Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Borsa İstanbul küçük yatırımcılara yönelik sosyal medyadan bir bilgilendirme videosu yayımladı. Videoda "Düğünde oynanır, sahada oynanır, bilgisayarda oynanır, evde oynanır, bahçede oynanır, sokakta oynanır ama borsada oynanmaz; yatırım yapılır. Borsa bir oyun aracı değil, yatırımlarınızı güvenle büyüten istikrarlı bir kazanç yoludur" denildi.

        -Çok doğru ve yerinde bir uyarı. Ancak aynı ölçüde çok geç kalmış bir uyarı da.

        -Borsa durup dururken oyun alanı olmadı. 25-30 yıldan beri borsayı böyle algılayanlar çoğunlukta. Hatta bu nedenle halka açılmaya yanaşmayan şirketler de var.

        OYUNUN ÇEŞİTLERİ

        -Borsa oyunu en hafif tabiriyle belli bir strateji uygulayarak başkalarını aldatmaya yönelik, sık sık al sat yapılarak gerçekleştirilen işlemlere denilebilir. “Keriz silkeleme” deyimi bu piyasada benzer işlemler için sık sık kullanıldı.

        -İçeriden öğrenenlerin ticareti, manipülasyon, yanlış bilgi yayarak, yaygın alım veya satış izlenimi verilerek de borsada oynanabilir.

        -Ya da şirket patronu ile büyük oyuncu iş birliği yapar, halka arzı çok başarılı gösterir, sonra borsada adım adım fiyatı yükseltip, ardından satışa geçerek de kurulan borsa oyunları vardır.

        -Bu yıl satış yaparak piyasadan çıkmakta olan yabancı yatırımcıların adını ve gölgesini kullanarak, yabancı alacak, alım yapıyor gibi yönlendirmeler de mümkün.

        REKLAM

        -Hatta kendisi yerli yatırımcı olmakla birlikte yabancı yatırımcı görünümüne girenlerin de hatırı sayılır işlemleri vardı. Bir dönem “bıyıklı yabancıların” yaptığı bu işlemler, yabancı işlemlerinin yarısını oluşturuyordu. Yabancılara ait görünen hisse senetlerinin yaklaşık üçte birinin yerlilere ait olduğunu da dönemin SPK Başkanı açıklamıştı.

        -Bizim piyasa kurulurken bazı tahtaları eksik bırakıldı. Bunlardan biri piyasa yapıcı kuruluşlardır. Bu işi kısmen “gömlekçiler” üstlendi. Aracının gömleğini giyerek, aracı kurum adına ama gerçekte tüm işlemleri kendi hesabına yapan brokırlar, sürekli alt sat yaparak para kazanmaya çalışır. Şimdiki gömlekçiler artık aracı kuruluşun gömleğini giymiyor aracı kurumun işlem yapmaya yetkili bilgisayarının başında yine kendi adına işlem yapıyor.

        -Dahası artık algoritmik, bilgisayarlı işlemler başladı. Kararı da o veriyor, işlemi de o yapıyor. İnsan yok. Makineler insanlardan çok daha hızlı işlem yapıyor. Sadece hızlı değil, aynı zamanda analiz ve karar verme süreci de insanlara göre daha hızlı ve daha tutarlı. İşte akıllı bu makineler de yerli, yabancı kim olursa pozisyonlara karşı alım satım yapıyor.

        HİSSE SENETLERİNİ DEVRET DUR

        -Spekülatörler, günlük al sat yapan gömlekçiler, manipülatörler, bıyıklı yabancılar, şirket patronları, nihayetinde bireysel ve kurumsal yatırımcılar, yabancılar da borsada işlem yapıyor. Sonuçta dolaşımdaki Türk hisse senetlerinin işlem görme oranı veya hisse devir oranı yıllardır gayet yüksek çıkıyor.

