Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Şansıma şükrediyorum

        Özge Mine Sarıçam -HT Pazar

        Konser öncesi davetlilere özel etkinlikte, Petter Ringbom tarafından yönetilen “The Russian Winter” (Rusya’da Kış) filminin gösterimi gerçekleştiriliyor. Film,dünyanın bu bölgesinin insanoğluna yaşattığı ensert ve zorlu mevsimde, Forté’nin Rusya’nın en büyük müzisyenleriyle çıktığı, ülkenin 5 kentini kapsayan 9 haftalık turnesini anlatıyor. Fugees’ten sonra, sonuncusu Water Light Sound olmak üzere 4 solo albüm çıkaran Forté ile, Gazprom Export ve Akfel Gaz sponsorluğunda düzenlenen etkinlikler kapsamında geldiği İstanbul’da, Pera Palace’ta buluştuk. Hapiste geçirdiği 7 yılın karakteri üzerindeki etkisini anlatan Forté, hâlâ eğlenceli ama durulduğunu da inkâr etmiyor.

        İstanbul’a ilk gelişiniz mi?

        Hayır, birkaç ay önce geldim ama protestoların başladığı güne denk geldiğinden iptal oldu.

        Fugees’den sonra hayatınızda neler değişti?

        Çok gençtim ve grupla beraber hayatla ilgili birçok şey öğrenmeye fırsatım oldu. Ne kadar talihli ve kutsanmış olduğumu o zamanlar farkedememiştim. Geriye dönüp bakınca o zamanlar sahip olduklarıma şükretmediğimi görüyorum. O günleri düşününce genç yaşta böyle bir ün ve takdire sahip olduğum için gülümsüyorum.

        Şimdi de şanslı değil misiniz?

        Evet, ama şimdi şanslı olduğumun farkındayım ve her gün şükrediyorum.

        Sıradan bir gününüz nasıl geçiyor?

        Yeni albümüm üzerinde çalışıyorum, iki ay içinde yayınlayacağım. Hayat hikâyemi yazıyorum, dört yıl önce bitirmiş olmam gerekiyordu ama yeni bitmek üzere. Onun dışında da mümkün olduğunca ailem ve arkadaşlarımla vakit geçirmeye çalışıyorum.

        ‘SİZE BİR HİKÂYE ANLATACAĞIM’

        Sanki eskiden daha çılgın yaşıyordunuz da şimdi sakinleştiniz gibi.

        Artık çok düşünüyorum ve şükrediyorum. Hiçbir şey için acelem yok. Bir yere geciksem bile koşturmamaya çalışıyorum. Size bir hikâye anlatacağım; okuldan mezun oluyordum ve kampusta bir yere koştururken “Anne” dediğim ,arkadaşımın Hintli annesi beni durdurdu ve ellerimi tutup “Acele etme, çünkü acele edersen kafanı veya elini çarparsın’’ dedi. Çok garip geldi ama “Tamam” deyip koşmaya devam ettim. Birkaç saniye sonra elimi çarptım ve “Anne haklıymış’’ dedim. Sakinleşmeyi ve yavaşlamayı öğrenmek bana çok şey kattı.

        Size yavaşlamayı öğreten neydi?

        Genç ve düşüncesizken gereksiz risklere atılmam, uzun bir zamanı hapiste geçirmeme neden oldu. Bir yerde ayrılmadan durmanız için zorlanıyorsanız yapabileceğiniz iki şey vardır; buna direnip, kızıp sonunda delirirsiniz. Ya da bunu içinizle iletişime geçmek için bir fırsata dönüştürürsünüz. Ve bu bir gecede olan bir şey değil, 7 yıl boyunca orada kaldım. Yaşadıklarımdan ders aldım, yoksa yine aynı hataları yapardım. Kolay değildi, ama hayatta başınıza gelen her şeyin bir nedeni vardır.

        Karakteriniz bundan nasıl etkilendi?

        Şimdi burada seninle konuşmanın bile şükredilecek bir şey olması gerektiğini öğrendim. Eskiden biri röportaj yapmak istediğinde koşturmaca içinde ve huysuz olurdum. Artık bunun hoş olmadığını ve her şeye şükretmem gerektiğini düşünüyorum. Zamanını ve tecrübelerini başka insanlarla paylaşmanın ne kadar güzel olduğunu fark ettim.

        'Balıkesir parçasını defalarca dinledim'

        Biraz da yeni albümünüzden bahsedelim.

        Farklı sanatçılarla biraraya gelip şarkı söyleyeceğim. Ayrıca birçok farklı ülkenin geleneksel müziklerinden de etkiler taşıyor olacak.

        Türk sanatçılardan kimi biliyorsunuz?

        Dün geldiğimde Birsen Tezer’i dinledim. Konserde benden önce o çalacakmış, şarkılarına hayran kaldım. Özellikle Balıkesir parçasını defalarca dinledim. Bu röportajı okuyorsa ona sevgilerimi göndermek isterim.

        Hayatınız bir film olsaydı hangi film olurdu?

        Düşünmem gerek. Buldum, Conan! Çok küçükken onu ailesinden ve kasabasından alıp tutsak ediyorlar. Tutsak olduğu dönemde daha da güçleniyor ve kurtulduğunda hayatı için savaşmaya başlıyor. Gücün kastan değilde düşünceden geldiğini öğreniyor. Sonra da âşık olu yor. Ben henüz olmadım ama umarım hikâyemin bir bölümünde aşk da geçer.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