Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Emre Çolak’ın attığı golden sonra Galatasaray’ın ilk atağı 79. dakikada geldi.

        Bu tabloda niyet bir golün üstüne yatmaktı.

        Ama bu kadar kötü bir Gençlerbirliği önünde bile Galatasaray’ın galibiyeti koruması mümkün değildi. Sadece Muslera, Hakan Balta ve biraz da Burak’ın dışında teknik direktör Hamza Hoca dahil tüm oyuncuların sıfır konsantrasyon ve isteksiz görüntüsü Galatasaray’a haklı bir puan kaybı yaşattı.

        Önce Hamza hocadan söz edelim. Beraberlik golünden sonra Umut Bulut sabahtan akşama kadar oynardı. Hamit’e 88 dakika sabretmek, Olcan’ı görememek sadece bir teknik direktör dikkatsizliğinden başka bir şey değildi. Orta sahaya iş işten geçinceye kadar müdahalede bulunmamak iki puanın yitip gitmesine neden oldu. Yani hoca baştan sona kadar hatalıydı.

        Aslında her iki takımı da tebrik etmek gerekir. Çünkü insanlara bu kadar kötü bir maç izlettirmek gerçekten büyük beceri ister. Bu kadar çok top kaybının yaşandığı bu maç inanın bütün sezonda ilk üçe kesin girer. İki adımdan pas verememenin açıklaması, kötü zemin ile yapılmamalı.

        Şimdi bir kaleci bir sezonda takımına kaç puan kazandırır bir hesap yapın. Yaptığınız hesabın üstüne bir o kadar daha koyun. İşte Muslera Galatasaray’a bir sezonda o kadar puan kazandırıyor. Yediği golü bile çıkarmaya neredeyse ramak kalmıştı. Ama her insanın bir sınırı vardır. İlk yarıda Stancu’nun şutunu kurtarışı kalecilere ders olarak dahi gösterilmez. Çünkü böyle uzamak bir insan için olanaksızdır.

        Tabi bir de Hakan Balta. Aynı Mersin maçında olduğu gibi ölümcül kurtarışlar ve dokunuşlar yaptı. Semih’i ise hiç sormayın. Giderek umutsuz vaka olma yolunda hızla ilerliyor.

        Aslında Mersin maçı bir çekirge sıçrayışıydı. O maçta üst üste dizilen şansların birleşmesinden dolayı üç puan geldi. Ama dün bu kadar kötü görüntüye şans bile yeterli olamazdı.

        Bu maç şunu gösterdi. Melo’suz asla olmaz. Sneijder’siz belki olur. Ama Melo’suz asla. O olmayınca Selçuk’ta gerçekten gözle görülür bir düşüş oluyor. Dün oyunun son anlarında güçsüzlükten yaptığı hatalar yüzünden sarı kart görmemesi onun için bir nimetti.

        Hemen son notu verelim. Bu kadar temposuz sezon bitmez. Bu kadar top kaybı ile yürümez. Birkaç isim dışında Türk oyuncuların yeterliliği ve kalitesi çok yetersiz. Hamza Hoca da dersini daha iyi çalışmalı. Ayrıca Galatasaray’da birileri Sneijder’ın nasır hikayesini anlatırsa sevinirim.

        FUTBOL FEDERASYONU

        Dün tribün cezası patladı. Galatasaray seyircisi legal bir yol bulup içeriye girdi. Girmemesi lazımdı ama girdi. Bundan sonraki maçlarda ya da üç büyüklerin deplasman cezalarında herkese emsal olacak bir durum çıktı ortaya. En kısa zamanda tribün cezasına bir çözüm bulmak zorunda TFF. Ya kaldıracak ya da başka formül bulacak. Ayrıca şu var. Galatasaray’a ceza verirken Gençlerbirliği’ni cezalandırmak büyük bir haksızlık.

        OSMAN NURİ IŞILAR

        Osman Nuri Işılar. Diyeceksiniz ki kim bu adam. Hemen söyleyeyim. Gençlerbirliği’nin alt yapı hocası. Takımda ki gençlerin tümü onun üretimi. Türk futbolunun perde arkasındaki önemli ve son derece kıymetli bir hocası. Onun sayesinde İrfan, Halil İbrahim, Ahmet Çalık ve Berat gibi niceleri sırada.

        Diğer Yazılar