Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Millet İttifakı’nın akıbeti saatler sonra belli olacağı için cuma günü Sayın Akşener’in açıklamalarından itibaren yaşanan ağır siyasi krize dair partilerin yaklaşımları üzerine öğrendiklerim, dün akşam 5 saatlik Habertürk TV yayınında ortaya çıkan detaylar ve muhtemel gelişmeler üzerine yazmayı anlamlı bulmuyorum.

        Saadet Partisi’nde saat 14’te başlayacak ve büyük ihtimalle 5 partinin Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı ile diğer 4 parti genel başkanının cumhurbaşkanı yardımcılığı adaylığını açıklayacakları toplantı ile tablo zaten netleşecek.

        Ben bugün hafta sonu yaşanan çok vahim başka bir hadisenin üzerinde durmak istiyorum. Daha doğrusu çok vahim sonuçlar doğurabilecekken devletin gösterdiği hızlı refleks sonucu felaketin eşiğinden döndüğümüz bir hadise.

        Bursaspor-Amedspor maçından bahsediyorum.

        Bursaspor taraftarlarının rakip takımın oyuncularının konakladığı otelin önünde çeşitli ırkçı sloganlar atmaları, maçta tribünlere Yeşil kod adlı katil Mahmut Yıldırım’ın ve JİTEM’in sembolü Beyaz Toros’un posterini sokup içeride açmaları çok çirkin ve ırkçı bir provokasyon girişimine işaret ediyor.

        Çok şükür ki İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu’nun hızlı ve doğru müdahalesi ile Emniyet güçleri ve Valilik kısa sürede harekete geçti, sorumlu kamu görevlileri açığa alındı, 7 kişi gözaltında.

        REKLAM

        Ben buradan çok pis, çok derin kokular alıyorum.

        O kan dondurucu posterlerin içeri girmesine kim nasıl göz yumdu? Bu sadece taraftarın vandallığı ile açıklanabilir mi? Türkiye bu kadar kutuplaşmışken, iş bir kibrit çakmaya bakacak kadar ortam gerginken böyle bir linç ortamını kimler yaratmaya çalıştı?

        Devlet bu kez seri hareket edip, müdahale etmeseydi ikinci bir Sivas vakası dahi yaşanabilirdi. Bu ihtimali düşünmek dahi istemiyorum… Sayın Soylu’yu bir felaketi çok doğru ve kararlı bir şekilde önlendiği için tekrar tebrik ediyorum.

        Olayları görünce hemen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı aradım.

        Önce maça gidip gitmediğini sordum.

        Bana şunları söyledi:

        “İnfluenza pozitif çıktığım için gidemedim, hastayım evde dinleniyorum Nagehan Hanım. Fakat maalesef bu yaşanan olaylar beni şaşırtmadı.”

        Bunu duyunca ben çok şaşırdım.

        Alinur Aktaş- Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı
        Alinur Aktaş- Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı

        Ancak sonra şöyle devam etti Sayın Aktaş:

        “Yanlış anlamayın, olayları normalleştirdiğim ya da küçümsediğim için söylemiyorum. Bu maçın problemli olacağını öngördüğüm için söylüyorum.”

        “Diyarbakır’daki maçta da çirkin olaylar yaşandı”

        Ne demek istiyorsunuz, deyince, “Bakın zaten geçen eylülde bu iki takımın Diyarbakır’daki karşılaşması çok çirkin olaylara sahne olmuştu. Diyarbakır’da olunca çok fazla yansımıyor halbuki orada da provokatif posterler açılmış, gerginlik yaşanmıştı. Biz çok uyardık, bu iki takım karşı karşıya gelmesin dedik. Yanlış baştan yapıldı.”

        Bunları söyledikten sonra yaşananların Bursa’da olması nedeniyle duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi Belediye Başkanı Aktaş.

        REKLAM

        “Sonuçta 3-5 kendini bilmezin yaptığı yanlış 5 milyonluk Bursa’mıza mal edilmemeli. Böyle olaylarla bu güzel şehrin isminin yan yana gelmesini üzüntüyle karşılıyorum.”

        Sayın Aktaş iki takımın yan yana gelmesinin yanlışlığına atıf yaptığına göre Futbol Federasyonu’nu işaret ediyor.

        Ben bir futbol cahiliyimdir o nedenle bu konuyu spor camiasını bilenlere sordum.

        Federasyon iki takımın bir kez daha karşı karşıya gelmesini engelleyebilir miydi yoksa bir kez karşı karşıya gelinince diğer takımın sahasında yeniden oynamak mı gerekir?

        Engelleyebilir, sakınca görürse değiştirebilir ya da maçı iptal edebilirmiş.

        Madem Diyarbakır’daki maçta yüksek tansiyon vardı o tansiyonun tekrar etmemesi için bu maç niçin iptal edilmedi?

        Futbol Federasyonu bu sorunun cevabını vermeli.

        Öte yandan yaşananlar sadece futbol taraftarlarının bir takıma beslediği husumet ile açıklanabilir nitelikte değil. Burada apaçık bir nefret suçu, ırkçı bir saldırı dili var. Geçmişten de aşina olduğumuz bir planlı provokasyon kokusu alıyorum. İktidarın bu tuhaf hadisenin üzerine titizlikle gitmesi gerekiyor.

        Diğer Yazılar