İlyas Yalçıntaş sorularımızı yanıtlıyor

İlyas Yalçıntaş, İran İslam Cumhuriyeti’nde konser izni alan ilk Türk pop sanatçısı. 3-5 Temmuz tarihleri arasında İran’da 3 konser verecek. Müzik tutkusunu ve İran’daki hayranlarını konuşmak için bir araya geldiğimiz Yalçıntaş, pop müzik söylemeyi askerde öğrenmiş ve sıkı bir CounterStrike oyuncusu. Gerisini kendisinden dinliyoruz. HT Cumartesi'nden Serdar Yazıcı'nın röportajı...

Öncelikle şarkıcılık hikâyenizi dinleyebilir miyiz?

Müziğe 16 yaşında gitaristlik yaparak başladım. Daha fazla kazanç için şarkı söylemem gerektiğini düşündükten sonra şarkı söylemeye başladım. Üniversiteyi kazandım fakat askere gittim. Askerde bandoda olduğum için müzik adına çok şey öğrendim. Türk müziğindeki vurguları, gırtlak tekniklerini ve diyafram kullanmayı öğrendim. Pop müziği söylemeyi, nasıl nağmeler yapılacağını askerde öğrendim. Askerden sonra kafe, restoran ve sokaklarda sahne aldım. Farklı şarkılar söylemeye başladım. Bazen çok para kazandım bazen hiç para kazanamadım.

Askerde hatırladığınız bir anınızı anlatır mısınız?

Restoranlarda paşalara müzik yapıyorduk. Orada beni dinlemeye gelen Ferhat Paşa vardı, eski bir denizci. Bana her gelişinde “Sen halkın gözünde tanınan birisi olacaksın” derdi. Ben de “Emredersin komutanım” diyordum.

Siz de ses yarışmasına katılmıştınız. Bu tür yarışmalar özellikle genç sanatçılar için yararlı oluyor mu?

Buradaki formatlar Avrupa’daki gibi gerçekten yetenekli birini bulmak amacıyla yapılsa işe yarar. Bizde daha çok şova dönüştüğü için yarışmacılar, sektörün içinde şovun sermayesi gibi oluyor. Kaç sezondur yapılan müzik yarışmaları var birincilerinin halka mâl olduğu pek görülmemiştir. Seyirci ve jüri baskısı var. Şarkıyı ne kadar iyi söyleyebilirsiniz ki?

Size yararlı oldu mu?

Benim o yarışmada sıyrılmamın sebebinin samimiyetten kaynaklandığını düşünüyorum.

Türk müzik piyasasında neyi değiştirmek isterdiniz?

Çok şeyi değiştirmek isterdim. Radyonun, televizyonun ne çaldığı önemli. Albümlerle ilgili daha fazla reklam yapılması taraftarıyım. Yıllardan beri aynı altyapı, aynı tarz sözler var. Avrupa’da 5-6 sene önce kullanılan bir element Türkiye’de yeni yeni kullanılmaya başlanılıyor.

‘MEGASTARIN ÇIKACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM’

Klip konusunda titiz misiniz? Yabancı şarkıların kliplerinde sesi kıssanız da izlettiriyor!

Kesinlikle öyle. Adamlar bir şeyler kaliteli olsun diye klibin üstüne düşüyor. Bunun maddiyatla çok fazla ilgisi yok.

İran’da popüler bir sanatçısınız. İran halkının size olan sevgisiyle ilgili neler söylemek istersiniz?

Enteresan, hiç beklemiyordum. Halen tam sindirebilmiş değilim. Başka Türk şarkıcıları, oyuncuları da seviyorlar.

İlk defa bir Türk pop sanatçısı İran’da konser verecek ve o sizsiniz, neler hissediyorsunuz?

O izni çıkarmak için çok uğraştık. Çok fazla genç nüfusları var, beni takip eden İranlı da çok var. Dinleyicinin bir ayrımı olmamalı. Onların da karşısına çıkıp, hepsine ulaşma gibi bir hedefimiz var. Umarım konser gerçekleşir. Bu bir sürü kapıyı açacaktır.

Türkiye’nin pop starı, megastarı olmak gibi bir iddianız var mı?

O devrin kapandığını düşünüyorum. Dünya sürekli değişiyor. Ne olursa olsun, uçuk, çılgın bir megastarın çıkacağını düşünmüyorum. Herhangi bir ülkeden de çıkacağını düşünmüyorum. Sosyal medyayla da beraber çeşitlilik çoğaldığı için daha fazla insanın halka mal olabilme ihtimali var.

Evde neler yapıyorsunuz, neler dinliyorsunuz?

Genellikle psikolojimin ihtiyacı olan müzikler dinliyorum. Mesela 2-3 saatlik yağmur sesleri dinlerim. Rüzgâr sesi de olabilir. Stresimi azaltacak teknik müzikler de tercih ediyorum. Bazen etkilenmek için Türk şarkılarını da dinliyorum. Bilgisayar oyunlarını çok oynuyorum. Biraz evci bir adamım.