Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Açıklanan rakamlar ağustos ayına yani yaz dönemine ait olmasına karşılık işsizlik oranı yükseldi. Mevsimlik etkilerden arındırılmış olarak işsizlik oranı geçen yılın aynı ayına göre 0.6 puan artışla yüzde 11.2’ye çıktı. İşsiz sayısı da 3.4 milyon kişiden 3.6 milyona yükseldi ve yaklaşık 250 bin kişi arttı.

        - İstihdam rakamlarına bir de tarım dışı olarak bakarsak işsizlik oranı burada yüzde 13 ile daha yüksek. Bunu da şehirlerdeki gerçek işsizlik rakamı olarak değerlendirebiliriz.

        - Ağustos ayındaki mevsim etkilerinden arındırılmış verilerden hareketle son bir yılda yaratılan yeni istihdam sayısı ise 521 bini buldu.

        - Buna karşılık işgücünün son bir yılda 776 bin artması işsiz sayısının ve işsizlik oranının artmasında etkili oldu. Buna paralel işgücüne katılım oranı da yüzde 53.5 ile 2000’li yılların en yüksek düzeyine çıktı.

        - İşsizliğin artması kötü ama işgücüne katılımın artması iyi. Ekonomi yeni istihdam yaratmış ama işgücüne katılımın yaratılan istihdamın üzerinde artmış.

        İLK KEZ ÇALIŞANLAR ÇALIŞMAYANLARDAN FAZLA

        - İstihdama katılım artışı yeni değil. Oran yüzde 43.5 düzeylerinden geliyor ve ağır ağır yukarı çıkıyor. 2001 krizi sonrası gelişmeyle birlikte işgücüne katılım oranında 10 puanlık artış meydana geldi. Çalışanların sayısı ilk kez çalışmayanları geçti. İşgücüne dahil olmayanlar 27.7 milyon iken istihdam edilenlerin sayısı 29.3 milyona ulaştı. Uzun vadede istihdam verilerinde sağlanan en iyi gelişme bu.

        - Ancak bu konuda da hala almamız gereken epeyce yol var. Çünkü dünya ortalamasını yakalamamız için işgücüne katılımın yüzde 70 ve üzerine çıkması gerekiyor. Bunun için de kadınların daha aktif biçimde çalışmaya istekli olması lazım.

        İŞSİZLİK NEDEN ARTACAK?

        - İstihdam verilerinde ise iyileşme sağlanamayan konu ise genel işsizliğin kalıcı olarak geriletilmesi ve hala çift haneli rakamlarda seyretmesidir. İşgücümüz hem ucuzdur ama hem de iş bulamamaktadır.

        - Bir de 15-24 yaş arası genç nüfustaki işsizliğin yüzde 20’nin altına düşmemesi ve her 5 gençten birinin hala iş bulamamasıdır.

        - Bunca yüksek oranlı teşviklere ve yüksek büyümeye rağmen elde edilen sonuç bu kadar. Yüksek büyüme diyoruz çünkü rakamlar ağustos ayına ait. Tam olarak kur şokunun yendiği bir ayın istihdamı azaltıcı etkilerinin daha sonraki aylarda ortaya çıkmasını bekliyoruz.

        - Bu nedenle işsizlik önümüzdeki aylarda daha da artmaya adaydır. Çünkü geçmişteki işgücüne katılımın artması yanına, şimdi buna ekonomik zorluklardan dolayı yeni iş yaratmanın yavaşlaması da eklenecek. İstihdam yaratılması yavaşladıkça işgücüne katılımların artmasından dolayı işsiz sayısı ve işsizlik oranı gittikçe artacaktır.

        İŞGÜCÜNE KATILIM YÜKSELECEK

        - Peki işgücüne katılımın artacağını nereden çıkarıyoruz?

        Bir kere böyle bir eğilim zaten var. Üzerine 3.5 milyon düzeyinde Suriyeli göçmen geldi. Daha ucuza çalıştıkları için yerlilerin işini aldılar ve işgücü piyasasına katıldılar.

        - Önümüzdeki dönemde ise yüksek enflasyonun hane halkı alım gücünü düşürmesi daha baskın faktör olacak. Yüzde 25 enflasyon demek aynı oranda gelir azalması demek. Eğer ücret ve maaşlar bu düzeyde artmıyorsa hane halkının alım gücü düşecek. Düşen alım gücünü yerine koymanın yolu hane halkının başka bireylerinin çalışma hayatına katılmasıdır.

        - İşte enflasyonun alım gücünde yol açtığı kaybın telafisi için işgücüne katılımın hızlanacağını düşünüyoruz. Bunun iyi bir gelişme olup olmadığını değerlendirmek ise daha zor bir konu.

        Diğer Yazılar