Soğan doğrarken neden ağlıyoruz? Soğanı doğru şekilde kestiğinizden emin misiniz?
Doğranmış, sotelenmiş veya yağda kızartılmış olsun, soğan, hemen hemen her yiyeceğin içinde mutfaklarımızda kendine bir yer buluyor. Çoğu aşçı, soğan kullanılan yemeklerde nihai sonuca değiyor olsa da göz yanmasının soğan kullanmanın zorlayıcı olduğunu dile getiriyor. Herhangi bir duygudan kaynaklanmayan "soğan göz yaşlarının" neden akıtıldığını hiç merak ettiniz mi? İşte sizin için mutfaklarımızın vazgeçilmezi soğanın bizi neden ağlattığına dair şaşırtıcı gerçekler…
İster bir yemek ister bir salatada olsun soğan mutfaklarımızda yemeklerimizi tatlandırmak için ilk başvurduğumuz sebzelerden biridir. Yemeklere lezzet katan soğan çoğu zaman oldukça duygusal sonuçlara yol açar ve bizi ağlatır... Peki neden? İşte, soğan doğrarken ağlamamızın sebebi!
SOĞAN SİZİ NEDEN AĞLATIR?
Soğanlar yer altında olgunlaşan sebzelerdir. Yer altında kökleri, yumruları ve soğanın kendisini de kemirmeyi seven tarla faresi gibi canlılar yaşar. Bu canlıların soğana zarar vermesini önlemek için soğanlar kendilerini koruyacak bir savunma mekanizmasına sahiptir.
Soğan, kabuğu kırıldığında enzimler ve sülfenik asit denen bir kimyasal kusar. Bu bileşenler tahriş edici bir gaz olan propanetil S-oksit üretmek için birleşir. Propanetial S-oksit göz yaşartıcı bir maddedir, yani göze temas ettiğinde gözyaşı oluşturur. Propanetial S-oksit, gözbebeklerinizi kaplayan ve koruyan su tabakasına temas ettiğinde sülfürik asite dönüşür.
Ancak tıpkı soğan gibi gözleriniz de onları zarardan koruyacak bir savunma mekanizmasına sahiptir. Her iki gözdeki sinirler gözyaşı döken bir maddeyi tespit ettiğinde, onu dışarı atmak için gözyaşı üretirler. Bazı insanların soğan keserken ağlama olasılıkları diğerlerine göre daha fazladır. Soğana ya da soğandaki asitlere karşı alerjiniz varsa göz yaşarmasından başka semptomlarla da karşılaşabilirsiniz. Kurdeşen, kaşıntı ve karıncalanma görüyorsanız yüksek ihtimalle soğanda sizin için alerjen bir madde var demektir.
SOĞANIN TÜRÜ ÖNEMLİ Mİ?
Birden fazla olan soğan türlerinin bazısı daha az göz yaşına sebep olurken bazısı ise çok daha yakıcı olabilir. En sert kimyasal reaksiyonu oluşturan soğanlarda çok sayıda kükürt içeren bileşik bulunur. Bunlar sarı, kırmızı ve beyaz soğanları içerir.
Yeşil soğan gibi daha tatlı türler daha az kükürt içerir, daha az keskindir ve çoğu insanda daha az gözyaşına sebep olur. Gıda bilimcileri genetik dönüşüm yoluyla göz yaşartmayan soğan türleri de yarattı. Henüz seri üretilmese de bazı özel pazarlarda “Sunions” adı verilen göz yaşartmayan soğanlar satılıyor.
SOĞAN DOĞRARKEN AĞLAMAYI NASIL ÖNLEYEBİLİRİM?
Soğanların tazelik düzeyi onların göz yaşına sebep olan asitleri üretme kabiliyetini de etkiler. Taze soğanların ağlamaya neden olma olasılığı, uzun süre saklananlara göre daha azdır.
İşte soğan keserken ağlamayı önlemek için bazı ipuçları:
SOĞANLARINIZI DOĞRU ŞEKİLDE KESİN
Soğanları kesme şekliniz ağlamayı bir dereceye kadar azaltmanıza yardımcı olabilir. Bazı şefler, soğanın havaya yayacağı asidin size ulaşmaması için kendinizden uzağa dilimlemenizi önerir.
Ne şekilde dilimlerseniz dilimleyin, soğanınızı kök ucuna yakın bir yerden kesmemeye çalışın. Bu, sizi ağlatabilecek en yüksek sülfürik bileşik konsantrasyonunu içeren kısımdır. Keskin bir bıçak kullanmak da işe yarayabilir. Bıçak ne kadar keskin olursa soğana o kadar az zarar verilir ve bunun sonucunda havaya daha az asit yayılır.
SU KULLANIN
Soğanın içindeki sülfürik asit bileşiklerini azaltmak, gözlerinizin yanmasını ortadan kaldırmak için en etkili çözümlerden biri olabilir. Bunu yapmak için soğanınızı kesmeden önce 30 dakika boyunca bir kase buzlu suda soğutmayı deneyin.
Kaynak: Healthline