Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Sanat Kadir Kaymakçı'nın 'Ezan' ve Yılmaz Erdoğan yazısı, Yılmaz Erdoğan ezan tartışması, Yılmaz Erdoğan ezan çıkışı,

        Günlerdir insanlar Yılmaz Erdoğan'ın ortaya saçtığı pirincin taşlarını ayıklamaya çalışıyor! "Türkiye'deki bir sette günde beş kez ezan için durursun, 'aziz Allah' dersin, beklersin, çay içersin ama filmde duyulmaz o ezan..." diyen Erdoğan'ın ne yalakalığı kaldı, ne dönekliği ne de yüz karalığı! Film Arası Dergisi'ne konuşan Erdoğan'ın Yeşilçam ve 'ezan'la ilgili söylediklerinin arasında 'geçmiş-gelecek', 'doğululuk-batılılık'la igili sözleri biraz gürültüye gitti. Keşke, "Sen filmine ezan koydun da koyma mı dedik kardeşim" derinliğindeki engin değerlendirmelerin arasında Yılmaz Erdoğan'ın neredeyse 100 yıllık bir tartışmayı yeniden gündeme getiren sözlerine biraz daha dikkat edilseydi.

        TANPINAR'IN 'HUZUR'U VARDI

        Yılmaz Erdoğan, "Bence bir garip, belli ölçülerde anlaşılır belli ölçülerde anlamlı yönleri de olan ama biraz bağnaz bir batıcılık kafası, halkın önüne sunulan yeni bir şeyler uğruna eskiyi tamamen çıkarmak, bir ağacın meyvesinin kökleriyle olan bağını kesmesi anlamına geldi ki aslında en çok darbeyi de sanat yedi bu yüzden" derken Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Huzur romanında söylediklerini yineliyor adeta... Sadece Tanpınar'ın da değil aslında Cemil Meriç'ten Orhan Pamuk'a kadar birçok sanatçının, bilim insanının söylediklerini yeniden gündeme taşıyor.

        YENİ TÜRK İNSANININ ÖLÇÜLERİ

        "Şimdiye kadar insanla yapıcı olarak meşgul olamadık, bir yığın inkılabın peşinde idik. İçimizde kendimize karşı bir hareket hürriyetini elde etmeye çalışıyorduk. Bu zaruretten, şimdi daha büyük ve esaslı zaruretle uyanmamız lazım. Her zaman saha düzeltilmez ki... Şimdi o düzlüğe bir bina kurmak lazım... Bu bina ne olacak?.. Yeni Türk insanının ölçülerini kim biliyor? Yalnız bir şey biliyoruz. O da bir takım köklere dayanmak zarureti var. Tarihimize bütünlüğünü iade etmek zarureti. Bunu yapmazsak ikiliğin önüne geçemeyiz."

        Tanpınar'ın 70 yıl önce bahsettiği 'önüne geçilemeyen ikiliğin' ülkeyi getirdiği nokta ortadayken, "Bayram değil seyran değil bu Yılmaz Erdoğan muafazakarları neden öptü?" diye ona saydırmadan önce biraz durup düşünmek de gerek...

        BATI KÜLTÜRÜNÜ ÇOK YÜCELTTİK

        "Divan şiirini madara ettik, Farsçayı, Arapçayı madara ettik. Sadece uzaklaşmadık bir de madara ettik. İngilizceyi, Fransızcayı, batı kültürünü, Amerika'yı kendi kafamızda yücelttik. Böyle eğitildik, böyle şekillendik. Şimdi Farsça bir şiir okuduğumda bir lise öğrencisi seninle alay eder. Çünkü ona öğretilmemiş. Kaldı ki benim okuduğum liselerde öğretildiği gibi öğretiliyorsa divan edebiyatı hiç öğretilmesin" diyen Yılmaz Erdoğan'dan yıllar önce Ahmet Hamdi Tanpınar, şunları söylüyor:

        BİZ KENDİMİZİ SEVMİYOR MUYUZ?

        "Biz şimdi bir aksülamel devrinde yaşıyoruz. Kendimizi sevmiyoruz. Kafamız bir yığın mukayeselerle dolu; Dede'yi Wagner olmadığı için, Yunus'u Verlaine, Baki'yi Goethe ve Gide yapamadığımız için beğenmiyoruz. Uçsuz bucaksız Asya'nın o kadar zenginliği içinde, dünyanın en iyi giyinmiş milleti olduğumuz halde çırılçıplak yaşıyoruz. Misyonlarımızın farkında değiliz. Başka milletlerin tecrübesini yaşamaya çalışıyoruz."

        TWITTER İÇİN AĞIZA VURMALIK KÜREK

        Eminönü'nde çekilen James Bond filmi bizi Batılılara yine Doğulu gibi gösterecek diye dizlerine vurup dövünenler bir yanda, Stockholm'deki Anadolu Festivali'nde İsveçlilerin karşısına mehter takımı eşliğinde pala bıyıklı, kaftanlı olarak çıkıp kültürümüzü tanıtanlar diğer yanda... Doğuyu da batıyı da çok iyi bilen Tanpınar'ın 70 yıl evvel yazdıklarını hayatları boyunca duymamış insanlar, "Ezanı filmlerde göremezsin" dedi diye son bir haftadır, günde 5 vakit Twitter'dan 140 karakterlik tepkilerle Yılmaz Erdoğan'ı dövüyor. Bir şey değil bu arkadaşlar 'düşünce özgürlüğü' tamlamasını cümle içinde en çok kullananlar olmuyor mu işte o an ağızlarına kürekle vurasım geliyor...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