Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dövmeler bazı karakterlerin olmazsa olmazlarıdır, bu yüzden dövmeleri yakın kadraja alınır. Özellikle suç ve çete filmlerinde dövmeler öne çıkar. Dövmeleri direk hikâyenin merkezine oturtan filmler de vardır, ancak sayıları çok fazla değildir. Eğer dövmelerin merkeze alındığı bir dizi izlemek isterseniz önerimiz “Blindspot” olur. Filmlere geçmeden önce dövmeler hakkında kısa bir girizgâh yaptık, ona bakabilirsiniz.

        Dövme, insan derisi üzerine yapılan işaret ve desenlerin genel adıdır ve her dövmenin kendine göre bir anlamı vardır. Buradan hareketle; Hintler, Japonlar,Amerika YerlileriveAfrika'daki bazı kabileler dövmeyi hastalıklara ve kötü ruhlara karşı koruyucu bir tılsım olarak uygularlarmış. Rivayete göre; dövmenin bireyin toplumdaki konumunu perçinlemek için de kullanıldığını söyleyenler var.

        Genel itibariyle; dövme geleneği M.Ö 2000’lere dayanıyor. Eski YunanlarveRomalılar, "barbarlaraözgü bir uğraş" saydıkları dövmeyi suçlulara ve kölelere yaparlarmış. Hristiyanlarda ise durum biraz farklı… Hıristiyanlık inancında dövmenin yasaklanmasına rağmen ilk Hıristiyanlar, bedenlerineİsa'nın adını ya da haç desenleri taşıyan dövmeler yaptırmışlar, ama sonra dövme tarihe karışmış, ta ki 18. yüzyıla değin…18. Yüzyılda dövme denizaşırı gezilerde, Amerika Yerlilerinde vePolinezyalılardayeniden ivme kazanmış. Ufak bir ara not: Avrupa dilleri, ‘tattoo’ sözcüğünüTahitidilindeki ‘tautau’ kelimesinden almış.Peki, dövmeler hangi kavramları ifade ediyor? Romantizm, yurtseverlik ve dindarlık… Tabi bunu daha da açabiliriz, çünkü zaman içinde dövmeler yeni yeni anlamlar kazanmıştır.

        Filmlerde ise durum biraz farklı, çünkü dövmeler bir araç olarak kullanılıp, bazı olayların metaforu haline geliyorlar. Aktarılan konuya göre dövmelerin manaları değişiyor. Bunu da çözümlemek seyirciye kalıyor.

        Dövmeleri konu alan filmler şu şekilde yer alıyor:

        Memento (Akıl Defteri, 2000): Non-linear anlatımla şekillenen ve tersten akan film, başkarakterin başından geçenleri, karmaşık bir şekilde ortaya koyar. Unuttuğu verileri vücuduna dövme olarak kazıyan ve gerektiğinde de kâğıtlara not eden karakter, intikam için yanıp tutuşmaktadır. O dövmelerde çok önemli detaylar yatmaktadır, çünkü o dövmeler karakterin not defteri gibidir, ama tek sıkıntı vücudunun üzerinde çizili ve yazılı oluşudur. Alın size dövmeler ile ilgili iyi bir gizem! O dövmeler bizi filmin sonunda öyle bir yere gönderir ki, filmin esrarı çözülür. Net bir ifadeyle; dövmeler bir nevi şifre çözücü bir anahtardır.

        The Girl With Dragon Tattoo (Ejderha Dövmeli Kız, 2009): Başarılı bir üçleme olan “The Girl With Dragon Tattoo” (İsveç versiyonu), bizi direk dövmelerin sembollerine yöneltmiyor belki, ama o dövmeler filmin metaforu… Hacker olarak görev alan erkeksi bir kızın vücudunda yer alan dövmeler onun kişiliğini temsil ediyor. Film boyunca şunu sormadan edemiyoruz: Filmin adı neden ejderha dövmeli kızdı? Ejdarhanın bağlantısı neydi? Asıl önemli olan filmin bu şekilde kafamızı yoruyor oluşu. Gerçekten de dövmeler bayağı bir ilgi çekiyor ve altında yatan anlamları bulmak için bir hayli düşünmek gerekiyor, çünkü sembol olarak tanımlanan dövmeler farklı şekillerde yorumlanmaya açık…

        Red Dragon (Kızıl ejder, 2002): Anthony Hopkins’in başarılı filmlerinden biri olan “Red Dragon”, vücuduna Kızıl Ejder dövmesini yaptıran bir seri katilin hikâyesini anlatıyor. Katilin filmde sırtındaki dövmeyi büyük bir ihtişamla gösterdiği öyle bir sahne var ki, çözün çözebilirseniz vakayı… Peki, nedir bu Kızıl Ejder’in anlamı? Şu şekilde açıklayabiliriz: Mahşerin dört atlılarından biri olankızıl at ve binicisi (kan ve savaşı simgeler) ile bağıntı kuran film, dünyadan barışın kalkarak sürekli savaşların ve çatışmaların yaşanacağı bir ortamın hüküm sürüşünü katil üzerinden aktarıyor. Katil bir nevi oradaki Mahşerin atlılarından birisidir, tabi metafor olarak!

