Bu nasıl Dışişleri Bakanı böyle?
gerçekleştirirken sıkıntı yaşıyorlar, sorunları var dedi."
Şimdi de Amerikan Radyosu'na çıkmış demiş ki: "Biz, aile, ahlak ve din konusunda duyarlıyız ve bunu yüksek sesle dile getiriyoruz. Laikliğin açık bir tanımı yok ve biz yine de yargılanıyoruz."
Türkiye'nin Dışişleri Bakanı Ali Babacan hızla Başkan Vekili Dengir Mir Mehmet Fırat çizgisinde ilerliyor.
Fırat ülke içinde her ağzını açtığında bomba patlamış gibi oluyor, Babacan da maşallah bulunduğu her ülkeye temsil ettiği Türkiye'yi şikayet ediyor.
Ne bu şimdi ?
Devlet adamlığı mı ? Demokratlık mı ? Cesaret mi ?
Yoksa pardon ama "terbiyesizlik" mi?
Sayın Babacan Avrupa Parlamentosu'na "bizi" ilk şikayet ettiğinde tüm öfkeme rağmen, yanlış anladık herhalde diyerek iyi niyetle yazı yazmadım. Ama bu demeç kantarın topuzunun iyice kaçtığını, ortada bilinçli bir kampanya olduğunu kanıtlıyor. Baksanıza ne diyor Sayın Bakan: "Biz, aile, ahlak ve din konusunda duyarlıyız ve bunu yüksek sesle dile getiriyoruz."
Kim bu "biz" ?
Hadi geçelim bunu, bu ifadeye göre karşı taraf olan "biz" de "aile değerlerini dejenere etmeyi, ahlaksızlığı savunuyoruz.. "
Ee, pes.
Yahu hiç mi akıllanmadınız ? Bu "biz" "siz" durumu bu kadar mı oy getiriyor ki hala aynı masalı okumaya devam ediyorsunuz ? Üstelik bu kez uluslararası alanda.
Hiç mi düşünmüyorsunuz topyekun Türk toplumunu nasıl rencide ettiğinizi ? Bu sahte demokratlık söylevleri hala ekmek yediriyor mu siyasette ?
Bu ülkenin namuslu, sağduyulu, iyi kalpli, vicdanlı insanları hala inanıyorlar mı bu martavallara ? Kimse kusura bakmasın ama nedir bu meclisin durumu ? Herkes kendine istiyor ne istiyorsa.. En küçükten başlayalım.
DTP sığınmış İmralı'nın gölgesine, bir türlü çıkıp diyemiyor "şiddeti lanetliyoruz, hangi taraftan gelirse gelsin.. " diye.
MHP, AKP ne derse ne yaparsa destek veriyor. Çok şükür bugüne kadar "fikir ayrılığına" düştükleri hiç bir konu olmadı. CHP'nin ne dediği zaten belli değil. Herkes kendi çalıp kendi oynuyor, kimse ne beyanından ne başarısızlığından sorumluluk alıyor. AKP ise geçen on ayı o kadar kötü yönetti ki kimse artık "demokrat"lıklarına inanmıyor.
Olan yine size, bana, "biz"e, ülkeye oldu. Bir yılı daha geride bırakacağız bu "hep bana" yaklaşımlarla.
Off, kendimden sıkıldım.
Bunlar hala aynı nutukları atmaktan sıkılmadı.
ozlemgurses@haberturk.com
- Biz kazandık16 yıl önce
- Başımı omzuna yaslamaya, hayata yeniden başlamaya16 yıl önce
- Yaşasın Ufuk Güldemir16 yıl önce
- 'Meksika sınırı'nda vicdan arayışı16 yıl önce
- Suyun öte yanı16 yıl önce
- Ankara'da 6 milyon deney hayvanı16 yıl önce
- Yalnız ve güzel ülke16 yıl önce
- Ya Mars'ta hayat varsa?16 yıl önce
- Helikopterle sevişen adam16 yıl önce
- İyi şeyler16 yıl önce