Berk Uğurlu'nun annesi

Berk Uğurlu... 1996 doğumlu, 1.92 boyunda, Fenerbahçe altyapısından yetişmiş, geçtiğimiz sezon Fenerbahçe Ülkerspor A takımının kadrosunda yer alan oyun kurucu.

Berk, 1995 doğumlu kendisi gibi oyun kurucu pozisyonunda oynayan Kenan Sipahi’nin sezon içinde şanssız bir sakatlık geçirmesiyle Bo McCalebb’in arkasından takımının ikinci ‘play-maker’ı olarak oynama şansı buldu. Bu şansı çok iyi kullanan Berk, çıkardığı oyunla tüm basketbol camiasının takdirini kazanmış, ben de bir yazımda onun Kenan Sipahi ile birlikte uzun yıllar milli takımlarımızın oyun kurucu problemini çözeceklerini belirtmiştim.

KENAN SİPAHİ İSE

Buradan Kenan Sipahi’ye de bir parantez açmak isterim. Tofaş’ta yetişen Kenan, geçen yıl Avrupa şampiyonu olan genç milli takımımızın kaptanıydı ve o şampiyonanın en değerli oyuncusu (MVP) seçilmişti.

Berk Uğurlu aynı zamanda geçen hafta Konya’da tamamlanan ve milli takımızın şampiyonluğuyla sonuçlanan gençler Avrupa şampiyonasında takımımızın en önemli oyuncularından biriydi. Oynadığı güzel basketboluyla alınan bu başarının en önemli mimarlarından biriydi.

Şampiyona sonunda onunla ilgili çok ilginç bir haber yazılı medyaya düştü ve hemen hemen her gazetede geniş yer aldı.

Haber şöyleydi; Letonya ile oynanan çeyrek final karşılaşmasından sonra Berk’in annesi İrem Uğurlu takım otobüsüne giderek oğluna ‘in oradan aşağı, benim oğlum Euroleague oyuncusu, Obradoviç bile ona daha çok süre veriyor’ diye bağırmış.

Bu olayın çeşitli yönleri var. Bana göre birincisi ve en önemlisi bir oyuncu velisinin ne şekilde olursa olsun coach’a, hakeme veya oyuna müdahale etmemesi gerekir.

Bu hata bizim altyapılarda çok görülmekte. Bir maçtan sonra bakıyorsunuz veliler hakeme, rakip takım oyuncu veya velilerine, hatta az oynattıkları için kendi antrenörlerine saldırıyorlar. Bu çok yanlış bir hareket. Böyle davranarak kendi çocuklarını da çok zor durumda bırakıyorlar.

İkinci yönü, coach açısından baktığınızda Berk’i Letonya maçında az oynatması kadar doğal bir şey olamaz. (O maç 20.40 dak.) Kolay kazandığımız bir maçta (78-53) ertesi gün turnuvanın tek yenilgisiz ekibi Hırvatistan’la çok kritik yarı final karşılaşmasına çıkacak takımımızın Berk gibi en önemli oyuncularından birini dinlendirmesi kadar mantıklı bir olay olamaz.

BÜYÜK BENCİLLİK

Üçüncü yönü ise kazanılmış böyle önemli bir maçtan sonra bir oyuncunun oynadığı sürenin sorgulanması, bana göre büyük bir bencillik. Basketbol bir takım oyunudur. Burada kimin ne kadar süre aldığı değil, maçın kazanılıp kazanılmaması önemlidir.

İrem Uğurlu çok hatalı davranmıştır. Bu hareketiyle oğlunu takım arkadaşları ve teknik heyet karşısında zor duruma düşürmüştür. Bundan sonra ne olacak? Gelecek sezon 6 yabancı kuralının gelmesi ve Kenan Sipahi’nin iyileşmesinden sonra üçüncü, dördüncü oyun kurucu durumuna düşecek olan Berk, bir maçta süre alamaz veya kadroya giremezse aynı tepkiyi Obradoviç’e de gösterecek mi?