Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tarihin kendine özgü mizah anlayışı mı yoksa gazetecinin ne İsa’ya neMusa’yayaranabilmesi mi, bilmiyorum, ama Gezi iddianamesini okurken takıldığım bir noktada tek yapabileceğim gülümsemek oldu.

        İddianamenin ilerleyen sayfalarda Açık Toplum Vakfı’nda program sorumlusu olarak çalışan Özlem Yalçınkaya ve FerhatBoratavarasında bir telefon görüşmesi yer alıyor. Macaristan’da yapılacak bir toplantıya davet ediyorlarBoratav’ı. Ayrıntıları yer almıyor, ama sadece konuşma dökümünden büyük bir toplantı olacağı, hatta vakfın kurucusu GeorgeSoros’unda katılacağı anlaşılıyor. O dönem CNN Türk’ü yönetenBoratavda bu toplantıya davet ediliyor, bir gece konaklamalıhanutgeziyi kabul ediyor.

        Boratavmahkeme tarafından kabul edilen Gezi iddianamesinin taraflarından biri değil. Ama adının geçmesinin sembolik bir anlamı var. Belli ki buradan yola çıkarak Gezi’nin medya ayağı oluşturulmaya çalışılmış.

        HaniSoroso kadar güçlü ki Doğan Grubu’nun yöneticisini, CNN Türk’ün yayın yönetmenini ayağına çağırıp talimat verecekmiş gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor.

        İyi de insan inanmak istese bile elinde kalıyor.

        PENGUEN BELGESELİNİ YAYINLAYAN İSİM

        FerhatBoratavsahiden de Gezi direnişinde önemli bir rol oynadı. Ama Gezi’yi köpürtmek ya da bastırmak değil, aksine basının Gezi’yi görmezdengelmesinin bir numaralı aktörüydü. Bana inanmıyorsanız penguenlere sorun.

        Bugün artık herkesin bildiği Gezi direnişi sırasında CNN Türk’ün belgesel yayınladığı gerçeği var ya, işte o kararın arkasındaki isimBoratav. Hatta o günlerde CNN Amerika’da canlı yayın sırasındaAndersonCooper gibi isimler bile Türkiye’dekifranchisemarkalarıyla dalga geçiyordu. Kanalı penguen belgeseliyle özdeşleştirdi, hatta yetmedi bir süre sonra Gezi hakkında belgesel yapan Rıdvan Akar’ı da işten çıkardı.

        Hadi yine fanteziye inanıp, FerhatBoratavüzerinden AçıkToplum’unGezi’nin medya ayağını oluşturduğunu düşünselim. Bu bile AçıkToplum’unne kadar beceriksiz ve yetersiz bir kuruluş olduğunu kanıtlar ancak.

        Zaten o telefon görüşmesininironikbir tarafı da daha var. Toplantı Macaristan’dagerekleşecekya… BugünSorosartık o ülkeye giremiyor, resmen kovuldu. Üstelik bir zamanlar yanında yetişenOrbantarafından.Soros’unbütün dünyaya liberal demokrasiyi yerleştirme hayali bizzat kendi öğrencisi tarafından yerle bir edildi ve Macaristan otoriterliğe boyun eğerken,Soros da yenildiğini açık açık kabul ediyor. FerhatBoratavda artık medyada değil.

        Aslında Gezi’yi AçıkToplum’amal etmek Gezi’ye hakaret. Bir gizli örgüt bu gösterileri organize etmiş olsa bile bunun Açık Toplum olmadığı yöneticilerinin hemen her konuşmalarına yansıyan yanlış tespitleri, öngörüsüzlükleri ve analiz noksanlıklarından anlaşılıyor. Ne büyük resmi görecek kapasiteleri var, ne analiz de doğru okuma yapabilecek.

        BİR BECERİKSİZLER ORDUSU

        Açık Toplum yöneticilerinin yer yer yaptığı tespitler insanı güldürüyor doğrusu. Kabak sadece Yalçınkaya’nın başına patlamasın ama ilk olarak gözüme çarpan onun saçmalıkları oldu. Mesela New York belediye seçimlerini “kendilerinin” desteklediği Bill deBlasio’nunkazandığını söylüyor. Yalçınkaya epey bir büyüklük kompleksi (‘delusionsofgrandeur’) içinde sanırım, zira deBlasio’nunkazanması sürpriz olmakla birlikte çok bölünmüş Demokrat Parti adayları arasından sıyrılması sayesinde oldu. İkinci dönem kazanması ise hiç kimsenin bu göreve talip olmamasındandı. New York’ta yerel seçimlere katılım oranı yüzde 25’ten bile az, dolayısıyla buradan “Soros destekli aday kazandı” diye tespit yapmak da ciddi bir yanılsama olur.

