Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Sicario: Day of the Soldado”nun gösterime girdiği hafta Latin kökenli uyuşturucu kartelleri üzerine çekilen filmleri hatırladık. 1983’te Al Pacino’nun unutulmaz Tony Montana karakteriyle hafızalara çakılı kalan “Yaralı Yüz”ün açtığı yoldan birçok film geldi geçti. İşte en iyileri...

        1)Trafik (Traffic) 2000 / Yönetmen: Steven Soderbergh

        Film, uyuşturucu sorununa geniş bir açıdan, ABD ve Meksika’da geçen farklı hikâyeler ve karakterler aracılığıyla bakıyor. Stephen Gaghan’ın senaryosundan yola çıkan Soderbergh, öncelikle uyuşturucuyla mücadelenin yetersizliğine dikkat çekiyor. Sadece işin Meksika cephesine değil, herkesin dilediği anda uyuşturucu bulabildiği ABD’de olup bitenlere de bakıyor. Satıcılar, büyük patronlar, karteller ve polislerin yanı sıra kullanıcılar da var filmde.

        2)Yaralı Yüz (Scarface)1983 / Yönetmen: Brian De Palma

        Kokain kaçakçılığının, kartellerin ve Latin çete liderlerinin henüz Hollywood’un ilgi alanına girmediği bir dönemde çekilen “Yaralı Yüz”, ABD’ye gelen Kübalı mülteci Tony Montana’nın sıfırdan yükselişi ve düşüşünü anlatıyor. Al Pacino’nun canlandırdığı ve daha sonra birçok benzer karaktere ilham verecek Tony Montana, 1980’lerin Miami’sinde uyuşturucu kartelini ele geçiriyor ama açgözlülüğünün kurbanı oluyor...

        3) Sicario 2015 / Yönetmen: Denis Villeneuve

        Meksika halkının acılarına duyarlı bir yaklaşım getiren film, “Kötülerle savaşırken her yol mubah mıdır, değil midir?” sorusunu da ele alıyor. FBI ajanı Kate Macer (Emily Blunt) organize suçla savaşırken doğruyla yanlışı ayırt edemez hale geliyor. Villeneuve, Hollywood suç filmi geleneğine, gerçekçi ve hüzünlü bir yaklaşım getiriyor. Filminde sadece çatışma sahneleri yok. Futbol oynayan çocuklar, kaygılı anneler, çaresiz babalar da var...

        4)Tanrı Kent (Cidade de Deus) 2002 / Yönetmenler: Fernando Meirelles, Katia Lund

        Rio De Janeiro’da büyüyen Rocket adlı gencin, suçla çevrili bir dünyada büyümesi... Yoksul mahalleleri boyunduruğu altına alan suç kültürü, filmde farklı yanlarıyla ele alınıyor. Suçla tanışıp paraya kavuşan çete üyeleri, ölümün varlığını sürekli hissettirdiği bir dünyada yaşıyor. Meirelles, ilk filminde hareketli kamerasıyla yaptığı çekimleri hızlı bir kurguyla sunuyor. 2002’nin en iyilerinden biri olarak gösterilmişti.

        5)Tehlikeli Takip (End of Watch)2012 / Yönetmen: David Ayer

        Los Angeles’lı genç ve dürüst iki devriye polisinin hikâyesi... Brian ve Mike’ın görevli olduğu mahallede, etnik kökenli iki rakip çete iktidar savaşı verirken, onlar da ellerinden geleni yaparak masumları korumaya çalışırlar. Ama Meksika kökenli büyük bir uyuşturucu kartelinin tekerine çomak soktuklarının farkında değillerdir ve ölüm emirleri çıkmak üzeredir. Hareketli kamerası ve gerçekçi anlatımıyla öne çıkan sağlam bir polis filmi.

        6)Cartel Land 2015 / Yönetmen: Matthew Heineman

        Meksika – ABD sınırındaki uyuşturucu kaçakçılığı problemine farklı bakış açısı getiren bir belgesel... Film ağırlıklı olarak, sınırın her iki tarafında uyuşturucu kartelleriyle mücadele etmek için kurulmuş iki gönüllü örgütün hikâyesini anlatıyor ve devletten bağımsız gelişen bu kuruluşların ahlaki yanını sorguluyor. 2016’da belgesel Oscar’ına aday olmuştu. Filmi hafif bir dijital kamerayla çeken ve bazen kamerayı bizzat kullanan yönetmen Heineman, yer yer olayı bir haberci gibi takip ediyor.

        7)Vahşiler (Savages) 2012 / Yönetmen: Oliver Stone

        İki genç marihuana yetiştiricisinin Meksikalı uyuşturucu karteline karşı verdiği ölüm kalım mücadelesi. Bir yanda feodal toplumdan kalma eski usul bir örgüt, diğer yanda girişimci ruhu temsil eden gençler var. Kartel tutucu aile değerlerini, gençlerse özgür değerleri temsil ediyor. Stone, Don Winslow’un çok satan romanından uyarladığı filmde hızlı, fiyakalı bir montaj ve dinamik bir kamera kullanıyor. Filmin ana fikri, “Uyuşturucu işine girip temiz kalmak mümkün değildir” diye özetlenebilir.

        8)Beyaz Şeytan (Blow) 2001 / Yönetmen: Ted Demme

        Pablo Escobar’ın yönettiği Medellin Karteli’nin desteğiyle 1970’lerin sonları ve 1980’lerin ilk yarısında ABD’de kokain pazarını elinde tutan George Jung’un gerçek hikâyesi... Jung’un yaşam öyküsünü “kullanıcı” olduğu gençlik yıllarından anlatan film, karteller dünyasının ünlü ismi Escobar’ı da karşımıza getiriyor. Eleştirmenleri heyecanlandırmasa da, yaşanmış gerçek bir hikâye anlatması itibarıyla kayda değer bir kartel filmi olduğu kesin.

        9)Miami Vice 2006 / Yönetmen: Michael Mann

        1980’li yılların ünlü televizyon dizisinden uyarlanan film, iki polis memuru Sonny (Colin Farrell) ve Rico’nun (Jamie Foxx), Kolombiyalı bir uyuşturucu kartelinin içine sızmaya çalışmalarını anlatıyor. Her ikisi için de kartelin hiyerarşisi içinde kabul görmek kolay değildir. Sonny’nin kartel içinden bir kadına âşık olması işleri daha da karıştırır. Michael Mann’ın stilize anlatımıyla, aksiyon ve gerilimi ustaca birleştiren film, eleştirmenleri ikiye bölmüştü.

        10)Bir Zamanlar Meksika’da (Once Upon a Time in Mexico)2003 / Yönetmen: Robert Rodriguez

        Seçkideki diğer filmlerden farklı olarak hikâyesini pek ciddiye almadığı kesin. Senaryoyu da yazan Rodriguez’in amacı, uyuşturucu sorunu ya da karteller üzerine gözlemler yapmaktan ziyade “spagetti western’leri” hatırlatan şık bir anlatımla seyirciyi eğlendirmek... Grafik şiddet ve ironi, gerçekçilikten daha önemli. Ama uyuşturucu kaçakçılığı etrafında dönen öyküsü itibarıyla bir kartel filmi olduğu söylenebilir.

        Diğer Yazılar