Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Dijital aktivistler bağımsız mı?

        KEMAL PEHLİVANOĞLU/HABERTURK.COM

        Neredeyse bir ay gibi kısa bir sürede, Kuzey Afrika'da pek çok ülkede hükümetler domino taşları gibi ya yıkılıyor ya da sarsılıyor. Hergün hatta bazen aynı gün içinde başka bir ülkeye isyanların sıçradığını görüyoruz. Halk hareketlerinin böylesi bir süratle yayıldığına daha önce hiç şahit olmamıştık herhalde. Neredeyse bir Twitter mesajı hızıyla seyreden olayları takip etmek oldukça zor. Neler olup bittiğini anlamak ise daha da zor. Sonradan ortaya çıkan veya çıkacak bilgiler olaylara yaklaşımımızı değiştirebilir.

        Acaba bundan dört yıl önce, 2008 yılında ABD'de New York City'de düzenlenen bir organizasyon bugünkü gelişmelere bir ışık tutuyor olabilir mi?

        "Center for Global Research" yazarı Tony Cartallucci'ye göre evet. "Google's Revolution Factory - Alliance of Youth Movements: Color Revolution 2.0"( Google Devrim Fabrikası- Genç Hareketler İttifakı:Renk Devrimi 2.0) adlı makalesinde belki birçoğumuzun gözünden kaçan bundan dört sene önce düzenlenmeye başlanan bir zirve toplantısıyla uluslararası bir dijital aktivizm hareketine dönüşen movement.org'a işaret ediyor.

        ABD'de temelleri atılan 'Genç Hareketler İttifakı'nın amacı internet ve sosyal medyayı kullanarak etkili kampanyalar düzenlemek

        Dünyanın çeşitli yerlerinden dijital aktivistlerin biraraya getirildiği New York City'de 2008'de düzenlenen "Alliance of Youth Movements Summit"'ten(Genç Hareketler İttifakı Zirvesi) movements.org doğdu. Resmi sitesinde oluşum amacını dünyanın çeşitli bölgelerinde sosyal değişimler yaratmak adına internet ve sosyal medyayı kullanarak etkili kampanyalar düzenlemek için bilgi alışverişinde bulunmak, eğitim kaynakları ve imkanlarıyla aktivistler arasındaki başarılı eylemleri ve deneyimleri paylaşmak olarak adlandırıyor.

        2008'deki toplantıya Mısır'daki 'sosyal medya devriminde' etkin olan "6 Nisan Hareketi" de katılmış

        İşin ilginç tarafı 2008'de düzenlenen toplantıya Mısır'da yaşanan 'sosyal medya devriminde' etkin rol oynayan '6 Nisan Hareketi' de katılmış. Bu ilk zirvede Obama'nın zaferle çıktığı başkanlık seçim kampanyasını yürüten Yeni Medya Ekibi, deneyimlerini daha etkili dijital aktif eylemler yürütebilmeleri adına paylaşmış katılımcılarla.

        Oluşumda sadece bağımsız aktivistler yok büyük şirketler ve ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri de var

        Bu organizasyon sadece bağımsız aktivistlerin bir araya geldikleri bir yapılanma değil. Yıllık konferanslarda ayrıca gelecek vaat eden dijital aktivistlerle biraraya gelmek ve görüşmek isteyen teknoloji, medya, özel ve kamu sektöründen etkin liderler de bulunmuş. Google, Facebook, Howcast, MTV, Youtube, AT&T, JetBlue, Gen-Next, Access 360 Media bunlardan bir kaçı. Bir de Columbia Hukuk Fakültesi var.

        Hareket çok da bağımsız bir oluşum izlenimi vermiyor. Movements.org'un kurucuları arasında Condolezza Rice ve Hillary Clinton'ın danışmanlığını yapmış olan Jared Cohen sayılıyor. Cohen şu anda Google'da yöneticilik yapıyor.

        Son teknolojik gereçlerin değişimi nasıl harekete geçirebileceğine dair paneller

        2009'da ikinci zirvesini Mexico City'de 14-16 Ekim'de düzenleyen hareket, Latin Amerika'daki şiddete ve gençlerin bu şiddeti sonlardırmak adına teknolojiyi nasıl kullanabileceklerine odaklıydı. Bu zirvede Dışişleri Bakanı Clinton genç delegeleri "yükselen sivil aktivistler neslinin öncüleri" olarak adlandırdı. Toplantıya katılan 15 devlet ve özel kuruluş, dünyanın önde gelen teknoloji şirketleri,son teknolojik gereçlerin değişimi nasıl harekete geçirebileceğine, hareketlerin oluşumuna nasıl zemin hazırlayacağına ve hayatları nasıl dönüştürebileceği üzerine paneller düzenlemişler.

