Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek 2023'ün en yoğun havalimanları!

        Havacılık sektörü salgın sonrası bu sene hızlı bir geri dönüşe imza attı. Şirketler bu kadar dinamik bir dönüşten kaynaklı operasyonel zorlukların üstesinden gelmeye çalışırken, yolcuların talepleri en yüksek seviyelere ulaştı. Havayolları kullanmadıkları uçaklarını filolarına katarken havalimanları da işten çıkardıkları personelin peşine düşün yeni istihdamlar sağladı. 2019 yılında havacılık sektörü en parlak dönemini yaşarken arada geçirilen zorlu yıllar sonrasında 2023 yüzleri güldürdü. Ortaya çıkan rakamlar da sektörün 2024’ü rekorlarla geçireceğine işaret ediyor.

        Atlanta büyüklükte istikrarını sürdürdü

        Dünyanın önde gelen havacılık veri ve analiz sağlayıcısı Official Aviation Guide (OAG) tarafından yapılan araştırmada, 2023’ün en yoğun havalimanları yıl bazında havayollarının havalimanlarında sundukları koltuk kapasitesine göre belirlendi. Önümüzdeki senenin ilk çeyreğinde ise bu havalimanlarının kullanan toplam yolcu sayıları da tahminen aynı sıralamaya göre ortaya çıkacak. Atlanta Hartsfield-Jackson Havalimanı hizmete sunulan 61 milyon koltukla küresel çapta 2023’ün en yoğun havalimanı oldu. Havalimanı 2019’da 63 milyon 312 bin koltuk rakamındayken 2023 yılında bu rakam 2019’un yüzde 3 altında kalarak 61 milyon 226 bin oldu. Atlanta, geçen yıl da en yoğun havalimanı seçilmişti. Havalimanı 54 milyon 909 koltuk kapasitesi sunmuştu ve havalimanı 2022’ye göre yüzde 12 artış yakaladı. Atlanta Hartsfield-Jackson 2019, 2022 ve 2023’ün en yoğun havalimanı olarak kayıtlara geçti.

        Dubai Havalimanı’ndan sürdürülebilir yükseliş

        Atlanta Havalimanı’nı ikincilikte 57 milyon koltukla Dubai Havalimanı takip etti. Dubai Havalimanı salgın öncesi 2019’da dünyanın en yoğun dördüncü havalimanıyken ikinciliğe yükseldi. Havalimanı koltuk kapasitesini 2019’a göre yüzde 5 artırdı. Üçüncülük ise ortalama 52 milyon koltukla Tokyo Haneda Havalimanı’nın oldu. Tokyo Haneda’yı Londra Heathrow Havalimanı 49 milyon koltuk kapasitesiyle dördüncü olarak takip etti. Heathrow Havalimanı 2019’un yüzde 2 altındayken geçen yıla göre yüzde 23 koltuk kapasitesi artırdı.

        İstanbul Havalimanı ciddi artış sağladı

        2023’ün en yoğun havalimanları listesinde 2019 rakamlarını geride bırakan dört havalimanı bulunuyor. Bunlardan Denver Havalimanı 2019’a göre yüzde 17 artış yakalayarak 2019’da en yoğunlar listesinde 21’nci sıradayken 2023’te altıncı sıraya kadar yükselmiş ve 46 milyon koltuk sunmuş. İkinci en önemli artışı yüzde 10’la İstanbul Havalimanı ve Dallas Fort Worth Havalimanı yakalamış. İstanbul Havalimanı 2023’te 46 milyonun üzerinde koltuk sunmuş. Havalimanı 2019’da 16’ncı sıradayken 2023’te yedinci sırada kendine yer buldu.

        Koltuk kapasitesine göre dünyanın en yoğun 10 havalimanı:

        1-Atlanta Hartsfield-Jackson: 61,226,507 koltuk

        2-Dubai Havalimanı: 56,504,042 koltuk

        3-Tokyo Haneda: 52,692,487 koltuk

        4-Londra Heathrow: 49,370,859 koltuk

        5-Dallas Fort Worth: 48,083,921 koltuk

        6-Denver Havalimanı: 46,743,622 koltuk

        7-İstanbul Havalimanı: 46,399,238 koltuk

        8-Los Angeles Havalimanı: 44,482,633 koltuk

        9-Chicago O'Hare Havalimanı: 43,708,796 koltuk

        10-Guangzhou Havalimanı: 43,425,916 koltuk

        Seul Incheon tavan yaptı!

