Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir örgüt düşünün; Siirt’in köylerinde çocukları acımasızca katleden, Diyarbakır’da dershaneye giden çocukları öldüren, İstanbul’da Mavi Çarşı’yı basan bir örgüt.

        Bu örgüt gerçekleştirdiği eylemlerin “haklı bir gerekçesi” olduğunu söylüyor: Saldırıları “Kürtlerin hakları için yapıyorum” diyor!

        Bir örgüt düşünün; İşçiyi, doktoru, öğretmeni ve hemşireyi gözünü kırpmadan öldürüyor. Tüm bunları Kürtlerin hastanesi, doktoru, okulu, öğretmeni olmadığı için yaptığını iddia ediyor!

        Bir örgüt düşünün. Karayolları şantiyesini, sanayi tesislerini ve fabrikaları basıyor. Saldırıları, “yolu, suyu, elektriği olmayan Kürtlerin sefaletle mücadelesi için gerçekleştirdiğini” söylüyor!

        Bir örgüt düşünün; Karadeniz’de, Akdeniz’de, Marmara’da, Orta Anadolu’da, yani ülkenin her yerinde eylemler yapıyor. Bu eylemleri “halkların kardeşliği” için yaptığını söylüyor!

        Bir örgüt düşünün; Türkiye’nin her demokratikleşme hamlesinde, özgürlük alanlarının genişletilmesi için attığı her adımda, bombaları ardı ardına patlatıyor. Üstelik bunu da “Kürtlerin daha fazla hak ve özgürlük talebini yerine getirmek için” için yaptığını iddia ediyor!

        Bir örgüt düşünün ki Türkiye’nin faili meçhullerle mücadele etmeye en fazla kararlı olduğu, hukuk devleti olma yolunda büyük adımlar attığı ve işkenceye sıfır tolerans gösterdiği bir dönemde, eylemlerini artırıyor. Üstelik bu eylemleri de “Kürt direnişi adına, Kürtlerin ezilmişliğinin ve sinmişliğinin önüne geçmek, artık faili meçhullere kurban gitmesine dur diyebilmek için” düzenlediğini söylüyor!

        İsrail’in Yardım Konvoyuna Saldırısı

        Örgütün en fazla öne çıkan eylemi, dün gece (31 Mayıs) İskenderun’da Deniz Üs Komutanlığı’na bağlı İkmal Birliği’ne yönelik roket atarlı ve silahlı saldırıydı. Bu saldırı, İsrail’in yardım konvoylarına düzenlediği baskınla beraber değerlendirildiğinde zamanlaması ve hedef aldığı nokta açısından oldukça dikkat çekiciydi.

        Bilindiği üzere, İsrail ve Filistin direnişçileri arasındaki çatışmalar nedeniyle Gazze uzun süredir bir insanlık dramına sahne oluyor. Uluslararası sivil toplum örgütleri, yaptıkları yardımlarla Gazze’nin yaralarını sarmaya çalışıyor. Türk sivil toplum örgütleri de temel gıdalardan yoksun yaşam mücadelesi veren halka yardım amacıyla yola çıkan uluslararası yardım konvoylarına katılarak dünyayla bu konuda işbirliği yapıyor.

        Ancak 31 Mayıs sabahı tüm dünya acı bir haberle sarsıldı. İsrail’in tüm tehdit ve şantajlarına rağmen, güvertesine çektiği beyaz bayrağı ve yanına aldığı ilaç ve gıda malzemeleriyle Filistin’e doğru yola çıkan insanlık vicdanı, Filistin sahillerine henüz ulaşıyordu ki İsrail askerleri ortalığı zifiri karanlığa çevirdi.

        Helikopterlerden gemilere inerek silah kullanan İsrail komandoları düzenledikleri operasyonla en az 10 savunmasız sivili öldürdü ve onlarcasını da yaraladı.

        İnsanlık can evinden vuruldu.

        Yürekler dağlandı.

        Terör Örgütü Neden Gözünü İskenderun’a Dikti?

        İsrail’in yardım konvoyunu basması üzerine Türk kabinesi toplanarak durum değerlendirmesi yaptı. Kuşkusuz İsrail’e karşı yapılacak gövde gösterileri için İskenderun’daki Deniz Üs Komutanlığı hayati öneme sahipti.

        Peki, örgüt ne yaptı? İlginç bir tesadüfle (!) İsrail komandolarının Gazze’ye yardım götüren gemileri basmasından yalnızca birkaç saat önce, İskenderun Deniz Üs Komutanlığı’na bağlı İkmal Birliği’ndeki askerlerimizin üzerine ateş açtı.

        Saldırının gerekçesini mi merak ettiniz? Bu saldırı da, muhakkak ezilen Kürtler için yürütülen mücadele adınadır! Son zamanlarda örgüte karşı gerçekleşen operasyonlara bir cevaptır!

        Bir an için gözlerimizi kapayalım. Bugüne kadar örgütün gerçekleştirdiği eylemleri gözümüzün önüne getirelim.

        Özellikle bu ülkenin Kürtlerini akıllarını ve vicdanlarını rehber edinerek düşünmeye davet ediyorum.

        Sizce bu örgüt kimlerle iş kotarıyor? Kimler adına eylemler yapıyor?

        Bu soruları içtenlikle cevaplayabildiğimizde, terör sorununa en doğru çözümü bulmuş olacağız.

        ibal@haberturk.com

        Diğer Yazılar