Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cuma gününe 5.75 düzeyinde giren dolar aynı günün akşam saatlerinde 5.78’e kadar yükseldi. Haftanın ilk gününde de 5.81’i geçti.

        Neden yükseliyor diye bakıldığında dikkatler ilk önemli tarih olan 12 Aralık Perşembe günkü Merkez Bankası faiz kararına çevrildi.

        FAİZ İNDİRİMİYLE AÇIKLAMA ZOR

        -Ancak dolarda, hatta euroda yükselişin veya TL’deki değer kaybının faiz kararıyla açıklanması bana pek mantıklı gelmiyor.

        -Bir kere daha önceki faiz kararları öncesi böyle bir hareket yaşanmadı. Bu kez niye yaşansın?

        -İkincisi, zaten piyasalar ortalama 1.5 puanlık indirimi içine sindirmiş. Yani fiyatlamış. Bloomberg’in anketi piyasanın faiz düşüş beklentisini 1.5 puan olduğunu gösterdi.

        -Benim beklentim 2 puan civarı bir indirimle politika faizlerinin yüzde 14’ten yüzde 12’e düşürülmesi. Faizde hedefi tam 12’den vurduk olur. Hatta yüzde 12’nin altına yüzde 11.75’e dahi inilebilir ve bunun için 2 puanın üstünde indirime gidilebilir.

        -Piyasa beklentisi ile aradaki fark yarım puan veya 0.75 puan kadar. Böyle bir fark da, bu kadar fiyat dalgalanmasına yol açmaz diye düşünüyorum.

        PİYASA 2 PUANLIK İNDİRİMİN YOLUNU AÇTI

        -Kaldı ki, piyasa faizleri önden hareket etmiş ve Merkez Bankası’na yolu açmış. Mevduat faizlerinin ortalaması yüzde 11.3, konut kredi faizleri yüzde 12’nin altında. Hazine kağıdı faizleri yüzde 12 çizgisinde.

        -Yani yapılacak faiz indirimi yüzde 1.5’un üzerine çıksa da, faiz piyasası bunu önceden fiyatlamış, kendi oranlarını buna uyarlamış. 2 puanlık indirimi sorunsuz şekilde kabullenmiş.

        -Üstelik döviz kuru yıl sonuna doğru eğer ortada baskın bir neden yoksa, gevşer. Yılın ikinci yarısında zaten kurda istikrar sağlanmıştı. 2001 krizi sonrası ilk kez de bir yılı cari fazla vererek kapatacağız.

        DİĞER NEDENLER NE OLABİLİR?

        -Dolasıyla ortada oyunu bozan bir gelişme, dövizdeki hareketin başka bir nedeni olmalı.

        -NATO Zirvesi’nde Başkan Trump’ın sıcak yaklaşımı yine dikkat çekti. Ama jeopolitik bir duyum ya da ABD ile ilişkilerde gerginlik gibi durum olabilir.

        -Kongre’de olabilecek ve mahkemesi devam eden Halkbank davasında alınabilecek kararlar, doğrudan Başkan’a mal edilemez.

        -Kongre’de Ermeni tasarısına geçit verilmeyeceğini anladık. Bu risk geride kaldı.

        -Geriye Suriye ve S-400 kaynaklı yaptırım kararı kalıyor. S-400’lerde asıl karar aktive edilmesi halinde verilecek. Bunun da tarihi Nisan. Fakat geçen hafta Temsilciler Meclisi’ne yeni bir yaptırım tasarısı sunulduğu haberi geldi. Fitili ateşleyen bir gelişme bu olabilir.

        -Halkbank davasında ne zaman ve nasıl bir karar çıkacak bilinmez. Ancak ABD kamuoyunda Türkiye karşıtlığının ve gerginleşen ilişkilerin bir faturası bu yolla karşımıza çıkarsa şaşırmamak lazım.

        YABANCILARIN HABERİ YOK

        -Döviz kurunu yukarı iten her ne gelişmeyse Türkiye’nin riskini artırmamış görünüyor. Çünkü riskin ölçüsü olan CDS’ler yükselmiyor, aksine hafif gevşemesini sürdürüyor. Dünkü düzeyi de 305. Dolayısıyla piyasalarda etkili olan her ne gelişmeyse bundan yabancıların pek haberi yok.

        -Borsa ise yükselişine devam edemedi. Ama ciddi bir düşüş de yok. Bu durum en azından borsada yabancıların satış kervanına katılmadığını gösteriyor.

        -Sahi yerlinin bildiği ve önemsediği ama yabancının bilmediği veya katılmadığı nasıl bir gelişme olabilir ki?

        Diğer Yazılar