        Uluslararası uçuşlarda ise çok ilginç tablolar söz konusu. Listede geçen yıl 26’ncı olan Seul Incheon Havalimanı yüzde 159 yükseliş ve 33 milyon koltuk kapasitesiyle müthiş bir geri dönüşe imza attı. Onu yüzde 66 yükseliş ve 36 milyon koltuk kapasitesiyle Singapur Changi takip etti. Uluslararası rotalarda 2019’a göre en önemli artışı ise yüzde 11 büyüme ve 36 milyona yaklaşan koltuk kapasitesiyle İstanbul Havalimanı yakaladı.

        Koltuk kapasitesine göre uluslararası en yoğun uçuşlar:

        1-Dubai Havalimanı: 56,504,042 koltuk

        2-London Heathrow: 46,521,295 koltuk

        3-Amsterdam Schiphol: 37,172,424 koltuk

        4-Paris Charles De Gaulle: 36,676,928 koltuk

        5-Singapur Changi: 36,136,334 koltuk

        6-İstanbul Havalimanı: 35,915,798 koltuk

        7-Seul Incheon: 33,704,264 koltuk

        8-Frankfurt Havalimanı: 33,519,909 koltuk

        9-Doha Hamad: 28,668,040 koltuk

        10-Madrid Barajas: 25,032,355 koltuk

        Londra Heathrow ile İstanbul Havalimanı rekabeti

        Avrupa havalimanlarında salgın sonrası en önemli yükselişi kuşkusuz Londra Heathrow ve İstanbul havalimanları yakaladı. En önemli düşüş ise Almanya havalimanlarında yaşandı. 2019’da en yoğun havalimanı olan Londra Heathrow 2023’te 49 milyon koltuk kapasitesi sundu. Onu 2019’da dördüncü sırada tamamlayan İstanbul Havalimanı iki basamak yükselerek ve 46 milyon koltuk kapasitesi sunarak onu takip etti. Paris Charles De Gaulle 40 milyonla üçüncü olurken, listedeki en büyük düşüşü ikinci sıradan dördüncü sıraya gerileyen ve 37 milyon koltuk kapasitesi sunan Frankfurt Havalimanı oldu.

        Koltuk kapasitesine göre Avrupa’nın en yoğun havalimanları:

        1-London Heathrow: 49,370,859 koltuk

        2-İstanbul Havalimanı: 46,399,238 koltuk

        3-Paris Charler De Gaulle: 40,351,827 koltuk

        4-Frankfurt Havalimanı: 37,329,064 koltuk

        5-Amsterdam Schiphol: 37,179,047 koltuk

        6-Madrid Barajas: 34,842,863 koltuk

        7-Barselona Havalimanı: 28,644,199 koltuk

        8-Roma Fiumicino: 25,142,873 koltuk

        9-Londra Gatwick: 24,281,371 koltuk

        10-Münih Havalimanı: 23,581,649 koltuk

        Business yolcusu ekonomide uçarsa!

        Havayolu yolcuları seyahatlerini en konforlu şekilde geçirmek için tecrübelerine göre birçok yönteme başvurdukları bilinen bir durum. Bir yolcu business uçuyorsa first class kalitesini yakalamak, premium ekonomide business, ekonomi de ise üst sınıflardaki konforu yakalamaya çalışır.

        Ekonomi sınıfında sürekli uçup diğer sınıflara yükselmek yolcuda herhangi bir olumsuzluğa neden olmazken üst sınıfta uçup daha sonra bazı şartlardan dolayı ekonomide uçmaya başlayınca yolcuların çeşitli gerginliklere sebep oldukları, etrafındaki yolcuları ve kabin personelini rahatsız ettikleri sıkça yaşanan, havayollarının da rapor ettiği bir durumdur.

        Geçtiğimiz aylarda savunma fuarı için Londra’ya seyahat ederken benzer bir durumu biz de Airport ekibi olarak yaşadık. Seyahatimin dönüş bacağında muhabirim Emre Nar, Türk Hava Yollarından aldığımız izinle ve kabin ekibinin de refakatiyle Airport programı için uçak içinde çekim yapıyordu. Yolculardan biri kendisini çekmemesi gerektiğini söylemiş. O da “Sizi çekmedim, görüntülerde yoksunuz. İsterseniz görüntülere bakıp kendi görüntünüz varsa silebilirsiniz” demiş. Ancak yolcunun gerginliği geçmemiş ve etrafı da rahatsız etmeye, diğer yolcuları da kışkırtmaya başlayınca muhabirim de çekim yapmayı bırakmış.

