Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

O zamanlar şimdiki gibi her kanalda 20 dizi yok tabii... Türünün birkaç örneğinden biri Tatlı Kaçıklar. Yıldız Kaplan’la tanışıklığım oynadığı role hayranlığımla paralel bir seyirci yakınlığı... Ama ne yalan söyleyeyim, bu kadar komik bir insan olduğu aklımın ucundan geçmezdi. İnanılmaz pozitif, doğal komik. Hepsinden önemlisi, ki röportajlarda en sinir olduğum şeydir, “O konuda konuşmuyorum, bunu sorma” gibi dertleri yok. Hani “Genç kız gibi anneanne” diyoruz ya, sebebi hep kahkaha atmasından olabilir mi?

Aynısınız, yıllar size yaramış hatta!

Yok, değilim. 26 yaşındayken çok daha yaşlı birini canlandırıyordum, ondan herhalde.

Hâlâ tanıyorlar mı sizi?

Evet, ismimi çıkaramasalar da cismimi hemen hatırlıyorlar. Sonrasında da işler yaptım zaten. Ege Aydan’la Evli ve Çocuklu dizisinde başrol oynadım ama tutmadı. Kadro iyi olmadı. Sonra da hamile kaldım ve bir daha hiçbir dizide oynamadım. Loğusalık da biraz uzun sürdü, 5 yıl kadar, canım gerçekten hiçbir şey yapmak istemedi. Ama şarkı söylemeyi hiç bırakmadım. Akif okula başlayınca loğusalık bitti, neyse. Şimdi “Söz” diye bir single’ım çıkıyor. Yaza doğru arabalarda dinlenecek kalitede bir albüm hayalim var.

Siz çok komiksiniz, ekranda olmalısınız...

Gece yalnız yatamam mesela, karanlıktan da korkarım çocuk gibi. Eşim Celal, o zaman evli değildik, doktora götürdü. Doktor baktı, baktı; “Ne kadar şanslı bir erkeksiniz, çocuk ruhlu bir karınız var” dedi. Celal “Siz bir de bana sorun” der gibi baktı doktora. İş meselesine gelince, çok içime sinen bir iş olması lazım. O zaman tabii ki oynarım. Ama ölçülerim olur, sarılırım öpüşemem. Mini eteğin de bir ölçüsü olur.

Doktor onayından sonra teklif geldi mi?

Hayır, zaten Ağustos 2008’de evlenme kararı almıştık ama ben o sırada hamile kaldım, şiş karınla gelinlik giymeyeyim diye marta aldık. 3 buçuk aylık hamileydim. O gün bugündür birlikte mutlu mesut devam ediyoruz. Bir de “Mutlu musun” derler ya. Yok çok mutsuzum! Tabii herkes gibi mutluluklarım, mutsuzluklarım var ama soru ne saçmadır. “Çok mutsuzum” diye başlık atma aman! Ayrılırmışız biz... Evlilik erkek için de kadın için de kafestir aslında, sadece kapağı açıktır, arada çıkarsın. Ben şanslıyım, altın kafesteyim. Üst katlarda da dolaşabiliyorum. Bunun gerçekten örneği az.

Ne iş yapıyor eşiniz?

Deri üretim işinde. Altın kafes ondan değil tabii, çok tutucudur ama bana hiç karışmaz. Hep destektir. Anneanne oldunuz 43 yaşında. Nasıl gidiyor? Anneanne yok, “Kanki” diyoruz. Yok böyle bir şey... 9 aylık neredeyse ama bana çekmiş, her şeyi biliyor. Ben 17 yaşında Işıl’ı doğurdum, ikinciyi 39’umda. Işıl’ınki de çabuk davranırsa cennete gideceğim doğrudan. Torununun torununu görürsen cennete gidermişsin ya. Yaşıtlarım Gülben, Demet yeni yeni doğuruyor ben torun sahibiyim.

Kızınız kaç yaşında evlendi?

Işıl adisi, evlendi, tamam, o zaman sesim çıkmadı. 24 yaşındaydı. “Anne ben hemen çocuk yapacağım” dedi. “Sakın çocuğum, hemen yapma” dedim, tabii onu değil kendimi düşündüğümden. “Yapma anneciğim, gençsin gez toz...” “Yok” dedi, “Doğuracağım”. Al lah ce za nı ver me sin, bir 45-50 olay dım ba ri. Ney se do ğur du. Ama çok se vi yo ruz kan ki mi. Ben de sen den in ti kam almazsam, teyze doğurmazsam oğluna... Şimdi Kenan benim Akif’e dayı diyecek, dayı 5 yaşında! Ben bir tane daha yapacağım ona teyze diyecek, kendinden küçük. Yıldız’ın hayatı işte.

Siz kaç yaşında evlendiniz? Severek mi?

16 yaşımdan 3 ay almıştım evlendiğimde. Annemle babamın sürekli sorunu oluyordu, ben de ilk flörtümle kaçtım. İlk hayatıma giren insandı. Çocuğum daha, âşık olduğumu sandım ama sonradan anladım âşık falan olmadığımı. Yine de 7 sene evli kaldım. Boşandıktan sonra 24’ten 32’ye çok eğlenceli ama sıkıntılı bir hayatım oldu. “Hayat kendini aramaktır” derler ya, çok aradım o dönem. Gerçi hâlâ arıyorum.

İki evliliğinizi karşılaştırsanız... Ne öğütler verirsiniz gençlere?