        İddia: 6 Nisan hareketi ABD bağlantılı

        Tony Cartalluci yazısında Mısır'daki isyanda etkin olan "6 Nisan" adlı aktivist grubun hareketinin 2008 zirvesinde şekillendiğini ima ediyor. "Bu Facebook "teknoloji müptelası" Mısırlılar daha sonra ABD Uluslararası Kriz Grubu kayyumu El Baradei ile Kahire havaalanında Şubat 2010'da buluştular ve ardından Mısır Başkanı Hüsü Mübarek'i hükümetten devirmek adına ElBaradei lehine kampanya ve protestolar düzenlediler."

        "Hareketin Google, Youtube ve Facebook ile resmi bağları var"

        Cartalluci movements org'un ABD Dışişleri Bakanlığı ve Columbia Üniversitesi ile resmi bağı bulunduğunu savunuyor. Ona göre büyük şirketlerle de ciddi bağı var.Kurum sponsorları arasında Google, Youtube, Facebook gibi en büyük sosyal medya ağ şirketlerini ve CBS News, National Geographic, MSNBC, GenNext ve Edelman Hakla İlişkiler şirketini, Pepsi ve Omnicon Group'u sıralıyor.

        "ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 'değişim' görmek istediği 'sorunlu noktalarda' çalışacak seçilmiş bir grup"

        İddiası büyük; Herkese açık görünen bu organizasyon aslında ABD Dışişleri Bakanlığının "değişim" görmek istediği "sorunlu noktalarda" çalışacak seçkin bir grup. "6 Nisan" hareketini de bunlardan biri olarak görüyor. "Kendi adamları Mohamed El Baradei'yi iktidara taşıyarak bu yeni ordunun nasıl kullanabileceğinin mükemmel örneği. Onların "color revolution 2.0"'ları (renk devrimi 2.0)doğrudan ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD şirketlerinin desteği ile yönetiliyor."

        'Bunlar bu tür dijital eylemlerin değerini azaltmaz çünkü..'

        Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi ve siber aktivizm üzerine çalışmaları bulunan Özgür Uçkan, "Diyelim ki Mısır'da dijital eylemler yürütmüş olan 6 Nisan hareketinin böyle bir bağlantısı var, ABD ile böyle bir bağlantısı var da ayrıca, bunun üzerinden bir sorgulama yürütmek çok manalı değil bana göre çünkü 6 Nisan Hareketi oradaki birçok hareketten bir tanesi oysa çok farklı dağınık yapılar var. Onlarla aynı ölçüde hepsinin de aktif kullanımı var ve bunlar anarşik yapılar. Durumu 6 Nisan hareketine indirgemek mümkün değil."..."Altı Nisan hareketi El Baradei destekliyor diyelim, onun için kampanya yapıyorlar diyelim ne olacak. İktidara gelemez, koalisyonda akil adam olabilir belki."

        "Müslüman kardeşler daha örgütlü ve yaygın onlar da interneti etkin kullanıyorlar aynı zamanda öte yandan Tunus'taki NAWAAD muhalif platformu Fransa'daki Kuzey Afrika diasporasının bir örgütü ve bu tip oluşumların dışında, bağımsız"

        'Devletlerin bu tür mecraları kullanması son derece normal'

        Uçkan dijital aktivist hareketler ile ABD arasındaki bağlantıyı son derece normal karşılıyor ve bunların bu tür hareketlerin önemini azaltmayacağını savunuyor, zira ona göre bu tür oluşumların dışında kalan çok sayıda dijital aktivist var. "Devletlerin sosyal medayadaki aktivist hareketi kullanması son derece normal, fakat sosyal medyayı kullanarak bir hareket yaratmak mümkün değil, varsa onu kanalize etmeye çalışırsınız fakat nereye varacağını kestirmek mümkün değil."

        'Şirketler de bu tür bir ekosistem içinde güçleniyor, onlar açısından içinde yer almak son derece mantıklı'

        Keza şirketlerin bağını da normal karşılıyor "Medyanın her zaman siyasetle ilişkisi olmuştur, bunların da var. Şirketler de bu yeni ekosistem içinde güçleniyorlar, onlar açısından kendi mecraları üzerinden yürüyen bir sosyal hareketin kendilerine kazanç sağlayacağını görmeleri ve ona göre hareket etmeleri son derece mantıklı"

        'Fakat eskisine göre bir fark var'

        İtkiler geçmişle paralel olsa da koşulların değiştiğine de vurgu yapıyor; Zira 'Facebook facebook'a rağmen kullanılabilir' fark burada.

