Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TOPLUMSAL değişmenin hızlandığı yapısal nitelik kazandığı dönemlerde siyaset

        kurumunun buna cevap verecek bir tarzda değişmeye uyum sağlaması önemlidir. Siyaset

        kurumunun toplumsal değişmeye ayak uyduramadığı durumlarda çok önemli bir sorunla karşılaşılır. Benim “siyasal gecikme” dediğim bu olay bir anlamda siyaset kurumunun

        değişimi yönetme, ortaya çıkan değişim sorunlarına çözüm bulma inisiyatifini elinden kaçırması anlamına gelecektir.

        Siyaset kurumunun değişim sürecinde inisiyatif kullanabilecek unsurları ele alırsak bunlardan birincisi devlettir. Devlet içindeki örgütlenmiş yapılar, toplumda meydana gelen değişme sorunları ve toplumsal talepleri dikkate almayarak kendi tarihsel konumlarını pekiştirecek ve sürdürecek bir arayış içerisine yöneldiklerinde, devlet sorun çözme mekanizması olmaktan çıkar.

        İkinci unsur, değişim öncesi yapının ideolojisiyle yeni durumu anlamaya çalışmak veya yaşanan sorunlara egemen ideoloji içerisinden çözüm aramakla ilgilidir. Eğer siyasal sisteme egemen böyle bir niteliğe sahipse siyaset körleşir. Eski ideolojik kalıpların bakış açısıyla yeni duruma müdahale edilmeye kalkıldığında sorun çözmek bir tarafa, siyasal çatışma, kutuplaşma eğilimleri artacaktır.

        Siyaset kurumunun üçüncü önemli mekanizması siyasal aktörlerdir. Eğer bir toplumda siyasal aktörler yani partiler, örgütlü gruplar ve siyasal kadrolar yaşanan olayları ortaya çıkan sorunları kavrayacak perspektife sahip değillerse değişimi yönetme inisiyatifini kaybederler. Kısaca değişim süreçlerinde, bir toplumun değişimi yönetme gücünü oluşturan yapıların başında gelen siyaset kurumunun belirttiğimiz özelliklere sahip olmaması, siyaset kurumuyla toplumu yeni yapısal güçleri arasında ayrışmaya yol açacaktır. Bu açıkça toplumun kendisini yenileme gücü ve bu değişimin gerisinde kalmış olan siyasal yapının unsurlarının karşı karşıya gelmesi demektir. Bu çelişkinin ciddi bir toplumsal gerilim yaratacağı açıktır.

        Ülkemizde yaşanan tartışmaların, ardı arkası kesilmeyen siyasal gerilimlerin arkasında, teorik olarak vurgulamaya çalıştığım değişim sorunları bulunmaktadır. Türk toplumunun bin yıllık tarımsal toplum yapısından çıkmak için son elli yılda koyduğu performans bugün önemli bir noktaya gelmiştir. 1980’li yıllardan itibaren dünyada yaşanan yeni süreçlerin etkisiyle artık Türkiye’nin ekonomik ve toplumsal yapısında yeni bir aşamanın gerçekleştiği görülmektedir. Ülkemiz endüstriyel gelişme düzeyi küçümsenemeyecek bir noktaya gelmiş, toplumumuz hızla kentli bir toplum olma karakteri kazanmaktadır. Nitelikli işgücünün oranı, eğitimli insanlarımızın sayısı hızla artmaya devam etmektedir.

        TÜRKİYE’DE YENİ TOPLUMUN YENİ TALEPLERİ

        Toplumumuzda yaşanan orta sınıflaşmanın etkilerini birçok alanda görmemiz mümkündür.

        Dün, içine kapalı köylü toplumunun insanları, devlet karşısında çaresiz el açarken; bugün ülkenin her tarafında taleplerini ortaya koyan, “yurttaşlık haklarına” dayanarak hizmet isteyen, taleplerine duyarlı bir devlet arzularını “siyasi olarak” dile getirmeye başlamışlardır.

        Türk toplumunda son yıllarda yaşanan büyük değişim, bireyleri “tabi olan ve itaat eden” bir

        konumdan “talep eden”, “taleplerinin gerçekleşmesi için toplumsal güç olma iddiasına

        sahip yurttaşlar” konumuna getirmiştir. Toplumumuzun Türkiye’nin yönetiminde söz sahibi olmak isteyen, kendi toplumsal taleplerini kendi yaptığı politik tercihlerle ortaya koyan,

        daha da önemlisi bu tercihlere “saygı” gösterilmesini bekleyen bir eşit ve özgür yurttaşlar

        topluluğuna doğru dönüştüğü görülmektedir. “Modern” kavramına gerçek anlamıyla tekabül eden bir toplum modeline doğru gidiş elbette birçok sancıyı, kırılmayı ve krizi de beraberinde getirecektir. Burada önemli olan toplumun değişen yapısını, değişen taleplerini anlayıp, yönlendirme yeteneğine sahip bir siyaset yapısına sahip olmaktır

        vbilgin@haberturk.com

        Diğer Yazılar