Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Oscar kapımızı çalmak üzere… O yarışta yine ne dümenler döneceği merak konusu… Beklediğimiz film seçilmeyebilir. Çünkü çekişmelerde oynamalar çok. Ama mantık çerçevesinde değerlendirdiğimizde filmlerin kalitesi oldukça tatmin edici bu konuda tartışmak doğru olmaz. Bu yıl Oscar’da öne çıkan filmler genel itibariyle politik, gerçekçi, duygusal, realist, iradeli, bol mesajlı, şifreli, yarı melodramatik yarı müstehzi ve hatta bazen komik bazense düşündürücü… Yılın en iyi filmlerinden biri olan “12 Years A Slave”in Oscar’da yarışması sevindiriciyken, şans kapısını zorlayan “Gravity”, “Dallas Buyers Club”, “Her” ve “The Wolf Of Wall Street”in kendi aralarında çekişiyor oluşları tüm dengeleri değiştirebilir. Oscar’a müdahil olan bu filmler tüm beklentileri karşılıyor mu derseniz yorumu size bırakıyorum.

        2 Mart’ta ‘Amerikan Film Akademisi’ tarafından yapılacak olan 86.Oscar Ödül törenine geri sayım başladı! Kulağımıza çalınan bir bilgiye göre, Oscar ödül törenini komedi dünyasının nam salmış isimlerinden biri olan Ellen De Generes sunacak. Hatta Oscar’ı ikinci kez sunacağını hatırlatmakta fayda var. Töreninin yapımcıları Craig Zadan ve Neil Meron, Ellen için mutluluklarını şu sözlerle dile getirdiler: “Ellen De Generes Oscar törenini sunacağı için çok heyecanlıyız. Onun uzun süredir arkadaşı olan insanlar olarak, hep birlikte bir proje yapmayı ümit ediyorduk ve hiçbir şey, Oscar töreni için bir takım olmaktan daha heyecan verici olamaz. Ellen‘ın sıcaklığı ve insanlığı sayesinde komedi dünyasına hediyesi olan birkaç ünlü var. O her yerde seviliyor ve Dolby Tiyatrosu’ndaki seyirci de, dünyanın dört bir yanında evlerinde izleyen izleyeciler de, bu haber konusunda bizim olduğumuz kadar heyecanlı olurlar.

        OSCARIN GECİKMESININ ALTINDA YATAN NEDEN

        Aslında Oscar Ödül Töreni hakkında kafamızda çok önceden beliren bir soru vardı o da bu sene Oscar’ın neden bu kadar geciktiği yönündeydi… ‘Superbowl’un 2 Şubat'ta oynanması ve 7 - 23 Şubat tarihleri arasında Kış Olimpiyatlarının düzenleniyor olması, Oscar Ödül Töreni 2 Marta ertelendi. Çok şükür ki bunu da atlattık! Artık hayallerimize kavuşacağımız günü iple çekiyoruz. Şimdiden söylüyorum sonra demedi demeyin, çünkü bu sene ortalık geçen seneye nazaran daha fazla kızışacak. Oscar heykelciği için çekişen çok fazla başarılı film var. Bu filmler şu şekilde yer alıyor: “12 Years A Slave”, “Gravity”, “Dallas Buyers Club”, “American Hustle”, Captain Phillips, Her, Nebraska, Philomena ve “The Wolf Of Wall Street”. Hatırlarsanız Ödül Töreni geçen sene çok çalkantılı geçmişti. Geçen yıl Oscar alanları şöyle bir gözümüzün önünden geçirdiğimizde birçoğumuz şunu düşünmüş olabiliriz: Oscar heykelciği alanlara adaletli mi davranıldı? Buna yanıt vermek biraz zor ama yanılmıyorsunuz dersek de haksız çıkmayız herhalde… 25 Şubat'ta sahiplerini bulan 85. Oscar ödüllerinde “Argo”, ‘En İyi Film’ seçilirken ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü de Ang Lee kazanmıştı. ‘En İyi Erkek Oyuncu’ Daniel-Day Lewis ve ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ise Jennifer Lawrence olmuştu. Buradan yola çıkarak; bu seneki Oscarlar hakkında tahmin yürütmek biraz zor gibi. Ama ‘Golden Globe’ ve ‘Bafta’ Ödüllerinin kazananlarına bakarak tahmin yürütmek mümkün.