        Konu kabin ekipleri tarafından bana iletilince hem kendi ekibimle hem de görevli kabin ekipleriyle konuştum. Şunları öğrendim: Yolcu Londra hattında business sınıfta sık seyahat eden biriymiş. İddialara göre ekonomi uçtuğu için kadraja girmek istememiş. Zaten ekonomide uçtuğundan rahatsız olmuş, üzerine bir de bunun kamerayla tescil edilmesi eklenince haklı olarak rahatsız olmuş. Ama ifade ediş tarzı, kabin ekibine ve benim muhabirime yaklaşımı ise çok ağır olmuş. Ben de bu hadiseden yola çıkarak sürekli business uçup daha sonra çeşitli sebeplerden ekonomide seyahat etmek durumunda kalan yolcuların hareketlerini, yaklaşımlarını ele aldım, uçakta kabin personelinden eski alışkanların çerçevesinde yaptıkları isteklerinden bazılarını araştırdım.

        Hoş geldin içeceği yok mu?

        First ve business sınıflarda koltuğunuza oturduktan sonra ‘Wellcome drink’ dediğimiz yani hoş geldin içeceği ikram edilir. Ancak bu ikram ekonomi bölümünde bulunmaz. Sürekli business uçan yolcular ekonomi uçtuğunda gözleri onlara “Hoş geldiniz! Hangi içeceği tercih edersiniz?” sorusunun sorulmasını bekler. Ekonomi de böyle bir hizmet olmadığı için yolcular kendilerini ona göre kurgularlar ve uçağa biner binmez bir içecek isterler. “Wellcome drink yok mu?” sorusunu kabin ekibine yöneltirler ve ekonomiye hoş geldiklerini anlarlar.

        Kulaklık alabilir miyim?

        First ve business sınıfında eğlence sistemleri için alanında en iyi olan markaların kulaklıkları yolculara sunulur. Bu kulaklıklar çok kaliteli olduğu için inişe geçemeden önce de geri toplanır. Bazı havayollarında ise yerlerine sabitlendiği için toplanmaz. Fakat ekonomi sınıfındaki kulaklar kalitesizdir. Kabin personeli de onların varlığıyla pek ilgilenmez. Uçağa bindiğinizde koltuğunuzun üzerinde durur, inişte de evinize bile götürebilirsiniz. Sık business uçup ekonomiye dönen yolcu günlük hayatta kullandığı kaliteli kulaklığı yanında getirir. Getirmeyenler ise kabin ekiplerinden business sınıfta kullanılan kulaklıktan talep eder. Business class’ta uçmaya alışkın yolcular, ekonomi yolculuklarında bir şaşkınlığı da kaliteli kulaklık talep ettiklerinde yaşarlar.

        Yolculardan rahatsız olurlar?

        Business sınıf ekonomiye göre daha geniş, daha düzenli, daha rahat ve daha konforlu tasarıma sahip konfigürasyon sunar. Business uçan yolcular ne diğer yolculara temas eder ne de onlarla yer paylaşma sorunu yaşar. Ancak ekonomi sınıfında ve dar gövdede genel olarak 3 yolcu yan yana uçtuğu için dirsek dayama, koltukta fazla yer kaplama ve diz boşluklarındaki alan anlaşmazlıkları daima yaşanır. Business sınıfta uzun zaman uçan yolcuların yolu bir gün ekonomi sınıfına düşünce buradaki sert mücadeleden genelde galip çıkamazlar. Yanındaki yolcuyla yaşadıkları sorunu kabin ekiplerine iletip, şikâyetçi olurlar. Genelde de çözümü olmayan bu durumlar, bu yolcunun iyice gerginleşmesine, kabin ekipleriyle de tartışmaya girmesine neden olur.

        Ekonomiye business’ten yemek gelir mi?

        Business sınıftaki yemeklerle ekonomi sınıfı arasındaki yemekler arasındaki fark bir hayli belirgindir. Business ikramlarıyla geniş bir yelpaze sunarken ekonomideki ikramlar sınırlıdır. Ekonomi yolcusuysanız uçuş saatinize göre de farklılık gösterir. Ancak business sınıfta her mesafede en kaliteli ikramlardan faydalanma durumunuz olur. Business sınıftan ekonomiye geçen yolcuların bazıları ekonomi sınıfının yemeklerini beğenmediğini kabin ekiplerine iletir. Hatta bu kadarla sınırlı kalmayıp business ikramlarından talep edenler bile oluyor.

