Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Trabzonspor taraftarının homurdanmaya başladığı maçta Bordo-Mavililer yine rakipleri için ‘sinir bozucu’ bir şekilde kazandı. Ancak şampiyonların sahip olabildiği bir şans söz konusu!..

        Ligde ilk yarının son haftası zirveden kopmamaya çalışan Fenerbahçe ve Beşiktaş’a, pabucun pahalı olduğunu göstermesi açısından öğretici oldu. Önce Trabzonspor çıktı sahneye. Net şekilde dillendirilmese de Bordo-Mavililer’in puan kaybedebileceği maçlardan biri olduğu düşünülüyordu Karabükspor mücadelesinin. Emenike’nin deplasmandaki sessizliğini bozup, dalgalı günler yaşamaya meyilli Karadeniz şehrinin tadını kaçırması bekleniyordu liderin takipçileri tarafından. Ama Emenike de Karadeniz Fırtınası karşısında ayakta duramadı.

        Dengeli geçen oyunun ilk bölümü sonrası Nijeryalı golcünün Giray ile girdiği ikili mücadelede, başarılı savunmacının ‘garip’ düşüşü sonrası oyun kenarına gelmesi Karabük’ün kolunu kanadını kırdı ama maç yine de ‘dış mihraklar’ın beklentilerine uygun şekilde geçmeye devam etti. Avni Aker tribünleri için devre arasına lider girmenin yeterli olmadığı belliydi. Puan farkını koruyarak (hatta açarak) zirveye kurulmanın hesabı içindeydi taraftar. Aşağısı kesmiyordu. Lider için ikinci yarının sinerji içinde geçmeyeceği net şekilde belli oldu yani… Ama buna rağmen Trabzonspor’un şampiyonluk için gerekli olan ‘şans’ı bünyesinde barındırdığı da maçın kilidini açan golle belli oldu. Ender gördüğümüz gollerden biriydi…

        Bu galibiyet sonrası Gençlerbirliği karşısına puan farkını yeniden 5’e indirmek zorunda hissederek çıkan Bursaspor ise bu rakama o denli konsantre olmuştu ki, Ankara deplasmanında 5 golle kazandı. Bu galibiyet, Timsah’ın karşısına “Gününü göreceksin” düşüncesiyle çıkan takımların fena hale gelebileceklerini anlatması bakımından öğreticiydi.

        Yeşil-Beyazlılar’ın önceki başkent deplasmanında Ankaragücü karşısında da 5-1 galip geldiğini hatırlayınca, henüz bir temel atmayıp da yola ‘prefabrikprefabrik’ devam eden Süper Lig kulüplerinin Bursa karşısında derli toplu bir oyun oynamak zorunda olduklarını öğrendiklerini umut ediyoruz.

        Gelgitlerin takımı Fenerbahçe ise işin ortasını bulma konusunda gösterdiği çabaya, Alex becerisini ekleyerek aştı Sivas engelini. Taraftarlar Aykut Kocaman kadar iyimser olmasalar da, diğer ezeli rakiplerin durumuna bakıp, sahip olduklarının kıymetini biliyor ve “Olur mu, olur” diyor.

        Beşiktaş için ise ne diyelim ki? Malum onların öncelikleri futbol sahası değil, transfer borsası. Harcadıkça bonus kazansalar bari!

        Hazır olun

        İlk devre sona ererken, ikinci yarıya ait beklenti içine girdik. Evet, katenaçyo oynayan takımlar görüyoruz ama şu an itibarıyla Konya dışındaki her takım ‘bir şeyler’ yapabilecek, bir maça çıkarken öyle ya da böyle futbol oynayabilecek gibi gözüküyor. G.Birliği’nin Bursa’dan 5 yemesinin hikâyesi; Alkaralar’ın rakipleri karşısında eli yüzü düzgün bir oyunla orta sahayı çabuk geçtiğini görmesi sonrası işi abartması mesela. Sivas beklenmedik puanlar topladı, Buca her hafta çok sayıda pozisyona giriyor, Kasımpaşa ise oyun hâkimiyetini eline geçirebiliyor. Güzel bir devreye hazır olun.

