Tarih tekerrür ediyor!
En çok etkilenen yine kadınlar olacak
Dünya Sağlık Örgütü’nün Fukuşima faciasındaki nükleer sızıntının özellikle kadınlarda kanser riskini yükselttiğini açıklamasına Japon hükümeti ‘abartılı’ diyerek karşı çıktı.
Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Fukuşima nükleer santralinde meydana gelen sızıntının insan sağlığı etkisi üzerindeki bulguları açıklamasına Japon yetkililerden sert tepki geldi.
11 Mart 2011’de gerçekleşen 9 büyüklüğündeki deprem sonucu Fukuşima santralinin reaktörlerinde yaşanan sızıntının bölgede kanser riskini artırdığını DSÖ, 166 sayfalık raporla açıkladı.
ÇERNOBİL VERİLERİ KULLANILDI
Raporu açıklayan Toplum Sağlığı ve Çevre Direktörü Maria Neira “Maruz kalma seviyelerine bakınca kanser riskinin artması sağlık açısından en önemli sorun” dedi. Rapora göre santralin 20 kilometre çapında yaşayan kadınlarda ve çocuklarda tiroid kanserine yakalanma riski yüzde 1.25 yükseldi.
Bu rakam bir Japon kadının tiroid kanserine yakalanma riskinde yüzde 70 artış anlamına geliyor. Neira sözkonusu alan dışında riskin hesaplanamayacak kadar düşük olduğunu belirtti. Raporda 1986’da Çernobil faciasında kaydedilen tiroid kanseri vakaları gözönüne alındı.
Fakat DSÖ’nün raporuna hem çevre örgütlerinden hem Japon hükümetinden tepki geldi. Greenpeace’ın nükleer uzmanı Rianne Thule, raporun facianın gerçek boyutlarını gizlediğini öne sürerek “DSÖ nükleer endüstrisini korumak için siyasi bir açıklama yaptı” dedi. Japonya Çevre Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “DSÖ, o bölgedeki insanların yaşamaya devam ettiğini varsayıyor. Bu seviyedeki radyoaktif sızıntının etkilerinin hesaplanması tartışmalı. Rapor gerçeği yansıtmıyor” ifadeleri kullanıldı.
Facianın etkileri sürüyor 11 Mart 2011’de gerçekleşen deprem Pasifik okyanusunda dev dalgaları tetiklemişti. Tsunami sonucunda Japonya’nın kuzeydoğusunda 19 bine yakın kişi hayatını kaybetmişti. Yüzbinlerce kişi tsunaminin vurduğu bölgelerden tahliye edilmiş, gıda maddeleri yasaklanmıştı.
