Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yılı bitirirken yeni yıla ilişkin değerlendirmeler de yapılıyor. Sabancı CEO’su Mehmet Göçmen, Bloomberg HT’de konuşurken 2019’da yatırım programlarını aynen sürdüreceklerini açıkladı.

        Ekonomide konsolidasyona ihtiyaç olduğunu ve yeni bir kalkınma modeline geçilmesi gerektiğini belirten Mehmet Göçmen “Bunun içinde inşaat boyutunun biraz daha azaldığı, sermayemizi de kullanarak iş yapma alışkanlığımızın olacağı yeni bir döneme girmeliyiz” dedi. Göçmen yeni dönemde istihdam dostu sektörler olarak tarım ve turizme ağırlık veren bir politika izlenmesinin yararına işaret etti.

        - Büyük sermaye grupları, ekonominin zor dönemlerinde dahi yatırımlarından vazgeçmezler. Ancak sadece büyüklerin yatırımları yetmez. Yerli ve yabancı küçük büyük topyekun yatırıma yönelmek gerekir ki, Türkiye’nin ihtiyacı olan yüzde 5 ve üstü büyüme yakalanabilsin. Kalıcı dediğimiz de öyle 20-30 yıl değil, 10-15 yıl yeter.

        - Çünkü temelleri en sağlam ekonomiler bile belli aralıklarla tökezler, belli bir süre dinlenir, fazlalıklarını döker, eksikliklerini tamamlar ve yeniden yapılanarak yola koyulur.

        - Normalde buna krize giriş ve krizden çıkış da denilebilir. Bu nedenledir ki, krizler yıkıcı olmakla birlikte ekonomilerin yeniden yapılandığı fırsat dönemleridir de.

        2001’DEN 2008’E

        - 2001 krizi Türkiye’nin yaşadığı en büyük krizlerden biriydi. Kamu kesimini ve bankacılık sektörünü yeniden yapılandırdık, borç sorununu da çözdük ve bu sayede 2018 yılına kadar büyüyerek geldik.

        - Gerek yurt içi siyasi konjonktür gerekse yurt dışı küresel konjonktür 2001 ve 2002’de hızlandırıcı etki yaptı, reel sektörü yeniden yapılandıramadan krizden çıktık. Güçlü bankacılık ve kamunun düşük borçluluğu sayesinde 2008-2009 küresel krizinden de az etkilenerek, kazasız belasız 2018’e kadar geldik.

        REEL SEKTÖR BORÇ KRİZİ

        - Geldiğimiz aşamada reel sektör krizi yaşıyoruz. Şirketler aşırı borçlu. Ödemeler zinciri çalışmıyor. Dün de yazdığımız gibi, tahsili gecikmiş alacağa dönüşmüş kredi borçları, karşılıksız çıkan çekler ve protesto edilen senetlerin tutarı 11 ayda 66 milyar liraya vardı.

        - Üstelik şirketlere ait kredi borçlarının yarıdan çoğu döviz üzerinden. Döviz kurunda kalıcı her yüzde 10 artış, reel sektöre 20 milyar dolarlık borç yükü bindiriyor.

        - Bu nedenledir ki, yaşadığımız kur şoku, aynı zamanda ve öncelikle reel sektörün şoku oldu. Büyümesini büyük ölçüde borçlanmaya dayandıran bir yapı var karşımızda.

        GELECEK 20 YILI KAZANMAK

        İşte konsolide olması gereken, yeniden yapılanacak, işine daha fazla öz sermaye koyacak da bu sektör. Yeniden yapılanmayı ve önümüzdeki yol haritasını gelecek yıl çıkartabilirsek, yurt içinde de yurt dışında da anlatacak yeni bir hikayemiz olacak.

        - Bu yapılanmayı aşağı yukarı doğru bir şekilde yaparsak muhtemelen 2001’den 2018’e kadar geçen 17 yıllık bir zaman dilimini ve belki daha fazlasını önümüzdeki dönemde kazanmış oluruz.

        - Çünkü yeniden yapılandıracağımız ve güçlendireceğimiz ekonominin ana gövdesi reel sektör olacak. Bunu başarabildiğimiz taktirde önümüzde 20 yıl sürecek bir büyüme döneminin kapısını açmış olabiliriz.

        Yoksa 90’lı yılların tekrarı olur. Patinaj denemi.

        Diğer Yazılar