Bülent Evcil “The Flute Talk”a kapak oldu

Ekin TÜRKANTOS / HT CUMARTESİ

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nda (BİFO) solo flütçü, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nda ise Flüt Grup Şef Yardımcısı olarak görev yapan Bülent Evcil, uluslararası orkestralarda da görev alıyor. Yeni albümünü yayınlayan Evcil, dünyaca ünlü flüt dergisi “The Flute Talk”ın geçen ayki sayısına da kapak oldu. 1980’de MSÜ Devlet Konservatuvarı’nda başladığı flüt eğitimini, Brüksel Kraliyet Konservatuvarı ve HeidelbergMannheim Müzik Yüksek Okulu’nda tamamlayan Evcil, 1992’de Sir James Galway’in Dublin’de düzenlediği En İyi Yorumcu Yarışması’nda kazandığı ikincilik ödülü ile ünlü virtüözün öğrencisi olma fırsatını yakaladı. Bunca başarının ardında yoğun bir çalışma temposu olduğunu söyleyen Evcil ile yeni albümünü konuştuk

53 dakikalık albümünüz yayınlandı. Eser seçerken nelere özen gösterirsiniz?

Türkiye’de daha önce bu kadar zorluk içeren parçalar kayıt edilmedi. Benden sonra gelecek Türk flütçülere ilham olmak istedim. Morlacchi, Borne ya da Chaminade sürekli repertuvarımda. Sarazate, Monti keman ekolünden süper virtüöz parçalar. Beni çocukluğumdan beri tanıyan ve flütteki gelişmimi bilen Phillip Moll ile kaydı yapmak beni onurlandırdı. Bana sadece eşlik etmedi müzikal olarak da mentorluk yaptı.

Müzik aşkınız nereden geliyor?

Annem ve babam son derece idealist ve başarılı birer müzik öğretmeni. Türkiye’de 1950’li yıllarda kapatılan köy enstitülerinde yıllarca çalışmış ve düşük gelirli ailelerin çocuklarını çok sesli batı müziğiyle buluşturmuşlar. Babamın 1989’da Türkiye’nin ilk Güzel Sanatlar Lisesi’nin açılmasında katkısı olmuştur. Evde hep çok sesli koro ve eserler çalınır, söylenirdi. Daha sonra öğrencisi olduğum flüt üstadı Sir James Galwayin ekolü ile tanıştığımda bu çok işime yaradı çünkü flütte sesi aktif olarak kullanır. Ben de korolarla büyüdüğüm için şarkı söylemek zor gelmedi.

“The Flute Talk” adlı dergiye kapak oldunuz. Bunca başarı, çalışma ile yaptıklarınızın karşılığını aldığınızı düşünüyor musunuz?

dığınızı düşünüyor musunuz? Hayallerim hiç bitmez. Hep çok çalışırım. En son olarak hayallerimden biri olan Lowell Liebermann flüt konçertosunu İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde gerçekleştirdim. Dergi kapağına gelince, henüz öğrenciyken derginin abonesiydim. Çok çalışmak ve son albümüm bunu sağladı.

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nda solo flütçü olarak da yer alıyorsunuz. Müzikal çalışmalarınız için hayalleriniz neler?

Türkiye’de klasik müzik camiasında tanınırım. Ancak klasik müzik tüm çabalara ve çeşitli kurumların desteğine rağmen hâlâ geri seviyelerde. Flütü sevdirmek ve geniş kitlelere ulaştırmak hayalim. Kişisel olarak gelişmeyi hiç bırakmayan, öğrenmeye açık ve sürekli kendimi yenileyen biriyim. Tüm yaptıklarımda yüzümü gülümseten başarılar olduğunu görüyorum. Gelecekte de flütü kalpten çalmaya devam edeceğim.

Evcil, dünyaca ünlü flüt dergisi “The Flute Talk”ın geçen ayki sayısına da kapak oldu.