Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Istanbul Film Festivali’nde gösterilen “Dilsiz” fiminin yönetmenlerinden Diego Vega ile söyleştik. Unutmadan söyleyelim. Söyleşi iki bölüm halinde yayınlanacak ve söyleşinin ikinci kısmı Diego Vega’nın kardeşi Daniel Vega ile olacak.

        Film perdede şu şekilde akar: Constantino, Peru’da yaşayan bir kamu görevlisidir (yargıç) Dürüst, çalışkan ve prensiplerine bağlı olan Constantino, adalete önem vermektedir. Adalet yaşamının olmazsa olmazlarındandır. Constantino’nun yaşadıkları onu öyle bir noktaya getirir ki, kaynar sular başından aşağı boşalır. Başından kurşunla vurulan Constantino, suçlunun yakalanması için var gücüyle çalışır. Constantino neredeyse canından oluyordur. Ancak polis olayın kesinlikle kendisiyle ilgisi olmadığını ve kurşunun tesadüfi bir şekilde kafasına isabet ettiğini savunmaktadır. Constantino, bu yalanlarla dolu dünyada, artık sistemin doğru bir şekilde çalışmadığına kanaat getirir. Yakın çevresi de aynı Constantino gibi düşünmektedir.

        Constantino iyice öfkelenir bu duruma. Olayı kazdıkça altından bambaşka şeyler çıkar. Constantino sırf bu yüzden yaşadığı olayı kişiselleştirerek hukuk kurallarını hiçe sayar. Demek ki fazla adalatsever olmak işe yaramıyormuş. Herşey mükemmel olsun diye düşünen Constantino, adalet içindeki adeletsizliği yansıttı bize. Mükemmeliyatçılığa bağlı düşünce sistemi maalesef Constantino’nun sonunu getirdi. Bu saplantılı sorunundan kurtulması için, belki de böyle bir şey yaşaması gerekiyordu. Yani korktuğu şey başına geldi. Filmi izleyeceklere tavsiyemiz, önce söyleyişiyi okumalarıdır.

        Film biraz yavaş ilerliyordu ama filmin hikayesi güçlüydü ve bu yüzden ağır çekim sahneler gözümüze çok fazla batmadı. Önemli olan hikayeyi anlatabilmekti. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

        Diego Vega: Hikaye gayet iyi bir şekilde akıyordu çünkü film, şu tarz bir soruyu yanıt vermemizi istiyordu: yargıcı kim vurdu…? Bunu kim yaptı?

        Bize göre Fernando Bacilio iyi oynadı ve bu yüzden ödül aldı. Bu düşüncemize katılıyor musunuz?

        D.V: Evet size katılıyorum, Fernando Bacilio filmin en önemli simasıydı, bütün hikayenin ağırlığını üstlendi, neredeyse filmin hemen hemen her karesinde vardı.

        Size göre Fernando Bacilio’nun oyunculuğu, hikayenin en önemli parçalarından biri miydı? Fernando ile çalışmaya devam etmeyi düşünüyor musunuz?

        D.V: Eğer Fernando gibi hikayeye iyi uyum sağlayan aktörler olursa, onlarla da çalışmak isterim.

        “FESTİVALLER O BOŞLUKLARI DOLDURMAK İÇİN HİZMET VERİYORLAR”

        Türkiye’de Perú filmlerini izleyemiyoruz, keşke izleyebilsek. Eğer siz bizim yerimizde olsaydınız bu sorunu nasıl çözerdiniz?

        D.V: Festivaller o boşlukları doldurmak için hizmet veriyorlar. Belirli bölgelere ve temalara odaklanarak, festivaller düzenliyor olmak gerçekten çok iyi, çünkü bu yolla Perú filmlerinin planlamasını yapılabiliriz, böylece Türkiye de Perú filmlerini izleme fırsatı elde eder. Bunun yanı sıra konsolosluğun ve elçiğin desteğiyle de ortaklıklar geliştirilebilir.

        “Dilsiz” İstanbul Film Festivali’nde göterildi. Festival’de gösterileceğinden haberdar mıydınız? İstanbul’u ziyaret etmek ister misiniz?

        D.V: Istanbul’a gelmeyi çok isterdim ama ne yazık ki tarihler uymuyor, şimdilik beklemeye aldım. Ama bir gün Istanbul’a geleceğim.

        Kardeşinizle çalışmak sizi mutlu ediyor mu?

        D.V: Evet, beni mutlu ediyor.

        Uzun metraj ve kısa metraj arasındaki farkları açıklar mısınız lütfen…

        D.V: Aralarındaki en büyük fark süredir.

        Özellikle “Ekim” filminizde olduğu gibi filmlerinizde hep hayat mücadelesi var. Son filminizde de aynı durum söz konusu. Bunu neye bağlıyorsunuz?

        D.V: İki film de, karakterin konuşması, durumu ve dünya üzerindeki konumu ile sonlanıyordu.

        “ÖNCE PERÚ, SONRA MEKSİKA”

        Filminiz sadece Perú’da mı gösterime girecek?

        D.V: Filmi ticari olarak önce Perú’da gösterime soktuk daha sonra Meksika’da gösterime girecek. Fransa’da da gösterime girmesini bekliyoruz. Ticari olarak diğer ülkelerde gösterime girip, girmeyeceğini bilmiyoruz. Tabi 30’dan fazla festivale gittiğini saymazsak…

        Bize aktaracağınız başka projeleriniz mevcut mu?

        D.V: Evet, başka projelerimiz var ancak konuşmak için daha çok erken, çünkü şu an o projeler üzerinde çalışıyoruz. Halen gelişme aşamasındadır.

        Röportaj:ARZU ÇEVİKALP

        NOT: Röportajın aslı İspanyolcadır. Röportaj, İspanyolca aslındanArzu Çevikalptarafından çevrilmiştir.

        Diğer Yazılar