        O kadar emin olmamalı zira internette ABD'nin siyasi özgürlük taleplerine desteği ile devletin denetime yönelik adımları at başı gidiyor

        Yine de bu konuda çok emin olmamalı. Çünkü söylemle eylemin tezat gittiği durumlar olabiliyor.Kuzey Afrika'da olaylar patlak verdiğinde Batı Medyası devrimi hızla adlandırdı, "sosyal medya devrimi", Facebook devrimi", "Twitter devrimi". Ardından da internet ve sosyal medyanın meziyetlerine övgüler geldi; Artık değişen bir dünyada sosyal medyayı etkin kullanan halk kitlelerince inşaa edilecek bir demokrasi çağına giriyorduk.

        Obama internette telekulak uygulamalarında Bush'u takip ediyor

        Tabi bunların gerçekleşebilmesi ve internetin etkin kullanımı için temel bir şart var; özgür olması. Peki, Kuzey Afrika örneğinde dijital aktivizm söylemini öne çıkaran ABD'de yasal düzenlemeler bu yönde mi gelişiyor hayır. Açıkcası ABD'de genel görüş; Obama'nın George W.Bush'tan devraldığı internette kanuni yetki almayı gerektirmeden soruşturma maksadlı takip ve dinleme faaliyeti yürütme konseptini sürdürdüğü hatta daha da temellendirdiği yönünde.

        "Project.censored.org" adlı internet haber sitesinde yer alan "İnternet privacy and personal Access at Risk" adlı makalede, devlet tarafından kişilerin internet ortamında izlenmesine, takip edilmesine yönelik adımların 11 Eylül 2001'deki saldırıya karşılık olarak "Kitle gözetleme programıyla" başladığı, Bush yönetimi sırasında internet üzerinden takip teknolojilerinin geliştirildiği ve bu teknolojileri, gerektiğinde devlet soruşturması kapsamında devleti bilgilendirmek maksadıyla, ABD'nin büyük telekomünikasyon ve internet servis sağlayıcılarının kullandığı söyleniyor.

        'Deep Packet Inspection'ın gözünden hiç bir şey kaçmıyor

        Bu amaç kapsamında geliştirilen "Deep Packet Inspection" teknolojisinin kullanıldığından bahsediliyor. Sofistike algoritmalar sayesinde bu teknoloji veri,ses, video ve anahtar kelimelerin tespitine imkan veriyor. Makalede Obama yönetiminin bu teknolojilerin kullanımasına yönelik herhangi bir kanunu devreye sokmadığının, bunların kullanımının şu an ABD'de yasak olmadığının altı çiziliyor.

        'Bu uygulama çeşitli ülkelerde internet özgürlüğünü kısıtlamada kullanıldı'

        Makalede çarpıcı bir açıklama göze çarpıyor; Deep Packet İnspection(DPI) kurumlara internet iletişimi üzerinde inanılmaz bir kontrol yetkisi veriyor. Bu teknoloji İran ve diğer ülkelerdeki internet özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik kullanıldı. ABD'de DPI'nın benimsenmesi telefon ve kablolu yayın şirketlerinin internet trafiğini izlemesine, araştırmasına, internet trafiğini engellemesine imkan sağlıyor ve açık ve özgür internete büyük engel teşkil ediyor.

        'Fakat gözetlenmeyi aldatacak kontra sislemler geliştiriliyor'

        Uçkan bu gelişmeleri kabul etmekle birlikte internette özgür faaliyeti engelleyemeyeceği kanısında, zira devletin bu tip gözetleme araçlarına karşı olan gruplar da bunları aşacak yöntem ve yazılımlar geliştiriyor diyor. "Örneğin, Telecomics Avrupa merkezi içinde ABD vatandaşı pek bulunmayan ve Arap coğrafyasında yaşananlarla ciddi bağı olan bir grup ve internet üzerinde gözetlenmeyi aldatacak sistemler geliştiriyorlar"

        "Kripto anarjistler var mesela. Deep Packet İnspection'ın dahi kıramayacağı çeşitli algoritmalar geliştirmiş durumdalar."

        'Ortada bir tezat var'

        Sonuçta sürekli karşılıklı mevzi savaşlarıyla geçen bu süreçte bir tezat olduğu muhakkak, bir yandan sosyal medya devrimleri denilerek internet üzerinden yürütülen muhalif tavır Arap coğrafyasında yüceltilirken öte yandan ABD'nin internette bu tip tepkilerin zaman içersinde seslendirilmesini engellemeye yönelik düzenlemelere gitme çabası pek de samimi sayılmaz, özellikle bu düzenlemelerin ve bu düzenlemelerle geliştirilen yazılımların dünyanın çeşitli ülkelerinde de kullanılmaya başlamasıyla.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