        Uçağa önce binip, önce inmek isterler!

        Kuşkusuzu tüm yolcular uçak içinde beklemek istemezler. Ama inişin de binişlerin de belli kurulları var. En arka koltukta oturup önce inmeye çalışmak diğer yolcuları rahatsız etmek, hatta bazılarıyla tartışmaya girmek anlamına gelir. Business yolcuları ise uçakta oturdukları konum gereği zaten önce inerler. Binişte de bu sınıftaki yolculara öncelik tanınır. Ekonomi sınıfındaki yolcuların uçaktan önce inişleri için tek şans, uçağın açığa park edip arka çıkış kapısına merdiven dayanmasıdır. Ancak uçak körüğe yanaştıysa uçağın en ön tarafının sırasıyla boşalmasını sabırla beklemek gerekir. Hatta uçak park eder etmez en arkadaki yolcuların ayağa kalkıp, koridorda beklemesi de anlamsızdır. Bazen nezaketsiz durumlarda olur. Uzun süre business uçup ekonomiye dönen yolcular uçağı terk ederken teamülleri de hiç sayarlar. Business ve ekonomi arasındaki kapalı perdeyi açmaya çalışırlar. Alışkanlık olduğu için ilk önce inmeye programlanmış yolcu, diğer yolcuları da rahatsız eder. Kabin ekipleri tarafından uyarılınca da tatsız durumlar yaşanır.

        Tokyo’da turistlerin yaptığı 7 hata!

        Japonya, seyahat için en gözde ülkeler arasında yer alır. Başkent Tokyo ise en çok ziyaret edilen şehirdir. Tokyo’ya bu yıl, Temmuz ve Eylül’de iki defa seyahat ettim. Çok düzenli bir şehir. Ticaretin döndüğü en büyük şehir olarak bilinir. Japonya yeşillikler ülkesi olmasına rağmen Tokyo artık binalarıyla anılıyor.

        Özellikle Asya’nın diğer ülkelerinden gelenler bu şehirde yaşıyor. Burası turizm ve ekonominin kalbinin attığı şehir olmasına rağmen Japon kültürünü burada keşfetmek bir hayli zor. Tokyo’nun 38 milyondan fazla kentsel nüfusu bulunuyor. Tokyo, Japonya’nın 47 ilinden biri olan ve Japonya’nın ana adası Honshu’nun güneydoğu tarafındaki Kanto bölgesinin bir parçasıdır. 17. yüzyılda önemli bir siyasi merkez ve kale kasabası haline gelmeden önce, Edo adında mütevazı bir balıkçı köyü olarak başladı. 1868’de İmparator Meiji imparatorluk koltuğunu Kyoto’dan Edo’ya taşıdı ve şehrin adını “Doğunun Başkenti” anlamına gelen Tokyo olarak değiştirdi.

        Bugün Tokyo büyük bir finans, teknoloji ve kültür merkezidir. Sanat, medya, moda ve eğlence endüstrilerinde küresel bir lider. Birçok mükemmel müzeye, tapınağa ve bahçeye sahip ve kapsamlı raylı sistemi, komşu illere günübirlik gezileri mümkün kılmaktadır. Ama belki de en iyisi yemeğidir. Özellikle suşi ve diğer balık yemekleriyle öne çıkan Japonya’da kobe ve wagyu etlerini denemeden Japonya’yı anlayamazsınız. Her ne kadar Japon kültürünü Tokyo’da keşfedemeyeceğinizi belirtsek de bu şehrin de çok güzel yanları bulunuyor. Buradan yola çıkarak ben de bu hafta sizlere gezginleri Tokyo’da yaptığı 7 hatadan bahsedeceğim.

        1) Toplu taşıma kullanmamak

        Tokyo metro ve trenlerden oluşan inanılmaz bir toplu taşıma sistemine sahip. Şehre geldiğinizde toplu taşıma kullanabileceğiniz yöntemleri araştırın. Suica veya pasmo adı verilen metro kartı temin edin. Telefonunuza indirmiş olduğunuz harita uygulamaları yardımıyla hangi hatlara binip aktarmaları nerede yapmanız gerektiğine bakın. Ancak toplu taşıma kullanırken gürültü çıkarıp bir şeyler yiyip içmeyin. Japonlar sessizdir ve metroda yeme-içmeye sıcak bakmazlar.

