Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TAM 5 gündür Meryem Uzerli'nin Muhteşem Yüzyıl'ın setini bırakıp Almanya'ya gitmesini konuşuyoruz. Kanal ve yapım şirketi Meryem'e konulan 'tükenmişlik sendromu' teşhisini doğrularken, benim Berlin'deki kaynaklarım gayet iyi olduğunu söylüyor. İşin dedikodu kısmını bir yana bırakıp aslında büyük bir sorunu masaya yatırmanın vakti çoktan geldi de geçiyor... Benim Meryem Uzerli'nin gidişiyle ilgili kafam çok karışık. O nedenle iki görüşümü de anlatmak istiyorum. Hepimiz oyuncuların ne kadar kıyak iş yaptığını, bir elleri yağda, diğer elleri balda hayatlar sürdüğünü ve çok yüksek paralar kazandıklarını konuşuyoruz. Ama madalyonun bir de diğer yüzü var ki, setlerde gerçekten insanlık dışı koşullarda çalışıyorlar. Haftada 6 gün, çoğu zaman günde 20 saat, 90 dakika dizi yetiştirmek için uğraşıyorlar. Aslında yaptıkları şey ağır işçilik. Üstelik imzaladıkları sözleşmelerde uzaydaki haklarını bile yapımcıya teslim ediyorlar. Tüm bunların dışında oyunculuk yapmak, 20 saat bir karakterin içinde yaşamak, kalan 4 saatte de kendin olmanın psikolojisinden bahsetmiyorum bile. İşte Meryem Uzerli, bir Alman vatandaşı olarak buna tepki gösterip gitti. Çünkü bu ülkede Avrupa'da olduğu gibi 8 saat çalışma, sendikal haklar, telif hakları yok. Üstelik Halit Ergenç'e göre daha az para kazandığı için gittiği de iddia edildi. Bu bir hareketin de başlangıcı olabilir. Çünkü bu sürelere artık birisinin tepki göstermesi gerekiyordu. Bu açıdan bakınca Meryem çok haklı AMA neden şimdi gitti? Dizinin sezon finali yapmasına 2 hafta kalmışken mi bu sorunu fark etti? Bence birinci sezonun sonunda, ikinci sezonun başında ya da bu sezon finalinde bunu yapsaydı daha samimi olurdu. Çünkü olaya derinlemesine bakınca dizinin sezon finaline 2 hafta kala gitmesi aslında bir rest çekme. Yani "Ya benim istediklerimi yaparsınız ya da Hürrem'siz devam edersiniz" diyor.

        KARAKTERİN İNANDIRICILIĞI KALMAZ

        Diğer taraftan düşünmeden edemiyorum. Türkiye'nin en çok ses getiren dizisinin başrol oyuncusunun sıkıntıları var. Belli ki bu sorun defalarca masaya yatırılmış ve iş bu noktaya kadar gelmiş. Sonunda da bomba patlıyor. Tanıtımları yapılan, özel fotoğrafları servis edilen 100. bölüm yayınlanmıyor ve ertesi sabah, "Meryem Uzerli, Berlin'de bir klinikte yatıyor" diye haber çıkıyor. Bu haberi kim sızdırdıysa iyi niyetli değil. Çünkü bu tip sorunlarda genelde kol kırılır, yen içinde kalır. Yapımcı ve oyuncu çözüm yoluna gitmeye çalışır. Zaten öyle de olması gerekir. Çünkü karakterin inandırıcılığının sarsılmaması gerekir. Bu haberden ve sonrasında ortaya çıkan iddialardan anladığımız kadarıyla yapımcı Timur Savcı, Meryem Uzerli'nin blöfüne rest çekiyor. "Ben sensiz de bu diziyi çekerim" diyor. İçeride ne yaşanıyor, neler konuşuluyor bilmiyorum ama dışarıya yansıyan haberlerden bu olayın fotoğrafı böyle okunuyor. Olan da ne yazık ki dizinin izleyicisine oluyor. Biz 3 sezon boyunca bu diziyi izledikten sonra sezon finalini Hürrem'siz mi izleyeceğiz? Keşke yapımcı ve oyuncu kendilerini düşündükleri kadar bu duruma izleyiciyi de düşünerek bir çözüm bulsalardı!

        Diğer Yazılar