Ufak yaşta sakın evlenmeyin. Olgun yaşta iki taraf açısından da çok iyi oluyor. Kavun değil ki koklayıp alasın. Tabii şimdi de bilemeyiz ne olacağını. Çok hesap kitap da yapmam aslında. Bunu da tavsiye edebilirim. Berbat bir çocukluk ve gençlik geçirdim. Aile, maddiyat, ilişkiler ama o kadar kendimden emin ve mutluydum ki... Hep pozitif düşündüm. Çok heveslenirdim çocuklarını yazın yurt dışına gönderenlere, benim öyle bir ailem olmadı. Gerçi Doğuş gibi sokaktan da gelmedim ama zor bir hayatım oldu işte.

'Biz ufaklığımzıdan beri bu sorunu yaşıyoruz'

Oyunculuk muydu hayaliniz?

Hep oyuncu olmak isterdim ama kimse beni ciddiye almadı. Ama neyi çok isterseniz o size geliyor günün birinde. Ben sekreter olarak kazanıyordum hayatımı, figüran olarak “Şaban Askerde”de rol aldım ve hayatım değişti... Sekreterlikle geçinemediğim için ek iş arıyordum sürekli. Ailemden bir kişiden bile destek görmedim. Tamamen kendi ayaklarım üzerinde geldim bugünlere.

Şimdiki gençler biraz içi geçmiş geliyor mu size bazen?

Evet, Işıl benim onun yaşında yaptıklarımı yapamıyor. Bir de şimdikiler çok büyük duruyor, yaşları gibi davranmıyorlar; doğayla, havayla, yedikleri içtikleriyle alakalı bence ama çok yakışıklı bir erkek nesli var. Bana o yaşta kimlik sorarlardı. Işıl, “Anneee bu nasıl” derdi mağazada, o anda dünya dururdu. “Ne, anne mi dedi?” Ben de sinirle açıklama yapardım tabii, “Evet annesiyim, biz ufaklığımızdan beri bu sorunu yaşıyoruz”... Ufaklığımızdan beri yalnız.

‘Yalçın Abi düzelecek’

“Seksi şempanze”ydi lakabınız Tatlı Kaçıklar dizisinde. Çok da seviliyordu. Şimdi rahatsız oluyor musunuz?

Valla öyle rolümü yapıyordum, hiç farkında değilim. Ben ilk konuk oyuncu olarak gittim. Çok sevimsiz bir kadındı o, sonuçta metres yani... Ama ben ayna karşısında onu çalışa çalışa sevimli hale getirdim, rol de hikâyeye girdi. Mehmet Ali Erbil unutulacak neredeyse ben hâlâ hatırlanıyorum.

Tarumar vardı bir de... Dursun Ali Sarıoğlu’yla görüşüyor musunuz?

Telefonlaşıyoruz. Geçen hafta Yalçın Menteş aradı. Biri aradı, ağlamaktan konuşamıyor. Sapık sandım kapattım. Bir daha çaldı. “Yıldız ben Yalçın Abin” dedi, ben yerlerdeyim. Çok duygusal bir an yaşadık. Grip bulaştırmayayım diye gidemedim ama yakında gideceğim yanına. Bana tiyatroyu kazandıran insandır, sayesinde yurdumu gezdim. Çok teşekkür ediyorum. Düzelecek inşallah...

Genç nesilden kendinize benzettiğiniz biri var mı?

Tipim hem komik hem Avrupai olduğu için yok sanırım. Banka reklamı geldi, 26 yaşındayım. Normal bir kadın olması gerekiyor. Mürebbiye gibi giydirdiler, saçımı öğretmen gibi topladılar. Sinan Çetin geldi, “Ya bu kadına ne giydirsen seksi” dedi. Neyse oldu yine de uzaktan muzaktan. Almanya’da olsaydım her role giderdim ama burada zor. Acayip güzel kötü kadını oynarım mesela.

‘Üçgen yüzüm simit gibi oldu’

Kim böyle sarışın mavi gözlü?

Kimse... Çok şüpheliyiz. Baktığında ne babam yakışıklı bir adam ne annem “Vaovv” denecek bir kadın. Babam “Özel imalat bu” der. Ama Selanik göçmeniyiz...

Yüzünüze bir şey yaptınız mı son yıllarda?

Yaptım ve köpekler gibi pişman oldum. Akif doğduktan sora botoks yaptırdım. Alnıma, bir de havaya girdim, dudağın kenarına. Eşim dedi ki “Bir daha yaptırırsan seni boşarım”... O gün de “Akif gel annene” diyorum gelmiyor. Kardeşim “Çocuk bile kaçıyor senden” diye dalga geçti. Geçenlerde yine neyin bunalımı bilmiyorum, gözaltıma botoks yaptırdım. Bu sefer Celal’den daha korkunç bir atak geldi, boşamadı ama 15 gün yüzüme bakmadı. Korkunç bir duygu. Güzelim üçgen yüzüm, simit gibi oldu. İki günde bir saunadayım.

Neden?

Botoksu eritiyormuş.

Eşiniz kaç yaşında? Nasıl tanıştınız?

Benden 11 yaş büyük, son turlarını yaparken, belasını ararken mevlasını buldu ya da tam tersi...

Bir daha çocuk?

Çok istiyorum ama gerçekten zor bir şey çocuk. Ben çok dertli ve yaralı olduğum için çocuklarımı kendim büyüttüm, hiç bakıcı olmadı. Yakında askere gidecek, daha yeni yataklarımızı ayırdık. Onun sağlık durumu iyi benim ki kötü, ben hâlâ ağlıyorum yatağın başında. Ayırdık yollarımızı. Kendine güven olmuyormuş anne babayla çok yatan çocukta.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar