Benim tek dostum içkim sigaram onlar da terk ederdi olmasa param
Arkadaşlarla evde oturduk, sofrayı kurduk, hep beraber Tanju Okan'ın hayatını anlatan belgeseli beklemeye koyulduk. Cengiz Özkarabekir'in 'Tek Başına' başlıklı belgesel serisinden bir bölümdü. Hem Tanju Baba'nın hüzün dolu hayatını hatırlayacak
hem de o unutulmaz şarkılarını dinleyip keyifli bir akşam yaşayacaktık.
Cengiz müthiş belgesel yapımlara imza atıyor, ele aldığı kişinin hayatını nefis bir Yeşilçam filmi tadında yansıtıyordu. Habertürk ekranındaki bu belgeseller, seyredenlerde tiryakilik yaratıyordu. Biz de kaçırmıyorduk. Derken başladı efendim...
Bir döneme damgasını vuran o koca yürekli adamın hayatı ekrandaydı. Elbette yanında güzelim şarkılarıyla birlikte. Sözle ses, öyküyle müzik harmanlanmıştı tadına doyulmaz şekilde. Çıt çıkarmadan seyrediyorduk. Ama o da ne! Tam da Tanju Baba efsane şarkılarından "Benim tek dostum içkim sigaram"ı söylemeye başladığında, bir elinde kadehi, diğerinde sigarasıyla bir balıkçı barınağında salındığında baktık rahmetliyi de mozaiklemişler. Tanju Okan denince akla önce içki, sonra sigara gelir.
Ama gördük ki Tanju Baba falan da dinlememişler. Belgeselin, bütün belgesel görüntülerini buzlamış, mozaiklemiş, mahvetmişler.
Bu buzlama-mozaikleme meselesine zaten kafayı takmıştım. Tanju Okan belgeselinde de aynı uygulamayla karşılaşınca inanının afalladım. Gazeteye gelince hemen Cengiz'i aradım. O benden de dertliydi. Bir belgeselci olarak elbette çok şikayetçiydi. "Sorma Memet, hiç sorma..." dedi. Bu tuhaf uygulama yüzünden, hele de belgesel çekerken nasıl zorlandığını anlattı. Vaktinin çoğunun çektiği belgesellerdeki sigara içilen sahneleri mozaiklemekle geçtiğinden yakındı.
Geçen gün bizim gazetenin görsel yönetmeni Sanlı Ergin de benzer bir hikaye anlatmıştı. Kaçırmadan seyrettiği polisiye dizi NCIS'in bir bölümünde ekip suçluyu içtiği sigaranın izmaritindeki tükürüğünden yakalayacakmış. Dizinin bu bölümü ister istemez sigaraya ve izmaritlere odaklıymış. Ama haydi gel de izle! "Diziyi mi seyrettik yoksa Buz Devri filmini mi biz de anlamadık" diyordu Sanlı. Elbette o da haklıydı.
Kanal 24'e bu yüzden geçen günlerde 40 bin liralık bir ceza kesmişler. Neden biliyor musunuz? Kanal 24 ekibi ekranın önünde elinde sigara olan figürü sansürlemiş. Ancak arkada, masada oturan bir beyefendinin elindeki sigarayı atlamışlar. Cezayı işte o
fondaki hayal mayal görülen sigara yüzünden almışlar.
Bakın ne sigarının zararlarını tartışırım ne de gençlerin sigaradan uzak tutulması konusunda alınan önlemleri. Elbette hepsi de gerekli. Ama biz de alıştık bir kere işte, ne yapalım bırakamıyoruz, içiyoruz bu mereti. Zaten artık çekilen hiçbir filmde, dizide elinde sigara olan kimse görülmüyor. Gençlerin sigaraya özendirilmemesi konusunda, herkes üzerine düşen hassasiyeti gösteriyor. Ancak geçmişte çekilmiş bazı filmlerde, belgesellerde, dizilerde şu sigarayı mozaikleme meselesi artık alay konusu haline geldi efendim. Tanju Okan'ın sigarasını buzlayan zihniyete, sorarım size ben ne söyleyeyim? Sözün özü ekranlardaki bu buzlama
meselesine acil bir çare bulunması gerekiyor. Şu acayip yasak yüzünden inanın en heyecanlı polisiyeler, en hüzünlü melodramlar, en duygu yüklü belgesel yapımlar birer komedi filmi haline geliyor. Sigarası mozakilenmiş bir Tanju Okan, vallahi hiç seyredilmiyor. Haksız mıyım?
Yeri malı yurdun malı her Türk onu kullanmalı
Özlemiştik; şöyle eğlenceli, kaliteli, neşeli, oturup ailece izleyebileceğimiz bir sit-com'u inanın özlemiştik. Pazartesi akşamı Show ekranında perdesini açan Türk Malı'nı biraz da bu hasretle bekledik. Hele de Şafak Sezer'le, Binnur Kaya'nın karşılıklı sahnelerinde, kahkaha krizlerine girdik. İki yetenekli oyuncu müthiş bir çift olmuşlar. Benim Annem Bir Melek ve Papatyam
dışında sit-com'u unutan ekranlarımızda, bu tarzı özleyenler için harika bir seçenek oluşturmuşlar. Tamam Şafak Sezer'in bazı tiplemelerinde bir Recep İvedik havası seziliyor. Evet, yapımın konseptinde unutulmaz ekran efsanesi Evli ve Çocuklu'nun (Married with Children) etkisi hissediliyor. Şafak ile Binnur'un olmadığı sahnelerde maalesef bir düşüş fark ediliyor. Ama olsun. Türk Malı, yine de kendini sevdiriyor ve seyrettiriyor. Kaliteli oyuncuların parıldayan yeteneği, pazartesi gecelerine yepyeni renk getiriyor. Çok güldük çok...
- 2012'nin son günlerine girerken yılın en unutulmaz olaylarını hatırlayalım11 yıl önce
- Sezon başından bu yana tam 17 tane dizi reyting çarklarının arasında eriyip bitti11 yıl önce
- atv, 312 hafta sonra Kanal D'yi geçti AB GRUBU SEYiRCi STAR'I SEÇTi11 yıl önce
- Beren - Özgü - Tuba savaşını HANGI GÜZEL KAZANACAK?11 yıl önce
- Kimler geldi geçti bizim ekrandan en çok onları sevdik beyazcamdan11 yıl önce
- Star yıllar sonra liderlik koltuğunda Show'dan tehlike çanları yükseliyor11 yıl önce
- Bayram haftası yarışmalarla geçti11 yıl önce
- Yeni sezonun iki aylık verilerine göre işte ekranın kazananları ve kaybedenleri11 yıl önce
- Dönem dizileri altın çağını yaşıyor11 yıl önce
- Kanal D ile rakipleri arasındaki fark her geçen hafta biraz daha küçülüyor11 yıl önce