Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Tarım 'don'du, büyüme yatırımla koştu
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Ekonomi yönetiminin uzun süredir vurguladığı "dengelenme" ve "kaliteli büyüme" söylemlerinin ete kemiğe büründüğü bir çeyreği geride bıraktık. TÜİK’in açıkladığı 2025 3. çeyrek verileri ile GSYH rakamı ilk kez 1.5 trilyon dolar eşiğini geçerek 1 trilyon 538 milyar dolara ulaştı.

        Kişi başına gelir de eylül sonu nüfusuna göre 17.886 dolara yükseldi.

        #resim#1317675#

        ➔Türkiye bu gelir düzeyi ile Dünya Bankası’nın yüksek gelirli ülkeler grubuna girmiş olacak. 2024 ve 2025 yılları için kişi başına 14.005 doları geçen ekonomiler yüksek gelirli ülke sayılıyor.

        ➔ GSYH verileri manşetteki %3,7’lik büyüme rakamından çok daha fazlasını anlatıyor.

        ➔Neden mi? Çünkü bu büyüme, son yılların en talihsiz tarım sezonlarından birine ve küresel ticaretteki durgunluğa rağmen başarıldı.

        Tarım sektörü yılın ilk üç çeyreğinde %10,6 daraldı. Daralma 3. çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre %12,7’ye ulaştı.

        ➔Böylece 2011 yılı 4. çeyrek sonrasının en büyük daralması yaşandı.

        TÜKETİME YATIRIM DENGESİ GELDİ

        ➔Yıllardır Türkiye ekonomisinin en büyük eleştiri konusu "tüketerek büyüme" modeliydi. Bu çeyrekte ise tablo değişti.

        ➔Hanehalkı tüketiminin %4,1 arttığı bir ortamda, yatırımların (sabit sermaye oluşumu) %11,7 gibi çok sert bir yukarı ivme yakalaması hayati önem taşıyor.

        ➔Özellikle sanayicinin geleceğe güvenini gösteren makine ve teçhizat yatırımlarındaki %11,3’lük artış, sadece bugünün değil, yarının üretim kapasitesinin inşa edildiğini gösteriyor.

        ➔Sabit sermaye yatırımlarının diğer ayağı inşaat sektörü ise daha da hızlıydı. %13,9’luk büyüme 2017 yılı üçüncü çeyreği sonrasının en hızlısı çıktı.

        ➔Bakan Mehmet Şimşek’in de dikkat çektiği gibi; yatırımlar en az tüketim kadar büyümeye omuz vermiş durumda.

        ➔Bu, enflasyonla mücadele ederken resesyona girmeden "yumuşak iniş" yapabildiğimizin en somut kanıtı.

        TARIMA HAVADAN GELEN DARBE

        ➔Eğer hava koşulları normal seyretseydi, bugün muhtemelen %5'in üzerinde bir büyümeyi konuşuyor olacaktık. Zirai don ve kuraklık, tarım hasılasını vururken, genel büyümeyi de belirgin şekilde sınırladı.

        ➔Tarım dışı büyümenin %5,6 olması, ekonominin ana gövdesi olan sanayi ve hizmetlerin hala çok canlı olduğunu ispatlıyor.

        GELİR DAĞILIMINDA İYİLEŞME İŞARETİ

        ➔Verilerdeki bir diğer önemli detay, işgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payı.

        ➔Geçen yılın aynı çeyreğinde %31,4 olan bu pay, 2025 3. çeyreğinde %35,0'a yükseldi.

        ➔Bir önceki çeyrekte %38,4 olan bu payda çeyrekler itibariyle bir miktar düşüş olsa da, yıllık artış, büyümenin tabana yayılması açısından umut verici.

        YIL SONU VE 2026 TAHMİNİ

        ➔Peki yılı nasıl kapatırız? İlk 9 ayda kümülatif %3,7'lik bir büyüme cebimizde.

        ➔Bakan Şimşek, yıl sonu büyümesinin Orta Vadeli Program (OVP) tahminlerinin sınırlı üzerinde gerçekleşmesini bekliyor.

        ➔Mevcut momentum, son çeyrekte baz etkisi ve finansal koşullardaki göreli rahatlama ile birleştiğinde, Türkiye'nin 2025 yılını %3,5 - %4,0 bandında bir büyümeyle kapatması şaşırtıcı olmayacak.

        Gelecek yıl ise büyüme oranının daha yükselmesi ve bu yılkinin üzerine en azından 1 puan daha ilave etmesini bekleriz.

        ➔Hem tarımın hem de finansal koşulların normalleşmeye doğru gidecek olmasının etkisinden dolayı.

        ➔Veriler ışığında gelecek yılın sektörel beklentileri şöyle şekilleniyor:

        İNŞAAT YENİDEN LOKOMOTİF

        ➔Deprem bölgesindeki imar çalışmaları ve kentsel dönüşüm projeleriyle inşaat yatırımları halihazırda %13,9 büyüyor.

        ➔Açıklanan 500 bin adet konut projesinin de başlamasıyla 2026'da bu sektörün büyüme hızını koruması, hatta artırması kuvvetle muhtemeldir.

        ➔Siyasi takvimlerde inşaat sektörü geleneksel olarak istihdam deposu olarak kullanılır. Ve de bu sektörün istihdamı ilk kez 2.4 milyon kişiyle rekor düzeyde.

        ➔Bu düzeyin artmasından ziyade korunması beklenir. Çünkü işgücü arzı sınırlı.

        2026 TARIMDA RİBAUND YILI

        ➔2025'te kuraklık ve don nedeniyle daralan tarım sektörü, 2026'da sadece hava koşullarının normale dönmesiyle bile "baz etkisi" sayesinde yüksek büyüme rakamları açıklayacaktır.

        ➔Bu da, manşet büyümeyi yukarı itecek teknik bir avantajdır.

        SANAYİ VE İHRACATA NORMALLEŞME ETKİSİ

        ➔2026'da ABD’deki ara seçimlerin Trump’ı genişlemeci ekonomi politikalarına ve daha dengeleyici dış politikaya itmesinin etkisiyle küresel ticaretteki zayıf seyrin kısmen toparlanması bekleniyor.

        ➔Bu durum içeride yapılan makine ve teçhizat yatırımları yanında yılın ikinci yarısında kredi koşullarının normalleşmesiyle birleştiğinde ihracat odaklı sanayi büyümesini destekleyici olacak.

        ➔Bu gelişmeler çerçevesinde 2026 yılı için beklentiler bu yıldan daha pozitif ve büyümenin artması yönünde.

        ➔Özetle Türkiye ekonomisi tarımdaki "don"a rağmen, sanayi ve yatırımdaki "ateş" ile yoluna devam ediyor.

        ➔Büyümenin kompozisyonu da nicelikten yani sadece rakamsal ve dengesiz artıştan daha sağlıklı bir dengeye ve kaliteye doğru evriliyor.