Toprağa kül dökse gül bitendir ana..
Anne rüzgar bekleyen bayraktır..
Anne ağır işçidir, annelik zor zanaattir..
Karşılıksız ve koşulsuz sevmektir..
Yardır.. Yarendir.. Hakkı ödenemeyendir..
Bir çocuk babasına ‘adam nedir’ diye sorduğunda eğer şu cevabı alıyorsa; ‘adam, ailesi için her şeyi yapan koruyan ve kollayan, onlara olan sevgisi yüzünden kendini düşünmeyen adama adam denir’, ve şu cevabı alıyorsa çocuğundan ‘o zaman baba, ben de annem gibi adam olacağım’; işte orada anneliğin kavramı anlaşılmış demektir..
Bir annenin; satır aralarında kalmış küçük kullanılmış ama bana göre destansı bir örneğinden söz etmek istiyorum bugün..
İzmir’de yaşayan Süreyya-Mehmet İmer çiftinin tek çocukları vardı.
Adını Filiznur İmer koydular..
Henüz umutları yeşermeden ve daha 19 aylıkken doktorlar ‘ağır zihinsel engelli ve otistik’ teşhisini alın yazısına yazıverdiler kısacık bir cümleyle..
Hayatları kararmak üzereydi..
Ama bir annenin isyanı ve kabullenmemişliği, kızı için her türlü savaşa girebileceği gerçeği ortaya çıktı..
Annesinin azmi ve sporla hayata tutunan Filiznur, imkansızı başardı ve jimnastikte Türkiye şampiyonu oldu.
KONUŞMUYORDU
Filiznur’un iyileşme sürecinin hem kendisi hem kızı için büyük bir travma olduğunu söyleyen anne Süreyya İmer yaşadıkları süreci şöyle aktarıyor:
“Filiznur ağır derecede zihinsel engelliydi ve ciddi şekilde kriz geçiyordu. Yaklaşık günün 20 saati kriz halindeydi. Kafasını sürekli yerlere, duvarlara vuruyordu. Kollarını ısırıyor parmaklarını kanatıyordu durmadan..’
Biricik kızının 2.5 yıl ellerinde tırnakları bile oluşamamıştı çünkü ısırmaktan tırnakları dökülüyordu.
Dişleri kırılıyordu, sürekli düşüyordu. Daha da kötüsü sürekli kendine zarar veriyordu.. Konuşmuyordu, yürümüyordu.
6 yaşına kadar bu zorlu süreç devam etti.
Ancak hiç pes etmedi anası.. Onu hiç yalnız bırakmadı..
Bu tür çocukların içine çekilip saklandığı o çok hassas fanusun içine girmeyi hep denedi anne ve sonunda başardı da..
O tür çocuklarla arada oluşan dikenli tel örgüyü azmiyle aştı..
Filiznur’un yanına 6 yıl sonra sabrıyla girebildi ve o fanusun içinde beraber yaşamaya başladılar..
Ama onun yanına girdikten sonra her şey daha farklı olmaya başladı. Tam da ‘Bu durumu hiç yenemeyeceğiz’ dediği anda ana kızın hayatında birdenbire değişiklik oldu. Krizleri 20 saatten, 10 saat, 8 saat, 2 saat, 1 saate düştü..
UMUT KESİLMİŞTİ
Ama annesinin azmi ve annelik dürtüsü tıbba meydan okumaya başlamıştı..
Ve bir de altın madalya kazandı cimnastikte..
“Filiznur’u iyileştiren ve cevap alabildiğimiz tek şey; ‘sevgi oldu’ diyor anne..
Ve Filiznur’un raporunda artık ‘zihinsel engellidir’ yazmıyor.
Kaldırıldı bu ibare..
Yeni raporunda sadece ‘otizm’ yazıyor.
Tam 7 yıl önce doktorunun ‘çok zor durumdasınız, Filiznur’u özel bir kliniğe yatıralım’ dediği küçük kız, ‘ağır derecede zihinsel engelli, bundan hiçbir şey olmaz’ dedikleri anda bile pes etmeyen ana ve yüreğindeki sevgi sayesinde engel tanımadı..
DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK
Filiznur’un tıp dünyasında görülmeyen bir şekilde yüzde yüz zihinsel engeli yenmiş bir çocuk olduğunu ve dünyada örneğinin olmadığını söyleyen Süreyya İmer, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Dünyada bu ana kadar ağır düzeyde zihinsel engelini yenmiş hiç kimse yok. Filiznur’un adını altın harflerle yazdırdık.
Şimdiki çabam, raporunda yazılı kalan Otizm sözcüğünü de kaldırtmak uğrunadır. Bunu da başaracağız. Ben eminim. Şimdi sadece konuşmada gecikmemiz var. O da çok normal çünkü Filiznur hayata 7-8 yıl geç başladı.
Bir anne..
Ve sevgisinin neler başarabileceğinin kanıtı..
Körfez balığı yenebilecek artık
İZSU Genel Müdürlüğü ile birlikte 1996 yılından bu yana ve özellikle 2000 yılından sonra sürekli İzmir Körfezi’nde çalışma yaptıklarını söyleyen DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Küçüksezgin, “Her yıl düzenli olarak dış ve orta Körfez’de yoğun olarak bulunan ve tüketilen barbun ile ısparoz balıklarında metal (konsantrasyonu) ölçümleri gerçekleştiriyoruz. 2004 yılına kadar ölçtüğümüz metal değerlerindeki maksimum seviyeler son yıllarda azaldı.
Bulunan metal konsantrasyonları Dünya Sağlık Örgütü’nün ve İngiltere’deki yönetmeliklerin izin verdiği tolere edilebilir miktarının çok altında” diye konuştu. Büyük Kanal Projesi’nin Körfez’de büyük bir iyileşmeye yol açtığını belirten Küçüksezgin, “Özellikle ışık geçirgenliğinin artması, canlıların alt tabakaya kadar inmesine sebep oldu. Sirkülasyon ve oksijen seviyesinin artması tür çeşitlerini de artırdı” dedi. Kısacası artık körfez balığını yemek üzereyiz..
Düz mantık
— Bu telefon kışın da böyle ısınırsa, koynumda telefonla yatarım, diyenlere..
— Matematiği kuvvetli değildi, ama çıkarlarını hesaplamasını hep iyi bildi, diyenlere..
— “Bu zekayla fazla uzağa gitmiş olamaz” gibi harika bir yorum sahibi olanlara..
— ‘Dünyada alabileceği en güzel cevabın ‘hesap numaranı göndersene’ olduğunu sananlara..
— İlişki durumunun ne zaman çöktüğünü fark etmek için, bir pastanede otururken siparişi verdiği garsona arkasından ‘abi çayın biri iptal’ diye seslenenlere..
Mantığım bir türlü erişemiyor..
BİR SÖZ
Susamak ile susmak çok benzerdir; arada bir harf oynar ama birinde dilin, diğerinde yüreğin kurur....
- Çekler bile çek veriyor artık..8 yıl önce
- Her çözüme itinayla bir sorun bulunur..8 yıl önce
- Yeşili almayın İzmir'den8 yıl önce
- Oteller haraç mezat satılıyor..8 yıl önce
- Güzeltepe gençlere dokunuyor8 yıl önce
- Biz yarınları emanet aldık çocuklardan..8 yıl önce
- Karşıyaka mağdurları8 yıl önce
- Hukukçu eğilmez, kırılır8 yıl önce
- Zaman unutturmaz; uyuşturur..8 yıl önce
- Tüketiyorsan haklısın..8 yıl önce