        ÖDÜLLERİ TOPLAYAN “12 YEARS A SLAVE” OLDU

        Peki, Bafta ve Golden Globe’da ‘En İyi Film’ olarak ne seçildi? Hiç şüphesiz “12 Years A Slave” (eleştirisini yazmıştım, okumak için tıklayınız:

        Diğer ‘Bafta’ ödülleri ise şu yöndeydi: Sandra Bullock'un oynadığı "Gravity" filminin yönetmeni Alfonso Cuaron en iyi yönetmen ödülünün sahibi olurken, Avustralyalı aktris Cate Blanchett "Blue Jasmine" filmindeki performasıyla en iyi kadın oyuncu ödülünü kazandı. Oscar bu sefer “12 Years A Slave” ödül aldı diye ‘En İyi Film’ ödülünü bir başka filme verir mi bilemiyoruz belki ama bildiğimiz tek şey “12 Years a Slave”in akıllara durgunluk yaratan acıklı sahneleri ve o sahnelerin şiirsel görselliği… İnsanlık ayıbını, evrimleşemeyen toplumları, caniliği, zorbalığı ve baskıyı aynı potada eriten film yepyeni ufuklara yelken açmanın neredeyse imkansız olduğunu haykırmakla kalmıyor aynı zamanda yüreğini şeytana satan insanların karanlığın gölgesinden asla kurtulamayacaklarının sinyallerini veriyor. İşte bu yönüyle oldukça manidar. Sanıyoruz ki, Oscar derdini bu denli açık bir şekilde anlatan filmleri pek sevmiyor. Gerçi seçim kriterini de hala öğrenebilmiş değiliz.

        “DALLAS BUYERS CLUB” FILMININ ŞANSI AZ

        Benzer olarak derdini “12 Years A Slave” gibi açık bir şekilde aktaran “Dallas Buyers Club” (eleştirisini yazmıştım, okumak için tıklayınız: http://www.haberturk.com/yazarlar/arzu-cevikalp/922233--f-istanbul-film-seckileri-ve-fe-dair-her-sey) için de söylenecek söz çok. Derdini özgürce aktaran film, AIDS hastalığını çözmek için yalnızca modern tıbbın yeterli olmadığının altını çiziyor ve daha önce hiç denenmemiş metotlar aracılığıyla hastalığın bir nebze de olsa üstesinden gelinebileceğinin mesajını veriyor. Çizgisinde ilerleyen film; sahneler arasına serpiştirdiği ince espirileriyle ilgiyi ayakta tutuyor. Filmin amacı ajitasyon yapıyor oluşu değil, tam tersine ajitasyondan uzak durmamızı sağlıyor oluşudur.

        “HER” FILMININ ŞANSI BİRAZ DAHA YÜKSEK

        “Her” filminde ise durum çok daha farklıdır. Makine-insan arasındaki iletişimi ilişkinin gücünü ortaya koyan “Her”; fütüristik öğelerle desteklediği ‘virtual realite’ (sanal gerçeklik)’yi biraz yumuşatarak ona yeni bir boyut katıyor. O boyut da tamamiyle ütopya içindeki ütopyadan ibaret… Çünkü teknoloji ile aşk yaşayan birini merceğe almak oldukça dahice. Yalnızlık nelere kadirmiş meğer! Esasında filmin derdi belli: film hem ‘cyberpunk’ kültürüne göz kırpıyor hem de tekno-anarşizmi gözümüze sokuyor. Sonumuz ne olacak sorusunu sordurtup kendi cavabını kendi veriyor: varoluşumuzun çöküşü… Dolayısıyla Her kendine özgü bir film. Biraz da kışkırtıcı ve provoke edici unsurlara sahip. Oscar’ı alması süpriz olur.

