Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Recep İvedik” serilerine büyük bir rakip olan “Düğün Dernek Sünnet” bayrak elinde hızla rekora doğru koşuyor ve durmaya da hiç niyeti yok! Vizyona girdiği ilk günden itibaren iyi bir gişe hasılatı yapan film, bazı sinemalarda beş salonda birden oynuyor. Yabancı filmlerin Düğün Derneğin yanında ne yazık ki şansı yok! Bilet alayım da filmi hemen izleyeyim diyorsanız, uzun bir süre beklemeniz gerekebilir, çünkü gişede çok kuyruk oluyor. Bir Türk filmine bu kadar rağbet ediliyor oluşu Türk sineması için güzel bir gelişme, ama ne yazık ki diğer Türk filmlerine aynı şekilde rağbet edilmiyor. Keşke edilse o zaman eminiz ki Türk filmleri daha iyi bir yere gelecek. İşin sırrı her zaman komedide! Komedinin her türlüsü tutuyor.

        Recep İvedik serilerinden çok farklı bir yerlerde dans eden “Düğün Dernek” serileri, Recep İvedik filmlerine nazaran daha doğal ve daha inandırıcı… Recep İvedik de insanları güldürüyor, Düğün Dernek de, ama ikisinin arasındaki en önemli fark birinin kaba komediyi diğerinin de durum komedisini savunuyor oluşu… Kaba komedi ile yoğurulan Recep İvedik bel altı esprileriyle izleyiciyi farklı bir yöne çekip, araya yapay sahneler ekliyor. Tamamıyla kaba komedi! Düğün Dernek ise doğallığı kullanarak durum komedisi yaratıyor ve köylülerin kafasının bazen şehirlilerin kafasından daha çok çalıştığını vurgulamaya çalışıyor.

        Düğün Dernek filmlerindeki en önemli nokta karakterlerin değişik bir şive ile konuşmaları, hiç biri yapmacık değil, o nedenle insana komik geliyor. Aralara kaba komediyi yansıtan sahneler eklenmiyor diyemeyiz, belki ama kaba komedi seyirciyi güldürmek için kullanılmıyor. Sadece bazı sahnelerde var.

        SİVAS ŞİVESİNE DİKKAT!

        Emir Kusturica’nın filmlerini andıran Düğün Dernek serisi Sivas’ta geçiyor ve Sivas hakkında önemli bilgiler ediniyorsunuz. Mesela Sivaslıların şivesi! Sivaslılar ‘hoş geldin gardaş’ cümlesini çok kullanıyorlar, burada biraz duralım çünkü o cümle serinin ikinci filmi olan “Düğün Dernek Sünnet”e aynen sirayet ediyor.

        Karakterler Sivaslıların şivesini aynen yapıyorlar, eğer Sivaslı bir arkadaşınız varsa onunla bu konu hakkında fikir teatisi yapabilirsiniz. Zaten şivenin doğru şekilde perdeye yansıyor oluşu filmin başarısını ortaya koyuyor. Filmde neye gülüyoruz diyecek olursanız yanıtlayalım. Hem şiveye, hem de karakterlerin içinde bulundukları komik durumlara! Köyde yaşanan olayları perdeye yaftalayan genç yazar ve yönetmen Selçuk Aydemir hakiki esprilerle insanı otomatikman güldürüyor. Argo sahneler bile göze batmıyor, zira o sahneler olduğu gibi perdeye yansıyor, diğer sahnelerin arasında hiç sırıtmadıklarını söylemekte yarar var. Şu bir gerçek ki, insanlar perdede komik sahneleri izleyip kahkaha atmak istiyorlar, ama çoğu film kolaya kaçarak bel altı esprilere odaklanıyor. Görünen o ki, durum komedisini özellikle bugünün Türkiye’sinde ortaya koymak zor, ama ona rağmen koyan filmler az da olsa var.

        İster kaba komedi, ister durum komedisi olsun insanlar her şekilde gülmeyi ve eğlenmeyi seviyorlar, o yüzden komedi filmleri revaçta! Komedi filmlerinde gerçek hayatta gülemeyeceğimiz şeylere gülüyoruz, bu da komediyi kaçınılmaz yapıyor.