        Siberian Education (Sibirya Mafyası, 2013): Suçluların gözünden izlediğimiz film, cemiyet içinde olan olaylara vurgu yapıyor ve genç yaştan beri suç işlemeye alışan cemiyet insanları, husumeti kendi yöntemleriyle çözmeye çalışıyorlar ve vücutlarına yaptırdıkları dövme, bazı şeyleri daha net kılıyor. O dövmelerde ne mesajlar var neler… Yani her bir dövmenin kendine göre özel bir anlamı olduğunu söyleyebiliriz. Açıkçası o dövmeyi yaptırmayan cemiyetten sayılmıyor. Dövmeler sırların ta kendisi! Burada anlatılmak istenen şu: hayattaki bazı şeylerin şifresini kırmak kolaydır, ama dövmelerin değil, çünkü dövmeler mistik bir hava yaratır ve analiz gerektirir.

        American History X (Geçmişin Gölgesinde,1998): Neo-Nazi çetesinin liderinin sağ-kolu olan bir karakteri canlandıran Edward Norton’un vücudunda kocaman bir Nazi dövmesi vardır. Aslında o dövme onun kalbi gibidir ve onu seyirciye gururla gösterir ki, bu da dövmenin onda nasıl bir etki yarattığının izdüşümüdür. Zaten Nazi denildiğinde ilk akla onun sembolü gelir. Şu bir gerçek ki, tarihte genelde idol (iyi ve kötü) olarak görülen kişilerin dövmelerini şu ana kadar birçok filmde gördük, burada görüyor oluşumuz da bizi şaşırtmadı. Burada öne çıkarılan hem dövme, hem de Nazilerin sembolüdür.

        Romper Stomper: Russell Crowe’un sert bir rolü canlandırdığı “Romper Stomper” dazlak neo-nazi toplululuğunda olan bitenleri konu alır. Irkçılık ya da neo-nazizm,“American History X”in başarısıyla orantılı olarak sinemada ilgi gören bir mevzu haline geldi. Lakin bu mevzuyu “American History X”ten önce öne süren film hiç şüphesiz “Romper Stomper”dır. Russel Crowe’un hiç alışkın olmadığımız genç ve dövmeli halini görmek isteyenler için ideal bir dövmeli film… İnsanı oldukça gerdiğini ve rahatsız ettiğini de belirtmekte yarar var.

        In Time (Zamana Karşı, 2011): 25 yaşından sonra fiziksel yaşlanmanın olmadığı ve sadece zamanla yaşlanılabildiği bir dünyanın olduğu,kollarındaki yazan saat göstergesindeki kadar yaşanabilen bir dünya ve yaşam süresinin olmadığı yanikapitalizmin zaman olduğunu savunan film, bunu karakterlerin vücutlarına damgalanmış bazı kodlarla ifade ediyor. O kodlar aslında vücuda kazınmış sayısal dövmeler! O dövmeler yaşam ve ölümü belirliyor, o nedenle filmin adeta mihenk taşı… Film zamanla nasıl yarışılacağını öğretiyor ve sıkı bir ders veriyor. 1 dakikanın bile önemi büyük öyle değil mi?

        Eastern Promises (Şark Vaatleri, 2007): Tuhaf yönetmen David Cronenberg’in sert filmlerinden biri olan “Eastern Promises”, rus mafyasını bol şiddet, kan ve kavgaile çerçeveleyen bir suç filmi… Filmde Viggo Mortensen’in dövmeli vücudusanki insan dışı bir anatomiyi çağrıştırıyor. Anatomiye önem veren Cronenberg’in bazıları bu filmle çılgınlığından her ne kadar uzaklaştığını ifade etse de, benzer notalar burada da var. Çünkü Cronenberg şiddet ve kanı hemen hemen her filminde merkeze alıyor. Ne yazık ki, Cronenberg’in dur butonu yok. Filmde Viggo Mortensen’in vücudunda ve ellerinde yer alan dövmelere dikkat!

        Wanted: Angelina Jolie’nın sırtındaki dövmeyi yakın kadraja alan yönetmen Bekmambetov bize sanki o dövmenin esrarını çözün dercesine atıfta bulunuyor. O sahnede estetik açıya önem veren yönetmen o sahneyi boşuna göstermiyor, amacı hikâyeye mistik bir hava katıyor oluşu. Bazen dövmeler dikkat dağıtmak için, bazen estetik vücudu sergilemek için, bazen de şifre çözmek için hikâyelere konu olur. Buradaki durum tamamıyla estetizmdir.

        Diğer Yazılar