Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türk Lirası dolar karşısında ağustos ayında % 45 ile en çok değer kaybedendi, yılın sonunda kayıp % 28’e indi.

        Dövizde 2001 sonrasının en büyük dalgalanması geçen yıl yaşandı. Geçen yıl dolar kurunun TL karşısındaki artışı yüzde 40’ı buldu. Ama yıl kapanmadan önce yıl içindeki artışı 13 Ağustos 7.24’lük kur üzerinden yüzde 90.4’e kadar çıktı. Ağustos sonrasında da yüzde 27 geri gelen dolar yılı sakinleyerek 5.29’dan kapattı.

        - Yıllık artışı yüzde 40’a indi. Bu oranla TL dünyada en çok değer kaybeden 4. para birimi oldu. Bitişikte görüldüğü gibi, Türk Lirası’nın önünde Angola, Arjantin ve Sudan var.

        - Normalde yüksek dalgalı bir yılın ardından kurun yorulması ve durulması beklenirdi.Ancak dün yılın ilk işlem gününde gördük ki, geçen yılla birlikte düşük kurdan bilançolar kapatıldıktan sonra yeni yılda riskler rahatlıkla fiyatlanıyor, pozisyonlar değiştiriliyor ve dış dünyadaki gelişmeler belki de abartılarak içeriye yansıtılıyor. Bu nedenle dolar kuru gün içinde 5.29’dan 5.39’a kadar çıktı ve yüzde 2’ye yakın prim yaptı. Yılın ilk işlem günündeki bu hareket, doların dalgalanmaktan yorulmadığını, fırsat kolladığını gösteriyor bize.

        İLK GÜNDEN NE FİYATLANIYOR

        - İlk günden böyle bir dalgalanmanın yaşanmasında bilanço etkisi yanında, küresel piyasaların yeni yıla kötü başlamasının da payı var.

        Ancak yurtiçinde kamu harcamalarının artırılmasına yönelik adımların ve bugün açıklanacak enflasyon sonrasında gündeme gelebilecek faiz düşüşünün önceden fiyatlanması da söz konusu.

        - Çünkü aralık ayı enflasyonunun da negatif çıkması bekleniyor. Enflasyonla top yekun mücadele de sürüyor. Akaryakıttan sonra doğalgaz ve elektrikte de fiyat indirimlerine gidildi. Arkasından su fiyatları düşürüldü. Vergi teşvik ve indirimleri de üç aylığına daha uzatıldı. Enflasyonun yeni yılda da kafasını kaldırmasına izin verilmedi. Piyasanın hareket tarzı da buradan.

        -“Madem ki faizi düşürmek hükümet için çok önemli, enflasyon da faizin bazını belirliyor, o halde faiz düşürülebilir. Faiz düşerse kur yeniden alevlenebilir, ben de pozisyonumu önceden alayım” diyenlerin işlemleri söz konusu. İlgili kamu otoritesinin faiz kararını verirken bütün ihtimalleri düşünmesi gerekir.

        GİDİLECEK FAZLA YOL YOK

        - Bütçenin yılın ilk çeyreğinde seçim harcamaları nedeniyle biraz açılması herhalde dikkate alınmış ve fiyatların içine girmiştir. Ölçü kaçarsa dikkate değer fiyatlamalar söz konusu olabilir.

        - Faizi erken düşürme gibi bir hata yapılıp yapılmayacağı bugün yarın belli olur. Geriye seçim öncesi ve seçim sonrasının gerektirdiği pozisyon değişikliğinin boyutu kalıyor. Burada da gidilebilecek fazla bir yol yok diye düşünüyorum.

        - Çünkü cari açık daralıyor, ekonomi hız kesti. Seçim sonrasında hükümetin nasıl bir icraat ortaya koyacağı biraz da o döneme nasıl girildiğiyle yakından ilişkili olacak. Yangın varsa elbette ilk önlemler yangına yönelik olacak. Yapısal reformlar gündeme gelirse bunun piyasalara en azından orta ve uzun vadede pozitif yansıması söz konusu olur.

        Diğer Yazılar