Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye'de sık sık kavramların birbirine karıştırıldığı, klişeleştiği, içeriklerinin boşaltıldığı veya anlam kaymasına maruz kaldığından şikâyet edilir. Bu olayın en çok demokrasi kavramının başına gelerek demokrasi kavramının etrafında yaşandığını söyleyebiliriz.

        Karşınızdaki insanın bir cinayet mekanizmasından başka bir şey olmayan terör örgütünün mücadelesini anlatırken sık sık demokrasi kavramını kullanması sadece bir algı sorunu bozukluğu değildir. Bu durum aynı zamanda demokrasi kavramının beslendiği kültürden, teorik birikimden veya onun hakkındaki asgari bilgiden de ne kadar uzak bulunduğunu gösteren bir olgudur.

        Terör mü Demokrasi mi?

        Demokrasi, öznesi özgür bireyle olan bir siyaset tarzıdır. Bir başka değişle demokrasinin temel aktörü, öznesi özgür bireylerdir. Bu birey herhangi bir toplumsallığa ait olup olmama hakkının seçimini de kendisi yapar. Ait olduğu hiçbir yapı veya kurum onun bireyselliğinin tamamını örtmez. Kısaca özgür birey çoğulcu beşeri değerlere sahiptir.

        Demokrasinin bu çoğulcu yapısını, bireyin özgür seçimlerini hiçbir "güç" engelleyemez. Birey devlet, sınıflar, gruplar, kurumlar, etnik ya da başka yapılar karşısında özgürdür. Onların hepsine ve bazılarına ancak dahil olabilir bu onun bireysel hakkıdır. Bütün bu özgürlükleri koruyacak olan ise hukuk devletidir.

        Hukuk devleti özgürlükleri yaşatmak için devleti dahi sınırlandırmıştır. Hukuk devletini oluşturan yapı ise demokratik sistemdir. Bir anlamda demokrasi, devleti hak ve özgürlükler sistemi ile sınırlandırarak hukuk devletine dönüştürmüştür.

        Terör örgütleri devletin hukuk içinde sağladığı barışı şiddet kullanarak, şiddeti ve şiddet araçlarını politik mücadelenin içine katarak reddeden yapılardır. Politikada şiddeti bir yöntem ve araç olarak benimsemek, demokrasi karşıtı, demokrasi düşmanı bir anlayışı benimsemek demektir.

        Hukuk Devleti

        Demokrasinin bireysel özgürlükler temelinde toplumsal ekonomik ve siyasal özgürlüklere kadar uzanan bütün özgürlükleri gerçekleştiren bir siyasal yönetim tarzı olarak gelişmesi oldukça zor olmuştur.

        Terör örgütleri kendi mücadelelerini meşrulaştırmak için demokrasinin bir özgürlükler düzeni olarak sahip olduğu prestijden istifade etmek isterler. Söylem düzeyinde kendi konumlarını ve eylemlerini sürdürmek için demokrasi ve özgürlük kavramını sıkça kullanıp istismar etmek isterler. Oysa bunların yolu ayrıdır. Demokrasi mi, terör mü ikisi birbirlerinin zıddı ve düşmanı olan yollardır. Her şeyden önce demokrasinin yöntemi ve araçları terörün varoluşuna karşıdır. Demokrasinin yöntemi katılım, rıza ve

        çoğulculuktur. Araçları ise partiler, oy, fikir mücadelesi ve propagandadır.

        Terör örgütleri ise tek bir fikrin, örgüt otoritesinin hakim olduğu, itaatkar toplulukların silahlı mücadeleye sokulduğu, şiddet yolunu seçmiş aparatlar konumundadır.

        Terör örgütleri demokrasinin düşmanıdır. Bunun terside doğrudur. Demokrasi terörün düşmanıdır. Terör özgürlüklerden korkar. Bu nedenle demokrasi içinde terörle mücadele etmek en etkili yoldur. Terör karşısında demokratik sistemden vazgeçme arayışlarına girmek sadece mücadeleyi zayıflatmaz aynı zamanda terörün toplumsal tahribatını da artırıcı etki yapabilir.

        Türkiye'nin terör karşısında mesafe kat etmesi demokrasinin daha etkin daha iyi işleyen bir hal getirmesiyle mümkün olacaktır. Demokrasiyi seçenler teröre karşı etkin bir mücadele yürütülmesine destek vereceklerdir. İspanya'da ETA'yı protesto için yapılan ve bir milyon kişinin katıldığı yürüyüş bunun en güzel örneğidir. Terörle mücadelede devletin bu kamuoyu desteği ile sorunu çözmesi daha da kolaylaşacaktır.

        Diğer Yazılar