Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        IMF yayımladığı Küresel Ekonomik Görünüm raporunda büyümenin orta vadede süreceğini ama gelişmekte olan ekonomilerin sermaye hareketleri nedeniyle kırılganlıklar yaşayabileceğine dikkat çekti.

        - Bitişikte de yer verdiğimiz dünya ekonomisi için IMF’in orta vadeli baz senaryosunda gelecek yılın en dikkat çekici gelişmesi dolar Libor faizlerindeki yükselme oldu. Son dönemde ABD istihdam verilerinin güçlü gelmesi enflasyonun artacağına ve FED’in faiz artırımlarında hızlanacağına yorumlanıyor. Bu nedenle 2019’da FED’in 4 faiz artırımına daha gideceği tahmin ediliyor.

        - Buna paralel olarak da ABD 10 yıllık faizleri kritik seviye olan yüzde 3’ün üzerine attı. Dolar güçlendi. Gelişmekte olan ülkelerde sermaye çıkışlarına paralel para birimleri zayıfladı, faiz oranları yükseldi ve borsalar düştü.

        - IMF’in yıllık toplantıları nedeniyle yayımladığı ikinci rapor olan Finansal İstikrar Raporu’nda da yeni finansal kırılganlıkların ortaya çıktığı belirtildi. Kısa vadeli küresel risklerin, artan baskılar ve ticaret savaşı ile gelişmekte olan ekonomilerin üzerinde arttığı kaydedilen raporda “Her ne kadar bu riskler orta dereceli görülse de hızla yükselme olasılığı bulunuyor” denildi.

        - Finansal istikrara yönelik risklerin son 6 ayda daha da yükseldiğine dikkat çekilen raporda şunlar kaydedildi: “Bazı yükselen piyasa ekonomilerindeki finansal koşullar nisan ayından bu yana sıkılaştı. Bu sıkılaşma, ülkelere özel faktörler, kötüleşen dış finansman koşulları ve ticaret gerilimlerinden kaynaklandı. Sonuç itibarıyla, kısa vadeli finansal riskler nispeten artarken, orta vadeli riskler yüksek borç seviyeleri ve varlık fiyatlandırmalarından kaynaklanan kırılganlıklarla yüksek seyretmeye devam etti.”

        - Gelişmiş ülkelerdeki finansal koşulların mevcut durumda öngörülenden daha hızlı sıkılaşmasının da riskleri artıracağına değinildi. Bu durumun riskten kaçınma eğilimini güçlendirerek ilave sermaye çıkışlarına yol açabileceği belirtildi. Arjantin, Türkiye ve pek çok Asya ülkesinin yabancı yatırımcı güveni anlamında ani gelişen risk altında olduğu ifade edildi.

        - FED’in faiz artırımlarının devam edecek olması, Avrupa Merkez Bankası’nın faiz artırımına başlaması eklenecek. Küresel likidite azalmaya, paranın maliyeti yükselmeye devam edecek. Buna paralel ABD dışı borçlanmaların temel maliyetini oluşturan Libor oranlarında IMF de artış bekliyor.

        - Sermaye çıkışlarının tahmin edilmesi de küresel konjonktürün aleyhimizde olmaya devam edeceğine işaret. Dış kaynak ihtiyacımız ise yüksek. Cari açığımızı düşürsek bile dış borç ödemeleri var. Toplu kaynak alma seçeneği ise yok. Çünkü IMF devre dışı.

        - Geriye kendi tasarruflarımız, yani ekonominin çarklarını çevirmede yerli ve milli kaynaklarımız kalıyor. TL ile kazanmaya, TL ile tasarruf etmeye, bu tasarrufları da TL üzerinden artırmaya mecburuz. Tam bir kendi yağımızla kavrulma dönemine girdik ve bu süreç uzun bir süre de devam da edebilir. Küresel konjonktür yanında, jeopolitik risklere ve yapısal önlemleri almamıza bağlı.

        Diğer Yazılar