Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu maç gösterdi ki Euro 2016’nın en kötü takımı biziz...

        Acı ama gerçek bu...

        Zaten sahaya defolu çıktık... Allah aşkına birisi bana söylesin... Beyaz-turkuaz karmakarışık bir forma... Siyah şort ve kırmızı konç... Türk Milli Takımı’nın forması bu mu?..

        4-5-1 oynayarak kalemize otobüs çekmeyi düşündük... Ama neredeyse bir araba gol yedik. İspanyollar’ın hayatı, kilitli savunmaları aşmakla geçmiş... Bizi mi geçemeyeceklerdi?.. Çok da rahat geçtiler...

        Stoperlerimizden bir tanesi orta saha, bir tanesi sol bek... Koskoca Türkiye’de stoper bulamıyoruz. Bu çocuklarla da bir yere kadar... Hırvat maçında iyiydiler; dün ise patladılar.

        Başlangıçta Ramos’un topla çıkışlarının önemini bilerek, önlerinde hat kurduk, engellemeye çalıştık. Ama İspanyollar’da futbolun elli rengi var... Oyun içinde sürekli sistem değiştirebiliyorlar. İlk beş dakika baktılar, sonra çözdüler. Biz de hemen çözüldük...

        İlk maçta 1-2 futbolcu iyiydi. Ama bu maçta bir tane bile yok. Düşünüyoruz, bulamıyoruz. Zaten bizim takımın İspanyollar’la baş etmesi fizik kurallarına aykırı. Her futbolcunun, neredeyse takımındaki her oyuncunun beşer kilo fazlası var. Hepsinin yanları simit olmuş. Ne mücadele edebiliyorlar ne de koşabiliyorlar. Zaten coşku da hiç yok.

        Yıllardır bu tip organizasyonları ve Milli Takımımız’ı takip ederiz. Ama ben bu kadar kötü bir Milli Takım kampı görmedim ve duymadım. Keyifsizlik, huzursuzluk tavan yapmış. Maç oynanmadan prim konuşuluyor. Ayrıca da herkesin derdi var. Birisinin transferi bitmemiş, birisinin kişisel problemleri var. Bir diğerinin psikolojisi bozulmuş. Ve bunun gibi bir sürü sorunlar yumağı... Kimse geride bırakmamış, hepsi de kampa getirmiş. Ve bir de buna Fatih hocanın formsuzluğunu eklemek lazım. Hocayı eski jenerasyon topluyordu. Verdiği mesajları eski jenerasyon alıyordu. Yaptığı gerginlik takıma pozitif yansıyordu. Ama yeni jenerasyonda bu psikolojik savaş ortaya negatif bir durum çıkarıyor. Oyuncuların büyük bir kısmı bu havayı kaldıramıyor. Sonuç da böyle oluyor.

        Hiç kimse üzülmesin. Bu sonuçlar gayet doğal. Sadece katıldığımız için mutlu olalım, yeter. Ve her şeyden ders alalım. Yeni oyunculara bakalım. Eldeki genç oyuncuları en iyi şekilde değerlendirelim. Ve onları yeniden yaratalım.

        Bu arada bir dipnotu vermek istiyorum. Bir haftadır Fransa’ya gidip geliyoruz. Alman, İtalyan ve Fransız televizyonlarını sürekli izliyoruz. Ama ben onların bir tane oyuncusunun bile bir televizyon reklamında oynadığını görmedim. Maçlar Fransa’da; Fransız futbolcularının yer aldığı bir tane billboard görmedim!..

        Arda için de birkaç şey yazmak istiyorum. Onun gibi bir yıldızın bu kadar büyük bir hayal kırıklığı yaşatması gerçekten üzücü... Ondan çok şey bekliyorduk ama O, ne yazık ki bize hiçbir şey vermedi.

        Diğer Yazılar