Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Zararına mevduat mı, kârına otomobil mi?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dün altına yönelik güçlü iç talebi açıklarken, bütün aşırılıkların ve bozulan dengelerin temelinde TL’nin hızlı değer kaybı ve derin negatif faizin yattığını belirttik. Kazananlar ise TL ile borçlanan kesim. Çünkü en çok değer kaybeden o. Borcu reel olarak daha düşük düzeyden geri ödemek, krediyi alırken baştan kazançlı çıkartıyor ve rant yaratıyor.

        Bedeli ise enflasyon yoluyla bütün tüketiciler ama asıl da TL ile tasarruf eden ve yerli paradan kaçamayanlar ödüyor. Bir de tabii kredi veren kuruluşlar olarak bankalar.

        ➔Dün TÜİK tarafından açıklanan finansal yatırım araçlarının nominal ve reel getirileri tam da bunu gösteriyor. Bitişikte temmuz ayı, üç aylık, altı aylık ve bir yıllık vadelerde hem TÜFE hem de ÜFE ile hesaplanmış getiriler yer alıyor.

        FAİZDEN TÜM VADELERDE YÜKSEK ZARAR

        ➔Bir yıl önce temmuz ayında parasını TL mevduata koyanlar her vadede kaybetmiş. Temmuzda baştan aylık kayıp yüzde 5-7 arasına yükseldi. Çünkü enflasyon yüksek çıktı.

        ➔Peki bankalarda TL mevduat var mı, var. KKM’nin ve döviz hesaplarının mevduattaki payı üçte iki düzeyinde ve geriye kalan üçte bir de TL’de duruyor.

        ➔TL mevduatta üç aylık kayıp yüzde 7-9 aralığına, 6 aylık kayıp yüzde 9.5-12.5 bandına ve bir yılda da yüzde 19.5-21.2 bandına çıktı.

        ➔Mevduatın yıllık ortalamada verdiği reel kayıp TÜFE’ye göre yüzde 26.4, ÜFE’ye göre yüzde 35.1.

        Faiz bütün vadelerde kaybettiriyor. Hangi enflasyon ile baktığına göre paranın gerçek anlamıyla üçte biri veya dörtte biri eriyip gitmiş.

        ➔Benzer ama daha düşük kayıplı durum devlet iç borçlanma senetlerinde de var. Faizinin düşüşünden dolayı sermaye kazancı elde edilmesi mevduata göre getiriyi yükseltiyor.

        ➔Mevduat faizi nominal olarak enflasyonun üçte birinde. Bitişikte faizlerin seyrini gösteren grafikten görülebileceği gibi tüketici kredi faizleri en yüksekte, mevduat faizi tüketici faizlerinin oldukça altında. Hatta ihtiyaç kredisinin neredeyse yarısında. Ticari kredi faizi ise mevduat faizinin bir puan altında.

        ➔Bu tabloya göre paranın TL olarak tasarruf edilmesi net bir biçimde ve yüksek oranlı kaybettiriyor. Bu nedenle rasyonel değil.

        MAL CANIN YONGASIDIR

        ➔Altın, dolar ve euro alınsa durum yine kurtulacak, bu üç aracın enflasyona karşı bir koruyuculuğu olduğu görülüyor, getirileri yıllık TÜFE’nin de ÜFE’nin de üzerinde.

        Borsa ise en iyi kazancı sağlayan finansal araç. Son bir yıllık yüzde 162 veya yıllık ortalama yüzde 136 artışla konut değer artışını da geçti.

        ➔Parasının değerini enflasyona, devalüasyona karşı korumak herkesin en doğal hakkı.

        ➔Ayrıca kazanma güdüsünün olması da gayet doğal.

        ➔Bir Türk atasözü “Mal canın yongasıdır” der.

        ➔İnsanlar da kaybetmemek için finansal varlıklarını canları gibi korumaya çalışıyor.

        Konut fiyatlarını son bir yılda yüzde 103 artıran da, yurtiçi tüketim talebini körükleyen de, otomobil satın almayı iyi bir yatırım aracı haline getiren de negatif faiz zaten.

        OTOMOBİL KORUNMA ARACI

        ➔TÜİK’in hesabı finansal araçlar üzerinden. Bu nedenle konutun değer artışını ve kirasıyla birlikte getirisini kapsamıyor. Ancak değer artışını verdik. Üzerine kira getirisini eklemek gerekiyor. Bir yıllığa düşen kira getirisi de konut değerinin yaklaşık yüzde 5’i kadar.

        ➔Otomobil fiyatlarının ise sıfır kilometrede ne kadar arttığını yine TÜİK’in verilerinden hesapladık. Kurum madde fiyatı açıklamayı bıraktı ama madde endeksi açıklıyor. İlk el araç fiyatlarındaki artış ikinci el fiyatlar konusunda fikir verebilir.

        Dizel otomobil bu endeksle temmuzdan temmuza 842’den 1409’a yükseldi ve fiyat artışı yüzde 50.

        Benzinli otomobil endeksi de 1033’ten 1669’a yükselerek yüzde 61.5 artış kaydetti.

        ➔Hesap diğer motorlu taşıtları da içine aldığında bir yıllık artış yüzde 63.2’ye varıyor.

        Son bir yıllık enflasyon ise TÜFE’de 47.8, ÜFE’de yüzde 44.5. Otomobil ve toplamda otomotiv fiyatları enflasyondan daha hızlı değerlenmiş.

        ➔Yani paranın değerini enflasyondan korurken tek seçenek altın ve döviz olmayabilir. Pekala otomobil, kamyon, minibüs, otobüs de olabilir. Hepsi otomotivin içine giriyor.

        Otomotiv almak bu kadar kârlı ise insanlar niye gidip zararına TL mevduat yapsınlar ki?

        ➔Yalnız otomotivin bir zorluğu var. Altın gibi kolay saklanamıyor. Ancak varlıklı insanlar yine de böyle yapıyor.

        OTOMOTİVE 30.4 MİLYAR DOLAR GİTMİŞ

        ➔Bunu anlamak için motorlu kara taşıtları ithalatına bakmak yeterli. Geçen yılın 7 ayında 8.9 milyar dolar olan motorlu kara taşıtları ithalatı bu yılın aynı döneminde 17.3 milyar dolara yükseldi ve yüzde 93.5 arttı.

        ➔Son bir yıllık otomotiv ithalatı da 30.4 milyar dolara ulaştı. Denilebilir ki, 32.9 milyar dolar altına, 30,4 milyar dolar otomotive gitti.

        ➔Otomotivde ihracat son bir yılda 29.6 milyar dolarla ithalatın 797 milyon dolar altına düştü.