        2) İngilizce anlaşmaya çalışmak

        Bazı turistik bölgelerde İngilizce konuşarak insanlarla anlaşabilirsiniz ancak Tokyo sakinlerinin çoğu İngilizce bilmez. Dil zorluğunu aşmak için gitmeden bir kaç kelime veya kalıp cümleler öğrenin. Bu daha çok işinize yarayacaktır. Basit bir merhaba veya teşekkür ederim kelimelerini öğrenseniz bile işiniz kolaylaşacaktır. Bunlardan en önemlisi ise telefonunuza çeviri uygulamaları indirerek hareket etmek.

        Turistlerin Tokyo’da en çok yaptığı şey metroda kaybolmak olarak bilinir. Çünkü Tokyo’da 286 adet metro istasyonu var. Metro istasyonlarında dikkat ederseniz turistlerin metrodaki haritalara şaşkın bakışlarını görebilirsiniz. Tokyo’da diğer şehirlere göre popüler yerlerin aralarındaki mesafeler çok uzaktır. Bu sebepten seyahat severler planlama yaparken zorlanır. Turistlerin Tokyo haritasının tamamını öğrenmesi çok gereksiz bir durumdur. Gezginlerin şehre gitmeden hangi yerlere gideceklerine önceden karar vermesi lazım. Otelden gitmek istenen noktaya nasıl gidilir konusuna kafa yorarak işinizi kolaylaştırabilirsiniz.

        3) Yakın otel seçmemek

        Tokyo’ya giden turistler gitmek istedikleri noktaları önceden belirleyip rezervasyonlarını ona göre yapmalılar. Eğer ziyaret etmek istenilen noktayla otel arası mesafe uzak olursa zaman kaybı yaşanır. Örneğin, Harajuku ve Shibuya ilginizi çekiyorsa Shinjuku’da kalmak gerekir. Yoksa örümcek ağına benzeyen şehirde tren değiştirmeniz gerekecek, bu da kaybolmanıza ve haritanın önünde bunalmanıza neden olacaktır.

        4) Yöresel tatlardan kaçmak

        Japonya’nın mutfağı çok çeşitli ve zengin. Her ne kadar suşi ve ramen ile tanınsa da konfor alanınızın dışına çıkmaktan korkmayın. Özellikle suşi ve diğer balık yemekleriyle öne çıkan Japonya’da kobe ve wagyu etlerini denemeden Japonya’yı anlayamazsınız. Öte yandan sokaktaki tezgâhları ziyaret edin. Burada çok farklı lezzetlerle karşılaşacaksınız. Yerel izakayaları, mom-and-pop dükkanlarını gözden kaçırmayın. Suşiyi dünya genelinde yaygınlaşmış markalardan değil de sokaktaki mekanlardan yiyin. Öte yandan Japonya’da bahşiş kültürü yok. Aşağılayıcı olarak kabul edildiğinden böyle bir şey yapmayın. Gelen hesabınızı ödeyin yeterli.

        5) Asya’nın her şehrini aynı sanmak

        Pek çok potansiyel görgü kuralı hatası olsa da Tayland’da olduğu gibi avuç içlerinizi göğsünüzde birleştirerek selam vermek belki de en yadırgatıcı olanıdır. Japonya’da ellerinizi birleştirerek eğilmek, özür dilemek içindir. Normal durumlarda eğilerek değil, ellerinizi yüzünüzün önünde uzatmanız lazım. Mesela kartvizit alış-veriş yaparken iki elle, yüz önünde, yukarıda gerçekleşir. Keza bir yerde hesap ödediğinizde de aynı şekilde işlem gerçekleşir.

        6) Ayakkabı kurallarına uymamak

        Japonya’da ziyaretçilerin belirli yerlere girmeden önce ayakkabılarını çıkarmaları beklenir. Bu nedenle geleneksel restoranları, tapınakları, evleri ve daha fazlasını ziyaret ederken kurallara ve geleneklere dikkat edin.

        7) Sokakta sigara içmek

        Japonya’da sokakta sigara içmek yasa dışıdır. Bazı oluşturulan özel alanlarda sigara içilebiliyor. Bu alanlar alışveriş merkezleri, marketler gibi yerlerde kapalı alanlarda bulunuyor. Bazı turistik yerlerde açık havada sigara içilebilen noktalar da bulunuyor. Turistlerin burada yaptığı en önemli hata sokakta sigara içmek. Sigara içmenin 20 bin yen cezası var. Yani yaklaşık 3 bin 900 TL’ye geliyor.