Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler H. Bunu Konuşuyor Gülben cephesinde yeni bir şey yok

        Hijyenik aşklar hüzünbaz sevişmeler

        En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim iyisi mi! Aşkla ilgili her türlü kumarda paramı Fransız düşünür La Boetie'nin sözlerine yatırırım ben: "Ölçülü olmayı seven kişi sevmek nedir bilir mi?"

        Hayatı boyunca kadınları etkilemek için çabalayan, koca göbekli, çirkin burunlu, büyük yazar Stendhal'ın "Duygusal kadınların yanında hüzünlü, hoppaların yanında küstah biriymiş gibi görünmeli ve bazen de tersini yapmalı" diye başlayan, 'hesaplı kitaplı aşk tarifindense' La Boetie'nin 'ölçüsüz aşkını' tercih ederim...

        La Boetie ile Stendhal'ın aşk tariflerini getirip zihnimin başköşesine oturtan ve son birkaç gündür yatılı olarak misafir kalmalarına neden olan kişinin Gülben Ergen olması ise 'Bana kaderimin bir oyunu' galiba... Ne alaka demeyin dinleyin...

        GÜLBEN CEPHESİNDE YENİ BİR ŞEY YOK

        "Gülben Ergen ile Mustafa Erdoğan sessiz sedasız ayrıldı!" Bu cümle bundan 6 yıl önce bir temmuz günü Hürriyet Gazetesi'nin birinci sayfasının sürmanşetindeydi. Nasıl bir 'sessiz sedasız' ayrılıksa artık, Gülben Hanım'la Mustafa Bey, ülkenin en çok satan gazetelerinden birinin tepesinde yüzlerinde 'eski mutlu günlerinden kalma' bir tebessümle Türkiye'ye gülümsüyordu, "Haberiniz olsun biz sessiz sedasız ayrıldık" diye! Ergen'in ilk mayolu klibinin ekranlarda gözükmesiyle ayrılık haberinin gazete sayfalarında yer alması aynı günlere 'denk' gelmişti o zaman...

        SHAKESPEARE AŞKLA PROMOSYON YAPTI MI?

        Bizim memleketin 'sanatçı yürekleri' nedense hep böyledir işte(!) Ya yeni bir albüm arifesinde ya sinema filmi vizyona çıkmadan birkaç hafta önce ya da bir dizi başlangıcında 'düzeyli beraberlikler' yaşamaya programlanmıştır... Albüm çıkar 'düzeyli beraberlik' başlar, dizi ile birlikte 'düzeyli beraberlik' de biter! "William Shakespeare, 'Romeo-Juliet' prömiyerini yapmadan önce promosyon ayağına Londra sokaklarında yeni sevgilisiyle el ele gezip poz vermiş midir?" diye düşünüyorum bazen! Sonra da "Oha, amma saçmaladın" deyip kendi kendime kızıyorum.

        ESKİ MUTLU GÜNLERDEN KALMA BİR GÜLÜŞ

        Neyse, Gülben Ergen-Mustafa Erdoğan çifti 6 yıl önceki o ayrılığı atlatıp ilişkilerini 'mitolojik' bir aşka doğru evirdiler... Önce evlendiler, sonra da adlarını Yunan tanrılarından alan çocukları Atlas, Ares ve Güney doğdu... Ayrılıklarını sessiz sedasız yaşayan ikili, mutluluklarını bağıra çağıra, 'davullar zurnalar' eşliğinde yaşadı 6 yıl boyunca. Mükemmel bir eş oldu Gülben Hanım, harika bir baba oldu Mustafa Bey... Biz bu peri masalına uzaktan gıptayla bakarken geçen hafta yüzlerinde 'eski mutlu günlerinden kalma' bir gülümsemeyle bu kez Sabah Gazetesi'nin sürmanşetinde gözümüzün içine bakıyordu Gülben Ergen'le Mustafa Erdoğan...

        ATLAS OLSAN BU YÜKÜ TAŞIYAMAZSIN!

        Nâzım Hikmete, Abidin Dino'ya "Boşuna uğraşma Abidin, adamlar mutluluğun fotoğrafını çekmiş" dedirtecek o fotoğrafın altında "Boşanıyor" yazıyordu. Tam da Gülben Hanım'ın yıllar sonra bir sabah programıyla ekranlara dönmeye hazırlandığı, yeni çıkacak olan albümü için Nişantaşı'nda güzellik merkezlerinde bakıma girdiği günlerde eşinden 'sessiz sedasız' boşanmak için avukatına vekâlet verdiği yazıyordu haberde... Belki de bütün her şey kötü bir tesadüftür! Ama ince ince hesapladığınız hayat muhasebesinde 'aşk' hep ekside kalıyorsa dünyayı sırtında taşıyan Atlas da olsanız 'samimiyetsizlik' yükünü kaldıramazsınız! Kaldıramıyorsunuz da...

        SİZ PARANIZI KİME YATIRIYORSUNUZ?

        En başta söylediğimi en sonda bir kez daha söyleyeyim... Bir kadının kalbini çalmak için, "Şaşırtıcı bir şekilde değişmeli, oyunlara hilelere başvurarak şaşkınlık yaratmalı, hiç durmadan başkalarından farklı olduğunu göstermeli ve her şeyden önce hiçbir fırsatı kaçırmamalı, herhangi bir başarısızlıktan ürkmemeli" diye akıllar veren Stendhal'dansa ben paramı "Ölçülü olmayı seven kişi sevmek nedir bilir mi?" diyen Fransız düşünür La Boetie'nin sözlerine yatırıyorum...

        Sizin paranız kime Gülben Hanım?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