Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dolara ne olduysa pazartesi günü oldu ve TL karşısında ani sıçrayışla 9 TL sınırını geçti. Akşam saatlerine denk gelen bu hareketini Salı günü de sürdürdü. Doların iki günlük artışı yüzde 1’e yaklaştı. Artış oranından ziyade 9 Tl sınırının ilk hamlede geçilmiş olması daha ön plana çıktı.

        -Ekim ayında TL’nin dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 2’yi, faiz indirimine gidileceği işaretinin verildiği 1 Eylül’e göre de yüzde 8.3’ü buldu.

        -1 Eylül’de 8.2910 TL’den işlem gören dolar 12 Ekim’de 9.0457’ye kadar çıktı. Dolar açısından bakıldığında artış oranı yüzde 9.1, TL açısından kayıp ise yüzde 8.3. TL bu kayıpla dolar karşısında 40 günde en çok değer kaybeden para birimi haline geldi.

        -Yılbaşından bu yana ise doların artışı yüzde 21.7’ye, TL’nin değer kaybı yüzde 17.8’e vardı.

        İLK ETKİ SURİYE’YE OPERASYON MU?

        -Son iki günde ne oldu da TL’nin değer kaybı hızlandı ve 9 TL sınırını ilk hamlede geçti?

        Bunun için gözlerin pazartesi gününe çevrilmesi lazım.

        -O gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrası açıklamaları vardı. Gelen iki şehit haberinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’nin sabrının sonuna geldiğini, Suriye’nin kuzeyinde gerekli adımları kısa sürede atacaklarını söyledi.

        REKLAM

        -Kısaca piyasalar bunu Suriye’ye yeni operasyon ve jeopolitik risklerde artış şeklinde yorumladı. TL’nin değer kaybının belki küçük bir kısmını açıklayabilir.

        İKİNCİ ETKİ CARİ DENGE VURGUSUNDAN

        -Kuru etkileyen ikinci faktörü açıklamak için biraz geriye gitmek gerekiyor.

        -Sakin geçen 2.5 aylık yaz döneminin ardından döviz kurunu yeniden tetikleyen gelişme eylül ayının başında gerçekleşti. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu 1 Eylül’de para politikasında kerteriz alınacak göstergeyi manşet enflasyondan çekirdek enflasyona çevrileceğini açıkladı. Piyasalar bunu erken faiz indirimi olarak okudu ve fiyatlamaya başladı.

        -8 Eylül’de ikinci konuşmasında Kavcıoğlu aynı konuya değindi ve piyasalar faizlerin indirileceğine iyice kanaat getirdi. Beklenen yarım puanla başlangıç yapılacağıydı. 23 Eylül’de 1 puanlık faiz indirimi geldi. Beklenenden yüksek gelen faiz indirimi piyasaları yine ters köşe yaptı.

        -TL’nin değer kabı sürdü. Faiz oranları da, Türkiye’nin risk primini yansıtan CDS oranları da yükseldi. Erken ve yüklü gelen faiz indirimleri bir yerde ters tepmişti. Böyle bir ortamda faiz artışının devam edip etmeyeceği sorgulanmaya başlandı.

        -İşte pazartesi günü TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun TBMM’deki sunumu kuru yine ateşleyici etki yaptı. Kavcıoğlu konuşmasında cari açıktaki düşüşe vurgu yaparken kullandığı ifade sanki faiz indiriminin süreceğine işaret ediyordu.

        Kavcıoğlu’nun Meclis’teki sunumu TCMB sitesinde yayımlandı. Kavcıoğlu yeni olarak diyor ki, “İhracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki kuvvetli ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesi beklenmektedir. Cari işlemler dengesinde görülen iyileşme eğilimi fiyat istikrarı hedefi için önem arz etmektedir.”

        REKLAM

        PİYASANIN OKUMASI

        -Bu sözlerle Kavcıoğlu cari açığın azalmasının döviz kurlarını yavaşlatacağını ve bunun da enflasyonu düşürebileceğini hissettirmiş oldu. İlk faiz indiriminde kullanılan çekirdek enflasyonun baz alınması olayının yanına şimdi kur artışının cari açığı azaltıcı etkisi ekleniyordu.

        -Piyasaların okuması da kendilerine göre. Kur artışı cari dengeyi düzelterek döviz ihtiyacını düşürecek ve enflasyonu sakinleştirecekse Merkez Bankası küresel koşullara rağmen faiz indirimine devam edecek demektir. TCMB’deki sunumla bunun işaretini verdi.

        -Böylece döviz kuru kazanını kaynatan yeni gelişme de bu oldu.

        CARİ DENGE ENFLASYONU DÜŞÜRÜR MÜ?

        -Döviz gelir ve giderinin dengede olması ekonomi için çok önemli bir avantajdır. Döviz kurunun seyri ve ulusal paranın değeri açısından önemlidir.

        -Ama tek başına enflasyonun düşmesinin ve düşük düzeylerde kalmasının garantisi değildir. Olsaydı eğer dağlar gibi cari fazla veren Çin’de üretici fiyatları ve Almanya’da enflasyon yeniden baş göstermezdi.

        -Dünya parasının sahibi ABD’nin cari açığı görünürde var. Bastığı para dolar, yani döviz ve temel para. Ama ABD’nin şu anda en önemli sorunu enflasyon.

        -Sonuçta cari açığın kapatılmasının parada istikrar sağlayarak kolaylaştırıcı etkisi mutlaka olur. Fakat enflasyonu asıl düşürecek ve fiyat istikrarını sağlayacak olan siyasi iradenin varlığı ile merkez bankasının araç kullanma bağımsızlığıdır.

        Diğer Yazılar