        Şunu net bir şekilde ifade etmek gerek; ikinci film ilkine nazaran daha eğlenceli, çünkü yönetmen ilk filmdeki eksiklikleri göz önünde bulundurarak ikinci filmi daha iyi bir şekilde tamamlıyor. Örneğin filmde iki tane önemli espri var, bunlardan biri ‘Gökhan Başkan’ (sporla ilgili olanlar bu espriyi hemen anlayacaklar), diğer de ‘acımadı ki, acımadı ki’… Hatırlarsanız 2014 yılında !fİstanbul Uluslararası BağımsızFilmler Festivali’nin reklam videosunda acımadı ki, acımadı ki metaforu kullanılmıştı. Civcivlerin kafasına vurduklarında acımadı ki, acımadı ki diye bağırıyorlardı. Yönetmen Aydemir’in bunu filme taşıması hem çok enteresan, hem de çok ironik! O sahneyi dikkatle izlemeniz oldukça önem taşıyor.

        İZLENME ORANLARI

        Geldik en önemli meseleye… “Düğün Dernek 2 Sünnet” ilk 3 günde 1.375.000 kişi tarafından izlendi. 1200 salonda gösterilmeye başlayan film, yoğun ilgi nedeniyle 1400 salona çıktı. İlk filmin ilk üç gün performansı 572.838’de kalmıştı. İlk film toplamda 6.980.070 tarafından izlenmişti. “Recep İvedik 4” filmini sollayan ve ona fark atan “Düğün Dernek Sünnet” ise ilk 3 günde 1.375.000 kişi tarafından izlendi. 1200 salonda gösterilmeye başlayan film, yoğun talep nedeniyle 1400 salona çıktı. Hafızamızı tazeleyecek olursak; toplam izleyicide 7.369.098 kişi ile rekoru elinde bulunduran “Recep İvedik 4” ilk üç gününde 1.641.474 kişi tarafından izlenmişti.

        Analizimize göre; Türk halkı kolay sindirebilecekleri ya da anlayabilecekleri hikâyeleri tercih ettikleri için günün stresini Düğün Dernek gibi filmlerle atmak istiyorlar. Düğün Dernek Sünnet sadece eğlencelik ambalajlarında paketlenmiş bir film değil, sebebi de şu: bazı güldürmece sahneleri çok düşündürücü ve o sahnelerde yönetmen bazı yerlere atıfta bulunuyor. Genel itibariyle; Türk toplumunun neyi sevip, neyi sevmediğini iyi tartıp biçen yönetmen Aydemir stratejiyi doğru kurduğundan ötürü kitlelere rahatlıkla ulaşıyor. ‘Türkiye’de izleyiciyi nasıl sinemaya göndeririz’ sorusunu sorup yanıtını veren Aydemir seyirciyi kazanma konusunda sıkıntıya düşmüyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu göz önüne alacak olduğumuzda; melankolik, öfkeli, kederli ve depresif insanlar genellikle psikolojilerine iyi gelen şeyleri tercih ediyorlar. Türk halkı zaten melodramatik filmlere zaten çoktan sırtını döndü.

        REKABET İYİDİR

        Şunu da unutmadan belirtelim: Espri sayısını azaltan “Düğün Dernek Sünnet” kendi içinde epizotik hikâyelere bölünerek olayları öne çıkartıyor. Bu bazı izleyiciler için sorun olabilir belki, ama Ahmet Kural’ın canlandırdığı Tüpçü Fikret karakteri tam bir efsane! Karakterlerin tipleri ve şiveleri seyirciye yetiyor da artıyor. Bir de filmin ‘Sivas Halayı’ ile start veren bir açılış sahnesi var ki, unutmak namümkün!

        Hazır laf Sivas’tan açılmışken yukarıdaki paragraflarda belirtmiş olduğumuz konuya yeniden değinelim. Filmin omurgasını Sivaslı karakterler oluşturuyor, bu nedenle Türkiye’de yaşayan Sivaslılar sinema salonlarına koşuyorlar dolayısıyla onların görüşlerine de yer vermek gerek. İzleyiciler ve eleştirmenler her zaman filmlere farklı açılardan yaklaştıkları için Sivaslıların film hakkında ne söyleyeceklerini merak ediyoruz. Eğer onlar film tam istediğimiz gibi olmuş derlerse iş bitmiştir!

        Sonuç olarak; “Çalgı Çengi” ile beyazperdenin kapısını aralayan Selçuk Aydemir’in popüler kültürün en önemli ismi haline dönüşmesi zaten an meselesiydi. Bir de onun üzerine Düğün Dernek filmini çekince Recep İvedik’in pabucu dama atmış oldu. ‘Rekabet her zaman iyidir’ diye yola çıktığına inandığımız Aydemir, belki de bu kadar ünleneceğini beklemiyordu kimbilir… Filmin izlenmesindeki en önemli kriter hikayede tek bir baskın karakterin yer almayışı. Oysaki Recep İvedik’te sadece Recep İvedik karakteri öne çıkıyor. Bir de Recep İvedik sit-com vari bir film, Düğün Dernek ise tam tersi!

        Diğer Yazılar