Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Çocuk Masallar Esra Şaşmaz'dan Aslan ile Fare

        ASLAN İLE FARE

        Küçük fare koca ormanda hep korku içinde yaşıyormuş. Tilkiden, kurttan, çakaldan ödü koparmış. Çevresinde bir dal çıtırdasa yüreği ağzına gelir, korkudan bayılacak gibi olurmuş. Bir gün bu korkuya dayanamayacağını anlayınca ormanın kralı aslana gitmeye karar vermiş.

        “Sevgili kralım” demiş. Sizden haddim olmayarak küçük bir ricam olacak. Ben çok zavallı ve korkak bir hayvanım. Bütün ömrüm korkmakla geçiyor. Bir yaprak düşse dizlerimin bağı çözülüyor. Bu korkuya artık dayanamıyorum. Sen bu koca ormanın kralısın. Senin kükremen bile herkesi dehşete düşürmeye yetiyor. Beni koruman altına alır mısın? Bu kadar geniş mağarada yaşıyorsun. Beni de buraya alabilirsin. Sana hiç bir rahatsızlık vermem. Ayaklarının altında dolaşmam, sesimi bile çıkarmam. Bir köşede otururum. Varlığımla yokluğumu anlamazsın bile.”

        Aslan tüm bu anlatılanları sesini çıkarmadan dinliyormuş. Fare de aslanın ricasını kabul edeceğini sanmış. “Ben sizin bu iyiliğinize layık olamadığımı biliyorum, işe yaramaz gibi görünsem de belki bir gün bir işinize yararım. Size olan borcumu ödeyebileceğim bir fırsat çıkar karşıma bir gün.” demiş.

        Aslanın öfkeden gözleri çakmak çakmak olmuş: “Bak sen şu densize!” diye kükremiş. “Sen kendini ne sanıyorsun. Benim gibi koca bir kral senin gibi bir bücüre mi muhtaç olacak! Senin gibi bir küçük ve korkak bir hayvan hayatta bana ne fayda getirir! Defol git şimdi buradan. Seni haklamadığım için hayatın boyunca bana dua et!” demiş.

        TIKLAYIN

        Farecik öyle korkmuş ki, o korkuyla bütün ormanı bir nefeste koşup başka bir yere taşınmış. Bir deliğe girip oradan uzun bir süre korkusundan çıkamamış.

        Aslan öfkesini bir süre dindirememiş, sağa sola sataşmış. Sonra karnı acıkınca ava çıkmış. Fakat yolunun üzerinde bir tuzak varmış. Çukuru fark etmemiş ve içine düşüvermiş. Yukarıya hamle yapıp atlamaya hazırlanırken çukurun içinde bulunan ağa iyice dolanmış. Pek çok kez hamle yapmış, ama nafile! Ağ inceymiş, fakat çok sık dokunduğundan aslanın bile koparamayacağı kadar sağlammış. Bütün gün kendini kurtarmak için çalışan aslan akşama doğru buradan çıkamayacağını anlamış.

        Sonra düşünmüş. “Eğer bu sabah o fareyi kendime küstürmeseydim, o keskin dişleriyle bu ağı keser, beni buradan kurtarırdı! Başkalarını küçümsemeseydim, herkesin kendince bir işe yarayabileceğini kavrasaydım şimdi buradan kurtulabilecektim demiş.

        Aklı başına gelmiş ama geç olmuş. Siz siz olun küçük diye kimsenin gücünü küçüsemeyin, kimseyi hafife almayın. Gökten üç elma düşmüş, ikisi dinleyenlerin, biri de anlatanın başınaaa.

        Youtube HT ÇOCUK
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