        -Hisse senedi toplam işleminin, şirketin toplam piyasa değerine oranını gösteren işlem görme oranı, çoğu yılda yüzde 200-300 arasındadır. Hatta İstanbul Borsası çoğu yılda dünyanın beşinin içindedir. Dünya Borsalar Federasyonu’nun izlediği veriye göre Türkiye Borsası 2019 yılında dünyada işlem devir hızında dördüncüdür. En çok işlem devir hızına sahip borsalardan diğeri Nasdaq’tır.

        REKLAM

        32 GÜNLÜK YATIRIM MI OLUR?

        -Bu al sat sevdasıdır ki, zaten İstanbul Borsası’nın yatırım alanı olduğu görüntüsünü 1990’lı yıllardan bu yana bozdu. Yerli yatırımcıların ortalama yatırım süresi 2019 itibariyle sadece 31 gündür. 35 yıllık dönemde en uzun yatırım süresi 46 gün ile 2012 yılına aittir.

        -Yerlilerin 20 yıllık ortalama yatırım süresi 32 gün iken, yabancı yatırımcıların 297 gündür. Yabancılar yerlilere oranla İstanbul Borsasına 9 kat daha uzun vadeli yatırım yapıyor.

        YERLİYİ NE OYUNCU YAPTI?

        -Yerlileri bu duruma ne getirdi? Bunda yerlilerin bireysel yatırımcı olmasının belli bir rolü elbette var.

        -Bir de Türkiye’de uzun yıllardır yüksek ve oynak bir enflasyonun hakim olması, her piyasada vadeyi kısalttı. Mevduatın ortalama vadesi 3 ayı bulmuyor. İleriye yönelik belirsizlik ve yüksek fiyat artışları ekonomiyi çok kısa vadeye mahkum ediyor. İnsanlar da karar almada, düşünmede ve yatırım yapmada kısa vadeli hareket etmekten kurtulamıyor.

        OYUNUN KURALLARINA TERS

        -Ancak bu durum sermaye piyasasının ruhuna aykırı, ya da oyunun kurallarına ters. Para piyasası kısa vadeli, sermaye piyasası uzun vadeli yatırım alanıdır.

        -Uzun vadenin en kısası da bir yıldan başlar. Uzun vadeli piyasada kısa vadeli davranış doğal olarak iyi sonuç vermez.

        -Bir de sermaye piyasasında herkes sermayesi kadar söz sahibidir, sermayesi kadar etkilidir. Sermaye temel yönlendiricidir. Büyük sermayenin etkisi büyük, küçüğünki de küçüktür. Güvensiz piyasa dönmez. Güven de sermayesiz olmaz.

        TUZAKLAR NEREDE?

        -Borsayı oynayacak alan olarak algılayanlar ve bu niyetle gelenler, ilk başta karşılarında kendilerine yanıt verecek birini buluyor. Hangi niyetle gelinirse borsa aynı şekilde karşılık verir. Uzun vadeli yaklaşana uzun vadeli, kısa vadeli yaklaşana kısa vadeli, oynamak isteyene de oyuncu gibi davranıyor. Borsada da “Tencere yuvarlanıp kapağını buluyor.”

        -Bu çerçevede oyun oynamak için borsaya gelenler, en başta kısa vade tuzağına düşüyor. Bu tuzaktan yara bere ile kurtulanları ise sermaye tuzağı bekliyor.

        -Hala anlamak istemeyenler 35 yıllık borsa tarihinde yatırımcı sayılarının 1990’ların başında nasıl 1 milyonun üzerine çıktığına, sonra 250 bin civarına indiğine; 2000’lerin başında yeniden 1.4 milyona çıkmasına ve 800 binli rakamlara inmesine, son olarak da 1.6 milyon kişiye çıkmasına baksın. Einstein’ın dediği gibi, “Önce oyunun kurallarını öğrenmelisin, sonra da herkesten iyi oynamayı.”

        Diğer Yazılar