Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir zamanlar Besim Tibuk’un programını izlediğim gibi Erol Mütercimler’i her hafta izlemeye devam ediyorum adını hala öğrenemediğim (Mehtap? Meltam?) o kanalda. Mütercimler giderek daha şatafatlı ve gösterişli olan takım elbiseleri ve gözlük çerçeveleriyle kendince analizler yapadursun, benim için epeydir bu programın en ilgi çekici tarafı Selim Kotil.

        Yeni öğrendim, Kotil meğerse Aytekin Kotil’in yeğeniymiş. BTP’nin İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı olduğundan sık sık “Aytekin amca”dan bahsediyor. Mustafa Sarıgül’ün eski eşi, CHP’nin eski Beyoğlu belediye başkan adayı Aylin Kotil’in de akrabası demek ki. BTP daha önce de Selim Kotil’in ablasını İstanbul belediye başkan adayı olarak yarışa sokmuştu. Evet, Kotil ailesi farkında olmadan her yeri sarmış.

        Erol Mütercimler de yer yer Selim Kotil’in fark yaratan aday olduğunu söylüyor, dalga geçiyor belli ki. Son haftalarda artık rol bile yapmıyor, küçük küçük laflar sokuyor.

        Selim Kotil
        Selim Kotil

        HEPSİNDEN DAHA GERÇEK

        Kotil’in de Mütercimler’in de dünyaları çok sınırlı. Mesela Mütercimler imza gününe gelen 396 kişiden kamuoyu araştırması yapıyor. Selim Kotil ise bir ya da iki seçmen üzerinden.

        Aslında kötü biri değil Kotil. Dağınık saçları ve kolay sinirlenebilecekmiş gibi duran yapısıyla bir Levent Kırca skecini andırıyor ama pek ala CHP’nin başında da olabilir. Hem de bu işi çok daha iyi yapabilir; Boğaziçi’nde okumuş bir mühendis hem. Sonradan nasıl olmuşsa üç-dört cümlede bir adını zikrettiği Haydar Baş’ın yörüngesine girmiş. Tespitleri yer yer memleketi kurtaran ağabey düzeyinde. Ama bu haliyle bile mevcut muhalefetteki isimlere fark atar. Şöyle söyleyeyim: CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında Türk filmi figüranlarına, Hababam Sınıfı’nda adını bilmediğimiz öğrencilere, Yeşilçam’da her filmde gördüğümüz ama adlarını öğrenmediğimiz o oyunculara benzeyen üçlü var ya… 10 bin tanesi bir Selim Kotil etmez.

        Açıkçası Ekrem İmamoğlu’nun yapmacık Sarıgül’vari sahte sevgi kelebeği havasına kıyasla da daha gerçek geliyor bana.

        Bazen üzülüyorum, neden o apartman partisinde takıldı kaldı Kotil diye…

        Kelimenin tam anlamıyla apartman partisi, zira Kotil ve Mütercimler’in yayın yaptığı o daire neredeyse üst kat komşusunun gürültüleri sık sık yayına giriyor. Müteahhit ses yalıtımını iyi yapmamış, malzemeden çalmış anlaşılan.

        BİNALİ YILDIRIM’I TROLL’LEMEK İÇİN VAR

        Bu programları bağımlı gibi izlediğim için YouTube algoritması bana başka Selim Kotil video’ları da sunuyor. Ve karşıma tam bir troll aday çıkıyor. Öyle ki sadece Binali Yıldırım’ı sinir etmek için bu yarışa girmiş gibi.

        Olay şöyle gelişiyor: Binali Yıldırım’ın yer aldığı bir toplantıya yer yer gazeteci yer yer halktan biri kılığında biri gidiyor ve fırsatını bulup bir soru soruyor: “Selim Kotil’in şöyle bir projesi var, ne diyorsunuz?”Sonra da devam ediyor, “Benim vatandaş olarak epey ilgimi çekti.”

        Bir başka sefer de “Selim Kotil sizi televizyonda tartışmaya davet etti, bir yanıtınız var mı?” diye soruyor “gazeteci” kılığındaki Kotil operatörü.

        Daha sonra bu video’lar abartılı montajlar ve Kotil’in seçim vaatleriyle harmanlanarak YouTube’a yükleniyor… “Binali Yıldırım nasıl Selim Kotil’den kaçtı,” veya “Binali Yıldırım’ın projesi Selim Kotil’e ait çıktı,” gibi… Halbuki Yıldırım alıştığımız dinginliği ve monotonluğuyla hep geçiştiriyor, kötü bir söz söylemiyor, kaçmıyor, malzeme vermiyor. “Vakit yok,” diyor tartışma programı önerisine… Kotil’in çok övündüğü ve sahte vatandaşın ilgisini çeken Boğaz’dan enerji üretme projesi için “Zaten var o çalışma yıllardır yapıldı,” diye kendince açıklıyor.

        Mesele o değil ki ama… Selim Kotil’in adamları sadece ama sadece Binali Yıldırım’ı sinir etmek için etrafında dolaşıyor adeta. Tam bir skeç komedisi aslında, ama onlar kendilerini siyasi parti sanıyor.

        Diğer Yazılar