Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Tayfun Topal yazdı

        GAZETE HABERTÜRK

        Geçtiğimiz hafta City’s’de olan biten olaylarla ilgili bir yazı kaleme almıştım. Hemen arkasından Gülaylar, yazdıklarımın aslı astarı olmadığını, İzzet Çapa ile yollarına devam ettiklerini, herhangi bir sorun olmadığını ve bunu tekzip etmemi istediler. Kısa süre sonra İzzet Çapa ile City’s yani Gülaylar Ailesi birbirine girdi. Şimdi karşılıklı açıklamalar yapıyorlar. Kazım Çizmeci, İzzet Çapa’nın kira borcu olduğunu İzzet Çapa ise “Olmayan borcu nasıl ödeyeyim, borcum olduğunu ispat etsinler dükkânı onlara hibe edeceğim” diyor. İzzet Çapa sanki doğruyu söylüyor gibi geliyor bana. Sonuçta City’s’de bir yönetim, bir işleyiş var. Bunu ispatlamaları uzun sürmez. Ama bakıyorum ortada herhangi bir şey yok. Bilgi belge diye bir şey yok. Asıl mesele nedir biliyor musunuz; İhsan Gülaylar, İzzet Çapa ile anlaşıp atıl durumda olan yere bir şey yapmasını istiyor. İzzet, Abdullah Burnaz ve ortak olduğu Murat Özalp ile böyle bir proje geliştiriyorlar.

        BU KAVGA KOLAY KOLAY BİTMEZ

        Uzun süren marka görüşmeleri İzzet’in popüler kimliğinden dolayı kolayca halloluyor. Ama İhsan Gülaylar zannediyor ki herkes City’s için oraya geliyor. Çünkü egosu yüksek ve yanındakiler her söylediğine “Çok haklısınız biz düşünemedik” muamelesi yaptığı için o da ister istemez kendini dâhi zannediyor. Her konuda fikri var ve fikrinin doğru olduğuna kendi bile inanıyor. Şimdi Mahalle adında çok güzel bir konsept yapıldı. Mahalle’nin birçok ülkede benzerini görmüştüm. Ancak buraya aynı şeyi yansıtmak o kadar markayı bir araya getirmek kolay değil. İzzet’in bugüne kadar yaptığı en iyi, ustalık dönemini ortaya koyan bir projeydi. İzzet çok heyecanlıydı her şey ile bire bir ilgileniyordu. Sonra bir baktım İzzet ortada yok. Sonra küçük bir araştırma yapıp bunu köşemde paylaşmıştım zaten. İşin aslı İzzet’in kira ödemediği değil. İzzet, Mahalle projesini yaparken belli bir rakam üzerine İhsan Gülaylar ile anlaşıyor. İhsan Gülaylar, başta her şeye tamam diyor. Sözleşmeler yapılıyor, alışveriş alanı açılıyor. Herkes çok iyi iş yapıyor. İzzet payına düşen parayı bir türlü alamıyor. Sonra görüşmeler konuşmalar derken yine bir sonuç ortaya çıkmıyor.

        KİM KİMİN PARASINI VERMİYOR

        Bunun üzerine ipler geriliyor İzzet de alacağına karşılık Limonata için City’s’e verdiği kirayı mahsup etmek istiyor. City’s yönetimi ise “Önce sen kirayı ver sonra biz de senin payına düşen parayı verelim” diyorlar. İzzet “Peki” diyor. Hemen ertesi gün bir aylık kalan kira borcunu ödüyor. Daha sonra “Ben yatırdım şimdi siz yatırın” diyor ama maalasef City’s’den ses seda çıkmıyor. Tabii İzzet çıldırıyor. “Ben böyle ticaret yapan insan görmedim” deyip gemileri yakıyor. İzzet Çapa’nın kira ödemediği tamamıyla yanlış bilgi. Tam tersi esas İzzet parasını alamadığı için Mahalle bu duruma geldi. Mekân sahipleri şimdiden kendilerine göre bir çıkış yolu arıyorlar. Belgeler elimde, isteyen olursa hemen verebilirim. “Biz kimse ile davalı değiliz” diyen Gülaylar Ailesi’nin mağdur ettiği kişileri biraz hatırlayalım. Grey ve Clementine’i açan Levent Penso, Mirror’u açan Gürhan Ersin, İsviçre’den gelip yatırım yapan Erdal Bey, Pal Zileri’yi açan Tacettin Şeker, Yummies adında İtalyan restoranı açan Ali Ünal, Komşu Döner’i açan Kemal Koç, daha sayacağım ancak yerim bu kadar, şimdi Mahalle için teminat verenler daha önceki olayları bildiği için hepsinin uykuları kaçmış durumda. İşin özeti budur. Bilen bilmeyene anlatsın.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