Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik hakkındaki gensoru Meclis'te

        Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "2014 yılında madenlerde yaptığımız teftişte 202 maden ocağına durdurma uygulandı. Bunun 106'sı kömür madenleri. Sadece Kasım ayında 68 maden ocağı durduruldu" dedi.

        Çelik, HDP'nin, kendisi hakkında verdiği, başta Soma ve Ermenek olmak üzere maden kazalarıyla ilgili gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmelerde söz aldı.

        Konuşmasına "Politik bir yaklaşım içinde olmayacağımı özellikle ifade etmek istiyorum" diyerek başlayan Çelik, insan hayatı ile ilgili olduğu için konuya, çözüm endeksli bir yaklaşım sergilenmesinden yana olduğunu belirtti.

        AK Parti hükümetleri döneminde, onaylanan ILO sözleşmelerini, AB'ye uyum amaçlı düzenlemeleri, yapılan yasaları, gerçekleştirilen ulusal ve uluslararası düzeydeki etkinlikleri anlatan Çelik, AB İlerleme raporlarında iş sağlığı ve güvenliği açısından olumlu değerlendirmelere yer verildiğini aktardı.

        Mevzuat açısından bir sıkıntı olmadığını vurgulayan Çelik, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki köklü düzenlemelerin AK Parti iktidarı döneminde yapıldığını söyledi.

        Madenlerdeki yaşam odalarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Çelik, "Yaşam odasına ilişkin AB ve ILO kanunlarında düzenleme yok. Bunu açıkça ifade edeyim" dedi. Kömür ocaklarında meydana gelebilecek bir yangın ya da gaz sızıntısında asıl olanın çalışanın biran önce yer yüzüne çıkması olduğunu ifade eden Çelik, bunu sağlayabilecek önleyici tedbirleri içeren yasal düzenlemeleri hayata geçirdiklerini anlattı.

        Gensoru da maden ocaklarının denetimlerine ilişkin de haksız eleştiriler olduğunu ifade eden Çelik, şunları kaydetti:

        "2010'dan bu yana yeraltı kömür işletmelerinde yılda en az iki programlı teftiş gerçekleştiriyoruz. Her kömür ocağı en az iki kez teftiş ediliyor düzenli bir şekilde. Bunun dışında şikayet, ihbar, basında haber varsa bunlar da dikkate alınarak teftişler devam ediyor. 12 yıl içinde 252 bin teftiş yapıldı. İşyerlerine 31 bin kez idari para cezası uygulandı. Toplam idari para cezası 12 yıl içinde, 130 trilyon liradır."

        2010 yılından sonra sonuç odaklı ve etkin bir teftiş programı uygulandığına işaret eden Çelik, "2014 yılı içinde maden işyerlerinde toplam 968 teftiş yapıldı. Bu işyerlerinden 493'ü idari para cezası uygulandı. 2014 yılında madenlerde yaptığımız teftişte 202 maden ocağına durdurma uygulandı. Bunun 106'sı kömür madenleri. Sadece Kasım ayında 68 maden ocağı durduruldu" dedi.

        2014 yılında inşaat sektöründe de 3 bin 123 teftiş yapıldığını, 2 bin 230 işyerine 22 trilyon lira ceza yazıldığını, bin 803 inşaatın durdurulduğunu belirten Çelik, "Yalnız bir ay içinde 2 bin 87 inşaat denetlendi, bin 646'sı durduruldu. Ve şu anda aradan iki ay geçmesine rağmen bin 174'ü açıldı, 500 inşaat iki aydır mühürlü. Neden mühürlü oluyor? Ben size söylüyorum, 500 inşaat hayati tehlike arz etmesine rağmen, iki aydır halen o hayati tehlikeyi giderici önlem alınmıyorsa, kapalı duruyorsa, suçluyu arayacaksak, suçlunun en önemlisi burada" değerlendirmesinde bulundu.

        "BENİM SİYASİ ÇİZGİMDE BÖYLE BİR ZİGZAG BULAMAZSINIZ"

        İş sağlığı ve güvenliği konusunda temel sorunların, farkındalık ve güvenlik kültürü eksikliği, mevzuatın içselleştirilmemesi, "cezamı ödedim yoluma giderim" anlayışı, kazanma hırsı ve üretim zorlaması olduğunu vurgulayan Çelik, "Burada bazı arkadaşlar diyorlar ki 'orada başka söylüyorsun, burada başka söylüyorsun'. Benim siyasi çizgimde böyle bir zigzag bulamazsınız" ifadesini kullandı.

        İşletme sahiplerinin kazanma hırsının iş güvenliğini tehlikeye soktuğunu belirten Çelik, bazı işverenlerin bu konudaki pozisyonunun sıkıntılı bir konumda olduğunu söyledi.

        Çelik, işçilerin de duyarlı olması, sağlıklarını öncelikli tutması gerektiğini vurgulayarak, "Bana bir şey olmaz anlayışında bir çalışma olmaz. Edirne'de ocak kapalı. İşçi baba, oğul ocağa giriyorlar ve üretim yapıyorlar kapalı ocakta. Ve müfettişlerimiz bir avuç dolusu da sigara buluyorlar. Metan parlaması meydana geliyor. Bu yaklaşım iş güvenliği açısından sağlıklı bir yaklaşım değil" dedi.

        Yasal düzenlemeler ile işçiye tehlike görmesi halinde çalışmama hakkı verildiğini hatırlatan Çelik, işçiler çalışmamaları gereken, bazen de mühürlü olan ocaklara girdiklerini söyledi.

        "TAŞERONLA İLGİLİ DÜZENLEMEYİ ÇIKARDIK"

        Bakan Çelik, TBMM'nin taşeron sistemiyle ilgili yasal düzenlemeyi yaptığını, hangi sektörlerde hizmet alımı yapılabileceğinin belirlendiğine ve keyfiliğin önlendiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

        "Burada bir sıkıntı yok. Geriye kalan ise yargının vermiş olduğu bir karar var. 8 bin karayolları işçisi ve benzer kurumlardaki işçiler. Bunlarla ilgili Yargıtay'ın da onayladığı durum var. Üç yıldır bu işçilerimizin tablosu açık. Bunun sürdürülebilirliği yok. Onun için taşeron uygulamasıyla ilgili ana undeler kondu ve inşallah bu düzenlemeyi de gerçekleştireceğiz. Ve onlar ya tazminatlarını alacaklar veya asıl işte kadrolu olacaklar. İkisinden birisi.

        Enerji Bakanımız anlatacaktır, madenlerde taşeron uygulamasını kaldırıyoruz. Yani kamu rödevans verecek, rödevansı alan taşerona veremeyecek. Aynı şekilde kamudan özel sektör iş aldığı zaman, özel sektörün kendisi işletecek, taşerona bu işi bir daha veremeyecek."

        İktidar olarak verdikleri sözlerin hepsini hayata geçirdiklerini vurgulayan Çelik, aldıkları önlemler ile iş kazalarını en aza indirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.

        Bakan Çelik'in konuşmasının ardından yapılan oylamada, gensorunun gündeme alınması reddedildi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