        En fazla, deBlasio’nun“iki şehrin hikayesi” üzerine kurduğu ve New York’taki gelir dağılımındaki uçuruma dikkat çeken mesajıSoros’unidealleriyle örtüşmüş olabilir, o kadar. Ama bugün deBlasiobüyük bir şaka New York’ta. O kadar ki, Hillary Clinton’ın e-mail’lerindenöğrendiğimiz kadarıyla başkanlık yarışını yöneten ekip deBlasio’nunClinton’ın yanına bile yaklaşmamasını, birlikte görüntü vermemesini istemiş, onunla çektirilecek bir fotoğrafın oy kaybettireceğini düşünmüşler. Gerçi Bill deBlasioşimdi kendisi başkan olmaya çalışıyor, ama New York Times’ın dediği gibi ne gören var ne duyan.

        Kim bilir, belki de AçıkToplum’unözelliği hep yanlış ata oynamaktır. Zira OsmanKavala’nınen büyük başarısının bu olduğunu biliyorum. Sahibi olduğu lokantanın, desteklediği yayınevinin, düzenlediği kültür faaliyetlerinin acıklı hali ortada değil mi? Doğrusu Gezi’nin arkasında onlar olsaydı yine yüzlerine gözlerine bulaştırırlar, direniş de yarım saat içinde toplandığı gibi çözülürdü. O sırada Osman Kavala ve yüklü banka hesabından harçlık koparmaya çalışan birkaç idealist deTaximHillOtel’de “Ne olacak bu Türkiye’nin hali” diye sonu gelmez bir panelde realiteden uzak şuursuz hayatlarına devam ederdi.

        REKLAM

        ***

        Asıl iddianame burada

        Alarko Holding’in kurucularından İshak Alaton sırlarıyla öldü. Ne yaşarken ne de şimdiFETÖ’yleilişkisi yeteri kadar sorgulandı. Hatta kendisinin kaypak politik tavrından rahatsız olan Türkiye’deki Yahudi cemaati bile kol kırılır yen içinde kalır diyerek sessizce kınadı onu.

        Halbuki tıpkı Kasım Gülek gibi İshak Alaton da Türkiye’ye göz göre göre büyük kötülükler yaptı.FetullahGülen şarlatanını sadece Türkiye’de desteklemediler, uluslararası alana da pazarlayan iki başrol oyuncusu onlardı.

        Gezi iddianamesinde İshak Alaton’un Özlem Yalçınkaya’ya söylediklerinden anlaşıldığı kadarıylaFETÖ’nünbasın imamı Ekrem Dumanlı ona borçlu.

        Yalçınkaya’nın da ayrıntılarını bildiği “o eski vize işi” yüzünden. Alaton “O sıralar Gülen’in bu işlerini Dumanlı takip ediyordu, benden rica ettiler öğle yemeğinde MortonAbramowitz’leonları buluşturdum,” diye anlatıyor. Hangi vize işi, neden Amerikan Büyükelçisi’ni ilkokul mezunu şarlatan bir imamla buluşturmak için koskoca birişadamıdevreye girer?

        1989-1991 yılları arasında Türkiye’de büyükelçi olarak görev yapanAbramowitz’inGülen’in ABD’de oturum hakkı alması için temyiz mahkemesine destek mektubu yazdığını biliyoruz.CIA’ciGrahamFuller’labirlikte.

        EkremDumanlı’nınömrü boyunca Alaton’a borçlu kalmasının nedeni dediği o eski vize hikayesi bu öğle yemeğinde mi ortaya çıktı?

        Ne ilginç ki AçıkToplum’dakibüyük bölünme deFETÖ yüzünden yaşandı. Bugün sanık sandalyesindeki Osman Kavala ve Hakan Altınay örgütün Balyoz davasındaki yalanlarını ortaya çıkaranDaniRodrikve Pınar Doğan’ın konuşmacı olduğu bir toplantı düzenleyince kıyamet koptu. Can Paker hemen ikisini kınadı, ayrıldı.

        Enerjimizi biraz daFETÖ’yüuluslararası alanda parlatan ve koruyanlara harcamanın zamanı gelmedi mi?

        Diğer Yazılar