Ölüm emri verilince evden kaçıp tüm kimliğini değiştirdi
Ağabeyinin başka bir erkekle kendisini görmesi üzerine aile meclisinin 'töre' adı altında ölüm kararı verdiği genç öğretmen evden kaçarak sığınma evine yerleşti. Kimlik bilgilerini değiştiren, estetik talebi mahkemece reddedilen genç kadının tek amacı mesleği olan öğretmenlik yapmak
Hayati ARIGAN /HABERTÜRK
Diyarbakırlı 7 çocuklu bir ailenin en küçük kızı olan 27 yaşındaki Nezahat*, zor şartlar altında eğitimine devam etti. İmam Hatip Lisesi’ni bitirdi. Radikal dinci bir terör örgütü üyesi olan ağabeyi, cezaevine girdi. Tam da bu dönemde Nezahat, tüm aile bireylerinin karşı çıkmasına rağmen İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Bir lisede ücretli öğretmenlik yapmaya başladı. Ağabey, cezaevinden çıkar çıkmaz, ‘Öğretmenler odasında erkek öğretmenlerin bulunması’ gibi gerekçelerle kız kardeşinin öğretmenlik yapmasına karşı çıktı. Hatta şiddet uyguladı. Bir süre sonra Nezahat’a evlilik için talip çıktı. Aile, genç kızı oğullarına istedi. Nezahat’ın ailesi ise bir yanıt vermedi. Genç kız, geçtiğimiz mart ayında kendisine talip olan damat adayıyla bindiği bir belediye otobüsünde karşılaştı. İkili sohbete başladı. Bu sırada aynı otobüste ağabeyinin olduğunu fark etti. Hemen otobüsten indi. Arkasından giden ağabey, kız kardeşini döverek eve götürdü. Aile Nezahat’ı bir odaya kilitledi. Bu sırada ailesi ‘töre’ için kızları hakkında ölüm kararı aldı. Ağabeyinin silah bulmak için evden çıktığı bir anda Nezahat, kilitli tutulduğu odanın kapısını açıp kaçmayı başardı. Karakola gidip aldığı ‘darp raporu’yla ağabeyinden şikâyetçi oldu.
İLK OTOBÜSLE KAÇTI
Ardından da ilk otobüs ile İstanbul’a geldi. Ağabeyi üyesi olduğu örgüte kardeşinin bulunması için haber gönderdi. Aile ve örgüt üyeleri Nezahat’ın peşine düştü. Bir hafta boyunca değişik yerlerde kalan genç kız, tanınmamak için kimi zaman kara çarşaf giydi, kimi zaman peçe taktı, kimi zaman da perukla dolaştı. Son olarak İstanbul Barosu’na başvurdu. Atanan avukatı aracılığıyla İstanbul Aile Mahkemesi’nden sığınma evine alınmasını, isim-soyisim ve TC kimlik numarasının değiştirilmesi ile tanınmayacak ölçüde estetik değişiklik yaptırılmasını talep etti. Mahkemeye verilen dilekçede avukat, “Müvekkilimin artık evine hatta Diyarbakır’a dönmesi mümkün değildir. Çünkü ‘töre gereği’ denilen kararın gerekçesi ‘namus meselesi’ olarak lanse edilmektedir. Oturduğu apartmandakiler yaşadıklarına şahittir. Ancak aileden çekinmeleri nedeniyle müdahale edememektedirler. Bu durum geri dönülemez şekilde müvekkilimi hayati risk içine sokmuştur” dedi. Dilekçede ayrıca ağabeyin üyesi olduğu örgüt üyelerinin de Nezahat’ı her tarafta aradığı vurgulanarak, “Olay sadece töre cinayeti için öldürme kararı ile kalmayıp örgütsel bir yapının bu öldürme için hareket etmesi ile de alakalıdır” ifadesi yer aldı. Nezahat’ın farklı bir kimlik ile farklı bir şehirde hayatını sürdürmesinin sağlanması istendi. Mahkeme de Nezahat’ın kadın sığınma evine yerleştirilmesi ile isim-soyisim ve TC kimlik numarasının değiştirilmesine, ağabeyine karşı koruma altına alınmasına karar verdi. Mahkeme, genç öğretmenin estetik talebini ise reddetti.
TEK ARZUSU ÖĞRETMENLİK
Ölümden kaçmak için sürekli kaldığı sığınma evi değiştirilen Nezahat’a mahkeme kararı doğrultusunda İçişleri Bakanlığı tarafından yeni bir kimlik çıkarıldı. Nezahat’ın tek hayali ise ataması yapılarak öğretmenlik mesleğine devam edebilmek.
*İSMİ DEĞİŞTİRİLMİŞTİR
