İçinden su geçen şehirler

Dünyanın en cazip ve romantik şehirleri hep içinden su geçen şehirlerdir..

Buda ve Peşte serilmiştir iki yanına Tuna’nın..

Seine nehri akar ortasından Paris’in ve Notre Dame’dan St. Denis’e yürüdüğünüzde tarihle içiçe atacağınız birkaç adım büyüler sizi..

Üstelik Bateau Mouche gezisi yapmadıysanız Seine nehri üzerinde, Paris’e gitmiş sayılmazsınız ki..

Amsterdam’ın her yeri kanaldır.. Suda dolaşırsınız şehri..

Venedik’ten söz etmeye bile gerek yok..

Bu örnekleri Thames nehri veya Potomac ile dünyanın her yerinde bulabilirsiniz..

Hepsi de tertemizdir ve bir sönmüş sigara bile atsanız sizi gittiğiniz her delikten bulup çıkarırlar..

Kirletemezsiniz içinden su geçen şehrinizi..

YA BİZİM İZMİR?

İzmirimizin de içinden su geçer..

Bizde su kenarına kurulmuş yerleşim birimleri ya da içinden su geçen yaşam merkezleri; eğer kırsal kesimdeyse boğulmak veya çamaşır yıkamak için, yok eğer metropollerde ise kanalizasyon ve çöp hizmeti için kullanılır..

Büyükşehir’e bağlanan 9 ilçede yıllardır temizlenmeyen, taşkınlara neden olan derelerde İZSU adeta seferberlik başlattı.

Bir yılda 66 kilometre uzunluğunda dere temizlenirken, dere yataklarından da 80 bin ton malzeme çıkarıldı.

Tam 5 bin 300 kamyon malzemeden söz ediyoruz..

Şehirimiz tüm pisliğini oralara defetmiş sizin anlayacağınız..

Şehirin pisliği o nehirlerde artık akamaz hale gelmiş çoktan..

İZSU, yağışlı mevsimin bitmesinin ardından Meles ve Arap derelerinde temizlik çalışması başlattı. Geçtiğimiz yıl yapılan betonlama çalışması nedeniyle daha önce 3 ay süren temizliğin bu sene 3 haftada tamamlanacağı açıklandı.

Temizlemek zorundayız da müjdeler sürenin kısaltılmasında gizleniyor..

İki derenin Körfez’de birleştiği noktada set kuran İZSU ekipleri, su çekme işlemlerini tamamlayarak temizlik çalışmasına başladı.

Ege Mahallesi önü ile Sümerbank Köprüsü arasından kepçelerle 50 kamyon malzeme çıkarıldı. İZSU Halkapınar Su Fabrikası’nın bulunduğu noktadan geçen Arap Deresi’nde de su çekerek temizlik çalışmalarına başlandı.

Biz daha ‘şehirli’ olamadık galiba..

Tekerlekli sandalyeler

birinci lig yolunda..

Buca Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Birinci Lig yolculuğuna başladı..

Play-Off’larda ilk dörde girerek 1. Lig’e çıkmayı hedefleyen Buca Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nda Antrenör Harman Yazıcıoğlu müsabakalar öncesinde açıklamalarda bulundu.

Lig boyunca oynanan oyun için basketbolcularını tebrik eden Yazıcıoğlu, “Hepsine teşekkür ediyorum. Her maçın ayrı değeri vardı ve herkes takımı için en iyisini yaptı” dedi.

Takım olarak bu sezon ilk kez liglere katıldıklarını hatırlatan Yazıcıoğlu, “Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina’nın büyük desteğiyle ligde şampiyonluk hedefimize ulaştık. Şimdi ise ilk 4 arasına girip herhangi bir kupayı İzmir’e getirerek Buca Belediye Başkanımız Levent Piriştina’ya armağan etmek” diye konuştu.

Türkiye çapında 32 takımın oluşturduğu Tekerlekli Sandalye Basketbol Bölgesel Ligi, gruplarında ilk 3 sırayı alan 12 takımın katılımıyla gerçekleştirilecek.

Play-Off müsabakaları sonunda 4 takım 1. Lig’e çıkacak.

Her attıkları üçlük olsun..

Bir M.S.Ö. Projesi daha

Bu kez de karşımıza bir ‘çocuk futbolu şöleni’ projesiyle çıktı..

Bu adam bıkmıyor çocuklarla çocuk olmaktan..

Onları yetiştirdikçe, topçu yapamasa bile topluma kazandırdıkça mutlu oluyor..

Şimdi de bir şölen tertipledi ve çocuk futbolunu teşvik ediyor..

Uluslararası 12 yaş altı turnuvasını daha yeni bitirmişti Mehmet Seyit Özkan (M.S.Ö) ve şimdi de ‘mahallenin küçüklerini’ toplayıp onlara saha, forma ve krampon verip top oynatacak..

Amaç neydi efendim?

“İyi birey, iyi vatandaş, iyi sporcu”

DÜZ MANTIK

- İşte size taşaron sisteminin Türk çalışma hayatına bahşettiği nimet!

* SSK+YOL+YEMEK+NAAŞ..