoğlu’nun 6’lı masanın adayı olmasını isteyenler Kılıçdaraoğlu’nu küçümseyen, aşağılayan ve rencide eden bu üsluplarını bırakmadıkça aslında İmamoğlu’na çok büyük zarar veriyorlar.

        REKLAM

        Son zamanlarda hem sosyal medyada hem konvansiyonel medyada adeta bir kampanya şeklinde “Kılıçdaroğlu yapamaz, edemez, beceremez, yeteneksizdir. Çekilsin artık, İmamoğlu’na bıraksın” şeklinde aşağılayıcı küçümseyici bir yaklaşım var.

        BU ÇİRKİN ÜSLUPTAN RAHATSIZ

        Her şeyden önce bu çirkin üsluptan Ekrem İmamoğlu’nun da rahatsız olduğunu biliyorum. Ekrem Bey’in Kemal Bey’e karşı büyük vefa hisleri içinde olduğunu ve Genel Başkanı’na rağmen bir şey yapmayacağını da biliyorum.

        Unutmayalım, bugün bu üslupla Kılıçdaroğlu’nu aşağılamaya kalkanların hemen hepsi 2019 Ocak ayına kadar Ekrem İmamoğlu ismini bile duymamıştı.

        Kemal Kılıçdaroğlu’nun ısrarlarıyla İmamoğlu’nun ismi aday olarak açıklandığında aynı isimler “Bu da kim, kesin seçimi kaybettik. Kılıçdaroğlu yine beceremedi” minvalinde yorumlar yapıyorlardı.

        Ekrem İmamoğlu’nun 6’lı masanın adayı olmasını isteyenler her şeyden önce Kılıçdaroğlu düşmanlığını bırakmak, makul, mantıklı ve vicdanlı bir üslup benimsemek zorundalar.

        Yakın çevresinde yok ama Ekrem İmamoğlu’nun ikinci çemberinde de hadsiz şekilde Kılıçdaroğlu’na düşmanlık edenler de maalesef var.

        Kemal Bey hem medyadaki Kılıçdaroğlu düşmanlığından hem bu ikinci çemberdeki isimlerin laflarından aleyhte etkileniyor.

        Öyle olunca Kemal Bey’in etrafındaki ikinci çember de Ekrem İmamoğlu aleyhine çirkin bir üslupla konuşmaya başlıyor. Son 1 haftadır içinde bulunulan kaos da işte böyle ortaya çıkıyor.

        Diğer Yazılar