2000'li yılların 10 talihsiz Oscar adayı
Oscar adayı olmak, bir oyuncunun kariyerini ömür boyu taçlandırıyor. Ne var ki asıl başarı elbette kazanmak... Bu hafta, 2000’li yıllarda birkaç kez aday olmalarına karşın hâlâ Oscar kazanamayan oyuncuları hatırladık. Bu yıl üçüncü kez Oscar’a aday olan Woody Harrelson, Saoirse Ronan ve Willem Dafoe’yi ise peşinen “talihsiz” ilan etmemek için listemize dahil etmedik.
AMY ADAMS
2006-2014 arası toplam “5 adaylık ve 0 Oscar”la listenin en talihsiz ismi. Aday olduğu yıllarda hiçbir zaman kesin favori değildi. Özellikle 2014 yılında Kate Blanchett’a karşı hiç şansı yoktu. Buna karşılık, yardımcı kategoride aday gösterildiği yıllarda kazanabileceğini düşü- nenlerin ya da kazanmasını isteyenlerin sayısı çoktu. Ancak son 4 yıldır Akademi’nin dikkatinden uzaklaşmış durumda. Umarız şansı döner ve kırmızı halının yolunu tutar.
ANNETTE BENING
2000’de “Amerikan Güzeli”, 2005’te “Being Julia” ve 2011’de “The Kids Are All Right” ile Akademi’nin dikkatinden kaçmayan oyunculardan biriydi. 1991 yılında genç yaşta “The Grifters”la elde ettiği adaylığı unutmamak gerekiyor. 2000 ve 2005’te Hillary Swank’e kaybetmesi de kuşkusuz kayda değer bir nokta. Swank, 2 Oscar’a rağmen yıldız olamadı. Bening ise kariyerinde Oscar kazanmak dışında her tür heyecanı ve başarıyı tatmış durumda.
BRADLEY COOPER
Kayıtlara göre 2000’li yıllarda 4 adaylığı var. Biri yapımcı, diğerleri ise oyuncu olarak... Cooper, “Umut Işığım” (2013), “Düzenbaz” (2014) ve “American Sniper” (2015) ile üst üste üç yıl aday olarak önemli bir başarıya imza attı, kalıcı bir isim olduğunu kanıtladı. Özellikle yönetmen David O. Russell’la olan işbirliğinin devamı halinde Oscar adaylıklarının süreceği söylenebilir.
JOHNNY DEPP
Leonardo DiCaprio’nun Oscar kazanamaması bir ara nerdeyse dünya sorunu olmuştu. Üç adaylığa ve onca şöhretine karşın Depp’in hâlâ Oscar kazanamamış olmasını kafaya takan pek yok. Bunun nedeni, oyunculuğunun çok önemsenmemesi olabilir. Ancak Depp’in kariyerini Oscar’la taçlandırmak istediği kesin. Hatta 2004’de “Karayip Korsanları”yla Oscar adayı olduğunda yapımcı şirketin kendisini çok desteklemediğini söylemişti. Son 10 yıldır aday olamıyor.
LAURA LINNEY
2001’de “You Can Count on Me” ile ilk kez Oscar’a aday olduğunda 37 yaşındaydı. O yıl “Erin Brockovich”le esen Julia Roberts fırtınasına karşı şansı yoktu. 2005’te “Kinsey”le yardımcı kategoride aday olduğundaysa karşısına “The Aviator” ile Cate Blanchette çıktı. 2008’de “The Savages” ile zaten en az şans verilen adaylardan biriydi. Son yıllarda televizyona ağırlık veren Linney’in aday olma şansının azaldığı öne sürülebilir ama öyle iyi bir oyuncu ki ondan her şey beklenir.
JOAQUIN PHOENIX
2001’de “Gladyatör”le başlayan adaylık serüveni 2006’da “Walk the Line”, 2013’te “The Master” ile devam etti. Üçünde de favori değildi. Aslına bakarsanız, Oscar’a ihtiyacı olmadığı söylenebilir. Nitelikli projelerde rol almakta hiç zorlanmıyor, birçok meslektaşının aksine televizyon dizilerinde oynamadan sinema filmleriyle yoluna devam ediyor ve eğer bir filmi varsa, adaylar arasında ismi anılan oyunculardan biri olmakta hiç zorlanmıyor.
BRAD PITT
Aslında onun evinde bir Oscar’ı var. “12 Yıllık Esaret”in yapımcısı olarak 4 ayrı kişiyle paylaştığı bir Oscar bu... Ama oyuncu olarak hâlâ kendine ait bir heykelciği yok. 1996’da “12 Maymun”la yardımcı kategoride aday olduğu Oscar’a 2009’da “Benjamin Button”, 2012’de ise “Moneyball” ile iki kez daha yaklaştı. Oscar’ı ilkinde Sean Penn’e (Milk), ikincisinde ise Jean Dujardin’e (Artist) kaptırdı.
MARK RUFFALO
2011-2016 yılları arasında 3 kez yardımcı kategoride aday olmayı başardı. Karşısında her seferinde güçlü rakipler vardı ve favori değildi. 2011’de “The Kids Are All Right” ile Christian Bale’e (Dövüşçü); 2015’te “Foxcatcher” ile J.K. Simmons’a (Whiplash) ve 2016’da “Spotlight” ile Mark Rylance’a (Casuslar Köprüsü) karşı kaybetti. Ruffalo 51 yaşında ve Akademi’nin onu sevdiği kesin. Adaylıklarının süreceğini tahmin etmek zor değil.
NAOMI WATTS
İki binli yıllarda Oscar’a en az iki kez aday olup kazanamayan birçok oyuncudan biri. Listemize dahil olmasının nedeni, kendisine olan kişisel hayranlığımız. İlk adaylığını 2004’te “21 Grams”la alan Watts, 2013’te “Kıyamet Günü”ndeki nefes kesici performansıyla aday gösterildi. Ne yazık ki, ikisinde de şans ondan yana değildi. Üretken bir oyuncu olmasına rağ- men “Oscar’lık projeler”e dahil olmakta zorlanıyor. Son yıllarda ağırlığı televizyona verdiğini düşünürsek Oscar’dan giderek uzaklaştığı dahi söylenebilir.
MICHELLE WILLIAMS
2006’daki “Brokeback Mountain”dan bu yana, ikisi başrol olmak üzere dört adaylığı var. Geçen sene “Yaşamın Kıyısında”da müthiş iyiydi ama “yardımcı” kategorisinde “Fences”de “başrol” oynayan Viola Davis’e kaybetmesi biraz ironik oldu. 2012’de Meryl Streep’e, 2011’de Natalie Portman’a karşı çok şansı yoktu. Şimdilik, eleştirmen birliklerinin ödülleri ve Altın Küre’yle yetiniyor ama yaşı itibarıyla Oscar kazanma ihtimalinin hayli yüksek olduğu söylenebilir.