        Uygun açı

        Bülent Uygun’un Eskişehirspor’a gelişi olaylı olmuştu. Halen bizi Buca’dan ayrılışı konusunda inandırabilmiş değil. Ama İzmir ekibinde lige pek iyi bir başlangıç yapamamışken, Eskişehirspor’da bir kez daha üst düzey bir teknik adam olduğunu gösteriyor. Ve işin ilginci bunun için saha kenarına inmesine de gerek kalmadı! Uygun ligdeki son 7 maçta cezası nedeniyle kulübede değil tribündeydi. Es-Es bu maçların sadece ilkinde Fenerbahçe deplasmanında mağlup oldu, daha sonra 6 karşılaşmada 12 puan topladı. Beşiktaş’ı devirdi, Trabzon deplasmanından puanla döndü. Bülent Uygun’un bu dönemi, saha kenarında bir taraflarını yırtıp oyuna müdahale etmeye çalışan teknik direktörlere, asıl işlerinin hafta içi antrenman sahasında olduğunu göstermesi bakımından çok önemli.

        Kocaman bir alkış

        Aykut Kocaman’ın teknik direktörlüğü için bazı eleştiriler yöneltebilirsiniz ama onu bir konuda kocaman bir alkışla ödüllendirmek gerekiyor. Aykut Hoca birçok meslektaşının topa girmediği, kaçak cevaplar verdiği bir ortamda gazeteciler için bulunmaz bir nimet. Aklından geçenleri sesli düşünme şeklinde kamuoyuyla paylaşmaktan, özeleştirisini yapmaktan çekinmiyor. Sivas maçı sonrası LİG TV’ye verdiği uzun röportajda da, ertesi gün NTVSpor’da da uzun uzun kafasından geçenleri söyledi. Açıklamalarını izlemek büyük bir zevkti. Bir teknik direktörün fırtınalı bir yolculukta seyir defterine not aldıklarını okuyor gibiydik.

        Aferin Batu!

        Bu gidişle Batuhan Karadeniz için sabit bir köşe açacağız haftalık panoramamızda. Gerçi bu hafta Engin Baytarda bir kez daha ‘saçmalamaya’ çok yakın hareketler yaptı ama Batuhan şanına yakışır şekilde bunu teşebbüste bırakmayıp ortalığı bir birine kattı. Eskişehirspor’un attığı birinci gol öncesi, bir atışma yaşadığı Merthan Açıl’ın ayağına bastıktan sonra hiç bir şey olmamış gibi pozisyona devam etmesi adam olmayacağına dair düşünceleri güçlendirdi! Aferin sana Batuhan…Tabii bu arada pozisyon sonrası Merthan’ın saniyeler boyunca yerde yattığını görmelerine rağmen atağa devam eden diğer Eskişehirsporlu oyuncuları da ceza tahtasın açık aralım.Bu nedenle galip gelmesine rağmen haftanın karmasına Es Es'ten kimseyi almadık.

        15 gün yokum!

        Hikmet Karaman, İstanbul BŞB maçı sonrası röportaj verirken bir konuda federasyona uyarıda bulunmak zorunda hissetti kendini . Lig başladıktan sonra devraldığı takımında kafasındaki birçok düşünceyi hayata geçirebilmek için devre arası kampını bekliyordu ama tam 15 gün sürecek pro lisans kursu nedeniyle bu planları sekteye uğrayacak. Federasyonun kendi bünyesindeki hocalar için düzenlediği kursun 5 güne sıkıştırıldığını hatırlatıp, kendilerine de en azından takımlarıyla günün bir antrenmanına çıkma fırsatı tanınmasını talep etti. Federasyonun bu konuda teknik direktörleri böyle sıkıntılı bir duruma sokacak olması hiç hoş değil.

        Spor kültürü

        Bakmayın siz Şenol Güneş’in taraftarı kutlamasına. O farklı bir şekilde yol göstermek istedi tribünlere. Gol gelene kadarki homurdanmaları o da duydu tabii ki… Volkan Demirel de zor geçen Sivas mücadelesi sonrası sitem ediyordu, “Taraftar bizi sonuna kadar desteklesin. Gol gecikse bile arkamızda olsun” diyerek… Antalya’da ise bambaşka bir hikâye vardı. Başkan taraftara bilet vermediği için protesto edildi. Sahada mücadele etmeye çalışan oyuncularda buna tepki gösterince taraftarın gözünde kötü adam oldular.Necati Ateş ağız tadıyla ‘100’ler Kulübü’ne girişini kutlayamadı bile…

        Diğer Yazılar