Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        - PARİS -

        FRANSA’nın köklü kulübü Nîmes 25 yıl sonra “Ligue 1”e çıkıyordu. Şehirde kutlamalarda en önde, omzunda çocuğu olan bir babanın elinde “Türk bayrağı” vardı.

        “Yabancı düşmanı” Milliyetçi Cephe’nin iki yetkilisi vaziyet etti:

        “Kutlamada Nîmes ile Türkiye’yi karıştırdılar. Yetkililer de bu provokasyona göz yumdu” dedi Yoann Gillet.

        Cevabı Nîmes’in 2. Lig gol kralı santrforu verdi; 19-20 yaşında 3. Lig gol kralı olan, bu yılı 24 golle en önde kapatan, 20’sinde yaptığı 3 hat trick Fransa futbol tarihine geçen, 21 yaşındaki konservatuvarlı piyanist Umut Bozok yani:

        “Bay Gillet, o bayrak Nîmes’in Türk milli oyuncusuna selamdı. Sanıyorum o benim.” Tweet’in sonuna bir de kahkaha işareti ekledi.

        Derken “Milliyetçi”, Julien Sanchez girdi topa:

        “Bu oyuncu Fransız Türk’se, neden en önde Türk bayrağı var. Bu cemaatçilik yetti artık. Fransa’dayız, Türkiye’de değil. Nîmes’i ve oyuncuyu kutlarken Türk bayraklı seyircileri kınıyorum.”

        Bozok ona da cevap verdi; L’Equipe ve Le Figaro Sport gibi yayın organlarında “övgüyle” bahsedilen, “Cevapları da vuruşları gibi soğukkanlı, bitirici” denen üslupla:

        “Bay Sanchez, kutlama için sağolun. O sadece, çocuğunu omzuna almış bir Türk babaydı. Bana varlığını bayrakla gösterdi. Politik bile değil. Yaşasın spor!”

        SAYGI DUYULUYOR

        Umut Bozok, Almanya’dakine göre (Türkiye’de oynayan Serdar Gürler, Emre Akbaba, azıcık Fatih Atik dışında) pek “iyi, sabırlı, sebatlı” futbolcu çıkaramamış bir topluluğun gözbebeği. Fransız futbol kamuoyu da, “yabancı düşmanları” dışında ona sevgi, saygıyla bakıyor.

        Habertürk’te “sportmen, centilmen” ölümünü gördüğünüz 11 yaşındaki Ersin Topal da belki onun gibi iyi futbolcu olmak istiyordu.

        Kendi “öteki, siyah, Müslüman, Afrikalı, Mağribli, koyu tenli” varlıklarına, iyi futbolculuk yoluyla saygın bir yer açmak istemiş yüzlerce, binlerce Gomis, Belhanda, Zidane, Fekir var ya! Sığınmacı, mülteci, göçmen yoksunluklarını top sahasında mucizeye çevirmek isteyen on binlerce çocuk!

        IRKÇILARLA MÜCADELE

        Ancak “ırkçılar, yabancı ve mülteci düşmanları” fırsat kolluyor. Ne tuhaf, “yerli milliyetçi, muhafazakâr” oluyorsun ama “gurbet”teki “milliyetçi, muhafazakârlar” sana düşman. “Sol’da, Yeşil’de birileri” yabancılar, göçmenler, mülteciler için bu ırkçılarla, tek tipçi tek kimlikçilerle mücadele ediyor...

        Ve bazen İtalya’daki gibi yeniliyor!

        Sorbonne’da öğrenci sendikası UNEF’in Başkanı Meryem Pougetoux da sosyal medya lincine uğradı; çünkü başörtülüydü... Ve “Sol” örgütün başkanıydı!

        (Bir kısım siyasetçi ve ünlünün “Kuran’ın bazı ayetleri”ni de hedef alan “antisemitizm” bildirisine karşı çıkanlar da öncelikle o kesimdendi. Türkiye’de sanki “Bütün Fransa” gibi algılanmasına karşın, Fransa’da o bildiriyi herkes ciddiye almadı! Şu ara ciddiye alınacak konu, Filistinlilerin yine katledilişi!)

        YENİ FAŞİZM

        21 yaşındaki Hamzat Azimov da bıçağını “gâvura, Müslüman düşmanları” na sallayıp sapladığını düşünürken, sadece can verip almadı; “mülteci, sığınmacı, yabancı, göçmen, Müslüman, öteki” hepsini birden, “ırkçı, toptancı, aşırı milliyetçiler” namına (bir kez daha) yaraladı.

        Rusya vatandaşı Çeçen genç 13 yaşında politik mülteci olarak “Fransa’ya sığınan” ailesiyle gelmiş, birçok Fransız gencin veremediği “bakalorya” sınavını vermişti. İnancı kalbine, aklına sığmadı; eylemi olmadığı halde bir bağlantıdan dolayı “S fişli” oldu; bir ay önce sorgulandı. Cumartesi akşamı Opera semtinde bıçağı rastgele salladı; öldürdüğü 29 yaşındaki genç meğer “Herkesin yardımına koşan, özellikle hasta bir komşu için çok çaba sarf eden” biriymiş! Olmayabilirdi ama Fransa’daki oranlara göre bir Müslüman da olabilirdi; zaten ne fark ederdi?

        “Bayrak”a bile vaziyet eden milliyetçi sağ ile merkez sağ, Opera saldırısını tam teşekkül istismara koştu; sadece “tüm S fişlilerin izlenmesi, sınırdışı edilmesi” talebiyle değil; sığınmacı, mülteci, yabancılara karşı daha da sertlik peşinde.

        Omzuna çocuğunu almış babaya da, Gineli mülteci arkadaşını kurtarmış Türk çocuğa da, o Gineli aileye de, Umut bağlamış nicesine de.

        İtalya’da olan biten, bu “yeni faşizm”e çok ilham veriyor. Sadece İtalya değil; başka yerlerde olanlar da!

        Diğer Yazılar