        “AMERICAN HUSTLE” FİLMİNİN OSCARDA YER ALMASI BİR MUCİZE

        Geldik “American Hustle”a… (eleştirisini yazmıştım, okumak için tıklayınız:

        Ne anlatmak istediğini kestiremediğimiz film, eğer ucuz espirileriyle, kirli mekanlarıyla ve sıradan hikayesiyle Oscar’ı kazanırsa bayağı hüsrana uğrarız. Filmin lezzetli bir yemekmiş gibi önümüze sunulması bir yana dursun, öyküsünün hoş ve boş oluşu zaten öykülemenin başarısızlığını ortaya koyuyor. Kara mizah yapmaya çalışılırken baharatı biraz fazla kaçmış sanki… Türü belli olmayan bir filme Oscar vermek anlamsız olabilir. Ama oyunculuklar hakikaten kayda değer. Diyecek lafımız yok. Umarız “American Hustle” ‘Oyunculuk’ dalında Oscar heykelciğine kavuşur. “Nebraska” (vizyona çıkmadı), “Philomena” (vizyona çıkmadı), “The Wolf Of Wall Street” ve “Gravity” filmlerinin ‘En İyi Film’ kategorisi dalında ödülü kucaklaması pek mümkünmüş gibi gözükmüyor ancak bu konuda herhangi bir eleştiri yapmasak daha iyi olur. Ne de olsa Oscar bu ondan herşey beklenir!

        Oscar hakkındaki genel izlenimimiz ise şu yönde: her yıl ödül verme meselesi nedeniyle stratejik oyunlar peşinde koşmaktan yorulmayan Oscar’ın ödül töreni boyunca gereksiz heyecan yaratıp törenin saatini uzatması hem ekran başında izleyenleri hem de konukları çileden çıkartması... Yani dememiz o ki, sıkıcı ve anlamsız şovlarıyla tüm büyüyü bozabiliyor. Eğer doğru bir şekilde yapılsa çok daha verimli olabilir. Umarız bu sefer farkını ortaya koyar.

        Netice itibariyle; hak ve adalet arayan özgürlükçü filmlerin seslerini daha geniş kitlelere duyurmak için Oscar’a katılmaları oldukça dikkat çekiciyken, parmak bastıkları ciddi meseleler ve iz bırakan mesajlar ile tüylerimizi diken diken etmeleri de amaca giden yoldaki başarılarını ortaya koyuyor.

        Sözün özü; hak ve adalet arayan filmlere önce Oscar adaletli yaklaşmalı ki, hak ve adaletten bahsedebilelim. Bekleyip göreceğiz.

        Arzu Çevikalp’in Oscar Listesi:

        En İyi Film: 12 Years A Slave

        En İyi Yönetmen: Alfonso Cuaron

        En İyi Erkek Oyuncu: Mathew McConaughey

        En İyi Kadın Oyuncu: Amy Adams

        En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Bradley Cooper

        En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Jennifer Lawrance

        En İyi Uyarlama Senaryo: 12 Years A Slave

        En İyi Özgün Senaryo: Blue Jasmine

        En İyi Animasyon Film: Karlar Ülkesi

        En İyi Müzik: Saving Mr Banks

        En İyi Görsel Efekt: Hobbit: Smaug'un Çorak Toprakları (The Hobbit : The Desolation of Smaug)

        En İyi Kurgu: Yerçekimi

        En İyi Yabancı Dalda Film: Kırık Çember (The Broken Circle Breakdown): Felix Van Groeningen (Belçika)

        NOT: Oscar listesi bu kadar ile sınırlı değildir ve adayların bazıları listede yer almamaktadır.

        Diğer Yazılar